Burada biraz sizi mertle tanıştırmak istedim,çünkü fermanı azda olsa tanıdınız ilerleyen bölümlerde karakterleri daha çok tanıyacaksınız.
Oy vermeyi unutmayın lütfen❄️Öpüldünüz.İyi okumalar🌒🖤
🌒
Bilinmezlik.İnsanı ne dereceye getirirdi?Bilemezdik,bende bu bilinmezliğin içerisindeydim.Ne bir çözüm bulabiliyordum,ne de birşey yapabiliyordum.Aklımı yitirmiş gibiydim adeta.Bu belanın başında bir sokak görüyordum,bu sokağın karanlık olduğunu yolunun camlarla dolu olduğunu da biliyordum.Ne yapabilirdim ki?Artık düşmanım her kimse kafasına koyduğu bir planı zamanı geldiğinde öne sürmekten başka birşey yapmayacaktı.Bunu kağıtlardan ve gelen mesajdan anlıyordum.
Korkum bana zarar vermesi değildi.Bu işin sonunda ailemden birine zarar gelmesini istemiyordum.Adım gibide emindim,bu saçma düşman oyununda çok şey kaybedecektik.
Tek dileğim benliğimi kaybetmemekti.
Mesajdan sonra kendime gelememiştim.Oyuna başlamaktan bahsetmişti.Bu mesaj öyle küçük ve masum görünsede işin aslının ne kadar karanlık ve kötü olduğunu biliyordum.
Bilmediğim tek şey neden böyle birşey yapıyor olduklarıydı.Evet abim askerdi.Onun tabiki düşmanı ve öldürmek isteyeni çok oldurdu ama herzamanki gibi boş dönerlerdi.Ben ise işinde gücünde bir doktordum.Ne yapmış olabilirdim ki direk beni hedef haline götürmüşlerdi?Abimden kaynaklı desem hiçbir iş bu zaman kadar bana veya ailemize sıçramamıştı ama bu işten herkesin nasipleneceği kesindi.
Yatakdan kalkarak lavobaya girdim.Dün gece gördüğüm için mesajdan bahsetmemiştim.Ya da gerek duymamıştım zaten 1 saate kahvaltıya geleceklerdi.Bu sebeple lavobada hızlıca işimi halledip dolabın karşısına geçtim.Beyaz kazağımı ve altına siyah dar pantolonu seçip üzerime geçirdim.
Gayet güzel olmuştu.Her ne kadar böyle bir durumun içerisindede olsak kıyafet önemliydi.Son bir odaya göz gezdirip odadan çıktım.İlk karşılaştığım manzara ise koltukta uyuyan bir İclal'di,korkutmamak adına yavaş adımlarla yanına ilerledim.
"Canım kalk."İki büklüm elinde telefonla koltukta uyumuştu.Sebebini tabiki merak ediyordum.
"Kızım kalksana be."Bi anda bağırmamla gözlerini fal taşı gibi açmıştı,bu hâli gülmeme sebep olmuştu. "Deli misin?Manyak mı?Sabah sabah ne bağırıyorsun kızım."Omzumu banane dermişce silktim. "Sen beni bırak niye burada uyudun?"
Nerde olduğunu yeni idrak ediyormuş gibi sağına soluna baktı. "Şey oldu."Kaşlarımı havalandırdım. "Ne oldu." Ne söyleyeceğini tartıyor gibiydi hayde bismillah.
"Ya of Mert'le konuştum tüm gece birazcık daha oturayım derken uyuya kalmışım burda." Tabiki onların arasında birşey olduğunu farketmiştim fakat bu kadar hızlı bir şekilde dönüş beklemediğim aşikârdı.
"Nasıl bu kadar hızlı oldu ki."Gerçekten merak ediyordum.İçimden bir his ise bu işte tabiki İclal'in parmağı var diyordu. "Ee ben yazdım."Elimi alnıma götürüp yüzümü ekşittim.Böyle olacağını biliyordum.
"Kızım sen uslanmazsın."Saçlarını savurarak yanağıma bir öpücük kondurdu. "Biliyorum canım öyle derler." Kıkırdayarak yanımdan geçtiğinde bunu Elif'e söylemek için gittiğini biliyordum.Bende daha fazla ayakta dikilmeyeceğimi anlayıp mutfağa geçtim.Ne yapacağıma karar verme aşamasındayken Elif'in sesi tüm evde yankılandı.
"Kuzum gece sabah için pişi hamuru açmıştım onu yapıver." Mutfağa biraz göz gezdirdiğimde kenara havluya sarılmış bir kap duruyordu. "Bunu ne ara yaptın kızım sen?" Kıkırdadığını duymuştum. "Yaptım işte kızım sorgulamada yap." Cevap vermeyip önüme döndüm.Ardından zor geçen bir süreç gibi kahvaltıyı hazırlamaya başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KOMUTANIN IŞIĞI
Teen Fiction"Oradan kurtulacaksın biliyorsun değil mi?"Telsizin diğer ucundan gelen sesle birlikte son kalan gücümle ayağa kalktım.Başaracaktım. "Biliyorum tabiki karalara bağlamaya gerek yok." Kıkırdadığını işittim,tüm ekip beni arıyordu biliyordum.Pest etmeye...