"Bırak onu, bırak diyorum."
Abime bakıyorum, dizlerinin üzerine çökmüş. Başında silah.Hareleri beni buradan kurtarmak adına çevrede fıldır fıldır gezerken odaklandığım tek şey abim ve başındaki silah."Hayır küçük hanım abini istiyorsan yanıma gel." Tiksindiğimi gizlemeyerek adama bakıyorum, siması tanıdık geliyor ama çıkartamıyorum. Çevredeki iğrenç adamların gülme sesleri kulağımı dolduruyor, fakat ben abime bakıyorum.
"Geleceğim abimi bırak."
Memnun olmuşcasına kafasını sallarken abimin gözleri beni buldu. Ben onun gözlerinde can buldum. Olduğum yerde hareketlendim, abime adımımı attığım an o tok metal sesi kulaklarıma ulaştı.1 el silah sesi...
Gözlerimin bir anda açılmasıyla gördüğümün kabus olduğunu algılamam uzun sürmedi. Hâla gözlerimi dinlendirmek adına oturduğum koltukta aynı pozisyonda yatıyordum, gördüğüm rüya berbat ötesiydi.Oturduğum yerden yavaşça doğruldum doğrulmasına fakat belimdeki acıyla olduğum yerde kalmıştım. O kadar süre aynı pozisyonda uyursam ne olmasını bekliyordum ki?
Bu Ağrının ağrı kesici ile geçeceğini bildiğimden adımları mı mutfağı yönlendirdim. Evde ağrı kesici olması adına ettiğim duaların karşılığını almıştım. Buzdolabının üstündeki ağrı kesiciyi görünce gülümsedim, sıra bardak bulmaya gelince tam adımımı atmıştım ki yan taraftan gelen sesle olduğum yerde durdum.
Sanki biri odaları karıştırıyordu. Vücudumdaki fazla adrenalin hormonundan olsa gerek kalbimin gümbür gümbür atmasını bir kenara bırakıp içerde duran çantama yöneldim. Kısa bir arayışın ardından buldum biber gazına gülümseyip yavaşça adımları mı odaya yönlendirdim.
Biber gazı...Benim gibi her kadının çantasından eksik etmediğine adım gibi emindim.Attığımız her adımda,aldığımız her solukta her an birşey olacak diye korkumuzdan yanımızda taşıdığımız biber gazı,boş sokaklarda elimizde tuttuğumuz anahtarlar...Her adımda dönüp arkamıza bakmamız,biz bunlara mahkum edildik.Biz her an birşey olacak yine bir kadın katledilecek korkusuna mahkum edildik. Ve öyle ki kadına şiddetten hayatını kaybeden kadın sayısı ayda 21-22 oluyor .
Durum böyle olunca bizde düşünmeden edemiyoruz acaba sıradakı kadın benmiyim diye.Biz bunları haketmedik.
Beynim yine sinirlendiğim bir konuyu aklıma getirmişti,herhalde bundan olacakki bi anda odaya dalıp yatağın üzerinde bişeylerle uğraşan adamı gördüğüm anda biber gazını ona doğrultup sıkmaya başladım.
"Allah belanı versin kimsin sen it herif."
Tabi bi yandan da sövmeyi ihmal etmiyordum, fakat en son adama biber gazı sıkarken şuan yatağın üzerindeydim benim üzerimde kızarmış gözleriyle bana bakan bir Ilgaz duruyordu...
"Delirdin mi sen."
"B-ben çok özür dilerim,bilmiyordum gece geç olduğu için gelmezsin diye şey ettim ."
Korkudan kurduğum saçma sapan sözlere cevap vermeyip sonunda özel alanımdan çıkmıştı,gözlerini uflayarak lavobaya adımlarını yönlendiren Ilgaz'la içeri geçip kendime okkalı bir küfür savurdum.
Yani Askeri bir lojmandasın gecenin bu saatinde kim girebilir ki eve Allah aşkına 2 dakika adam akıllı düşünmek yerine hemen savunma mekanizması atak yapıyor bende .
Kendime sövmeye devam ederken görüş alanıma giren Ilgaz'la oturduğum yerde doğruldum. Yavaş adımlarla ona giderken o olduğu yerde durmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KOMUTANIN IŞIĞI
Teen Fiction"Oradan kurtulacaksın biliyorsun değil mi?"Telsizin diğer ucundan gelen sesle birlikte son kalan gücümle ayağa kalktım.Başaracaktım. "Biliyorum tabiki karalara bağlamaya gerek yok." Kıkırdadığını işittim,tüm ekip beni arıyordu biliyordum.Pest etmeye...