Oyları unutmayalım.❤️
Sessiz araba yolculuklarını severdim.Yoldaki şeritleri izlemek huzur verirdi bana göre.Fakat şuan yoldaki şeritlerden fazla ön koltukta oturan ve arabayı süren Ilgaz'dan başka birşey huzur vermiyordu.Şükür ediyordum.Hâla beraberdik,hâli hazırda Celalin bile şehadetliğine üzülmeye vakit olmadan bunca bela başımıza gelmişti.
Timdekileri her gördüğümde ne kadar güçlü olduklarını tekrar tekrar içimden geçiriyordum.Terörle mücadele etmek zordu ama onlar çoksalar bile bizimkiler Türk'tü.
Hepsinin kafasında bu denli bir teröristi nasıl parçalamak istediklerini düşündüklerine emindim.Fuat itinin bağlantıları oldukça yüksek olmalıydı.Bu kadar oyunu,planı ufacık zekasıyla yapması imkansızdı.Önceliğimiz Hataya varır varmaz araştırmalara başlamaktı.
Öncelikle Ilgaz'ın öldürdüğünü idda eden o kızı bulmalıydım.
Şimdilik bu düşüncelerimi bir köşeye bırakıp Elif'e döndüm.Başını İclale yaslamış uyuyordu.Elimle alının kontrol ettiğimde ateşi olduğunu farkettim.Yolda çıkmadan önce hamile olduğunu söyleyip uzun yolun dokunacağını söylemiştim ama dinleyen kim? İclale dokunup sessiz olmaya çalışarak "Elif'in fazla ateşi var." Benim yaptığımı yapıp elini alnına koyarak başını salladı. "Doktor olan sensin yapsana birşeyler." Gözlerimi devirip önde oturan bizimkilere seslendim. "Soğuk su ve bez varmı?" Hepsinin bakışları bize toplandıktan sonra "Noldu." Diye soru yönelten Mert'e "Elif'in biraz ateşi var." Fermanın Elif'in hamile olduğundan haberi olmadığından birşey demeyip sadece elime uzatılan su ve bezi alırken aynadan bakışlarımızın kesişen Ilgaz'la ellerim kendini titremeye bırakmıştı.
Bezi biraz ıslatıp Elif'in alnına koydum.Zaten varmamıza 1 saat vardı.İdare ederdim. Bu sebeple üstümdeki kabanı çıkarıp tekrardan uykuya dalan İclalin üzerine attım. Çok geçmedi ki Ilgaz'ın sesi kulaklarımı doldurdu. "Berru al şunu ceketi üzerine giy." Gözlerim abim ve Ilgaz'ın üzerinde mekik dokurken bana uzatılan ceketi el mahkum giyerek Elifle ilgilenmeye devam ettim.
Elif gözlerini açıp "Arabayı durdurmusunuz?" dediğinde Ilgaz ikiletmeden arabayı kenara çekti.Elif indikten sonra ardından ben indim.Ormanlık tarafa ilerleyip istifar etmeye başladığında hamilelikten dolayı olduğunu anlayıp biraz olsun rahatladım. Arkamdan gelen Ferman Elif'e sarıldı. "Neyin var çiçeğim noluyor sana böyle?" Elif yaşlı gözlerini silip Fermana döndükten sonra filmlerde bile göremeyeceğim hamileyim sahnesinin şuan geleceğini anlayıp sırıttım. "Hamileyim!!" diye çoşkuya bağırınca geri çekildim.Fakat çarptığım beden ellerini belime koyup beni tuttuğunda kim olduğunu anlamam uzun sürmedi. "Biraz daha dikkatli olabilirsin değil mi? Bu zor olmaz." Bedenimi ona çevirip "Yanlışıkla oldu kusura bakma." Sis bulutlarının ardındaki gözlerinin ne anlama geldiğini seçemesemde bakışlarımla onayladım onu.Gökyüzü kendini mavinin en güzel tonuna bırakmış,hafifte olsun turuncuya açan kısmıyla bütünleşmişti.Bu önümdeki 2 manzara ile anlatılamayacak kadar güzel duruyordu.
Bir taraftan Ferman ve Elif'i tebrik eden ekibin telefonundan ritmik bir ses çevreyi doldurdu.Abim telefonu çıkartıp ekrana baktığında "Görünmezler." Dedi ve bizi sessizlikte bırakıp ileri yürümeye başladı.Tüm timin bildiğine emindim. "Herkes arabaya geçsin." Ilgaz'ın komutuyla bedenlerimiz tekrar arabanın olduğu kısma çevirip yerlerimizi aldık. Zaten çok geçmediki abim ve Ilgaz'da araca geldi.Bakışları önce beni yoklayarak tekrar eski konumuna döndü.
Ardından tekrar sessiz bir şekilde yola koyulduk.
ILGAZDAN
Bizimkileri askeriyeye özel bir binaya yerleştirdikten sonra hazırlanmak için yakın bir askeriyeye geçmiştik.Şuan binbaşıyla telefonda görüşme yapmak için bekliyordum. "Komutanım napacağız?" Halite dönüp elimi saçlarımdan geçirdim. "Operasyon gizli olacak."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KOMUTANIN IŞIĞI
Novela Juvenil"Oradan kurtulacaksın biliyorsun değil mi?"Telsizin diğer ucundan gelen sesle birlikte son kalan gücümle ayağa kalktım.Başaracaktım. "Biliyorum tabiki karalara bağlamaya gerek yok." Kıkırdadığını işittim,tüm ekip beni arıyordu biliyordum.Pest etmeye...