10-⛓

4.1K 180 76
                                    

Oy vermeyi unutmayın❤️İyi okumalar.

🌒
Yüzlerdeki o ufak tebbesümü görmek beni çok mutlu ediyordu.Daha doğrusu insanların yüzündeki tebbesüme benimde bir katkım olması beni daha çok seviniyordu.Bu da hâliyle beni çok mutlu ediyordu.

Mesela şuan çok mutluydum,aile gibi hissediyordum hemde iliklerime kadar...Ve bunun verdiği o güzel duyguyu başka bir yerde hissedebileceğimi gram düşünmüyor,hatta aklımdan bile geçirmiyordum.

Elimdeki yarısını yiyemediğim pastayı masasın üzerine bırakıp bendemi tekrar eski konumuna getirdim.Gözlerim önce Ferman ve Elif'e takıldı,beraber oturmuş bir konu hakkında konuşurken arada Mert'de sohbete dahil oluyordu.Abim bir yandan telefona bakıp diğer yandanda pasta yiyordu.Kıkırdadım.Önemli olan ise İclal ve Mert'in arasındaki bakışmayı farketmiş olmamdı.

İkisinde birbirine bakıyor göze göze gelince elektrik çarmış gibi gözlerini kaçıyorlardı.Aynısı Elif'de farkedince gece sorguya çekmek bizim için farz olmuştu.

Ve Ilgaz.

Geldiğinden beri pek konuşmamış,hatta pastaya bile dokunmamıştı.Acaba beğenmemişmiydi?Ama önce tadına bakması gerekliydi.Haklıydım tadına bakmadan iyi veya kötü olduğuna karar veremezdi,bende bunu ona soracaktım.

"Ilgaz pastaya hiç dokunmadın,yoksa beğenmedinmi?"Evet güzel bir cümle olmuştu.En azından kendimi batırmazdım. "Pek iştahım yok eminim çok lezzetlidir."O da mantıklı bir cevap vermişti,diyecek birşey bulamadığımdan usulca kafamı sallayıp önüme döndüm.

Yaklaşık 2 dakika geçmişti ki Ilgaz'ın sesi kulaklarımı doldurdu.

"Ben bir sigara içip geliyorum."Bizimkiler kafa sallayarak ona döndüğünde o da usulca kafa salladı.Yanlış birşey mi söylemiştim?Hayır söylememiştim.Ama neden içimden bir his yanına gitmelisin diyordu?Hey tamam tamam birazda ben gitmek istiyor olabilirdim.Çünkü ondaki o karanlığı,içinden çıkamadığı şeyler olduğunu hissetmiştim.

Ve bu yüzden yerimden doğruldum.Ee tabiki bu esnada abimin gözleri beni buldu. "Lavobya gidicem abi."Yalan.Onun yanına gideceğim. "Tamam."Ardından hızlı adımlarımla salondan çıktım.Birşey çakmamaları için lavobunun kapısını açıp geri kapattım.İşte cesaret,işte feraset,işte mertlik...

Tamam tekrar saçmalamaya devam etmeden üzerime kabanımı alıp aşağıya indim.Binanın az ilerisinde çardak gibi birşeyin önünde durmuş,sanki düşünceleri sigaraymış gibi önce içine çekip dudaklarının arasından serbest bırakıyordu dumanı.Ve bu manzara çok güzeldi.

Kendime gelmeye çalışarak ona doğru ilerlemeye başladım.Neden buraya geldim ki?Umarım yanlış anlamazdı.Aslında yanlış anlaşılacak birşey yapmıyordum,bir sorun olup olmadığını merak ediyordum sadece.

2 adım attığım an yanına varmıştım,o yüzünü gökteki aya ben ise bakışlarımı kara gözlü adama çevirmiştim.Elindeki sigarasından son bir kez derin bir nefes çekerek böylelikle sigarayı bitirmiş oldu.Sonra ise geldiğimden beri aya bakan adamın gözleri benim gözlerimi buldu.

"Niye geldin."

"Bilmem gelmek istedim." İlk bir tepki vermedi sadece yarısı bana dönük olan bedeni artık tamamen bana dönüktü. "Bir sebebi olmalı."

Haklıydı.

"Bir sebebi yok geldiğinden beri keyfinin olmadığını farkettim ve gelmek istedim." Yüzüm yanıyordu.Tabikide bu tahmin ettiğiniz gibi utanmaktan dolayı böyleydi.Çünkü bir sebep yokken onun yanına gelmek istemem şuan benide düşüncelerimin arasına hapsetmişti.

"Ne zaman keyfimiz oldu ki?" Biliyordum.İçinden çıkmadığı kafasından kurduğu şeylerle boğuştuğunu biliyordum.Ve bunu hissetmiş olmak sanki onun acısını paylaşıyormuş gibi hissettiriyordu.

KOMUTANIN IŞIĞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin