MR. STYLES

İLK İŞ GÜNÜ

Amy;

Sabah, alarmın çalmasıyla o çok sevgili (!) popomu yatağımdan kaldırdım ve odamda bulunan banyoya adımladım. Yarım saatlik bir duşun ardından, giysi dolabıma yöneldim. Tanrım! Ne giyeceğim ben !?

Dün gece Bay Styles yani Harry'nin attığı mesajı hatırlayınca yüzümü buruşturdum. Gerçekten de yapar mıydı ?? Sexy bir kıyafet giymemi istemişti. Aghh! Hadi ama! Ben öyle bir kıyafetle asla rahat edemem!

Sıkıntıyla nefes verdim ve, dolabımda varlığından bir haber olduğum siyah, dizimin 4 karış üstünde ki straplez elbiseyi elime aldım, boy aynasında üstüme doğru tutup kendimi inceledim. Çok sexy bir elbise değil. Ama bu benim giyebileceğim tarz elbiseler genelde sexy olmaz. Aghh! Her neyse elbiseyi giydim ve uyumlu olsun diye siyah topuklu bir ayakkabı giydim. Makyaj olarak da yine eyeliner, rimel ve göz kalemi üçlüsü ile göz makyajımı tamamladım. Dudaklarıma ise doğal tonlarda bir ruj sürdüm. Saçlarımı kuruttum ve doğal dalgaları olduğu için açık bıraktım.

Odamdan çıktım ve minik adımlarla mutfağa indim. Kendime bir tost ve kahve hazırlayıp bir güzel yedikten sonra, tekrar odama çıkıp, dişlerimi fırçaladım, rujumu da yenileyip onu da çantama attım ve telefonumu,  ev/araba anahtarlarını da alıp evden çıktım.

Şirketin önüne gelince derin bir nefes aldım ve arabadan indim. Muhasebe'ye gittim ve gerekli işlemleri başlattım. Yine 10. Kata çıkmak için asansöre bindim.

Bugün beni neler beklediğinden habersiz, Sevgili (!) Patronumun odasına girmeden önce kapıda ki sekretere " Bay Styles odasında mı?  "

Diye sordum. O da odasında olduğunu, ve beni beklediğini söyledi.

Kafamı olumlu anlamda salladım. Kapısının önüne yaklaşınca, kapıyı tıklattım. " Girin. " sesini duyunca içeri adımladım.

Harry, beni görünce sırıttı. Gözleri ile beni bir süre süzdükten sonra,

" Mmm... kıyafetini sevdim prenses. " dedi.  Güzelim bitti,  prenses başladı ! Niye yanlızca ismimle hitap etmiyor ki !?

Dayanamadım ve ona aynen böyle dedim. " Bana sadece ismimle hitap edin. Ben sizin prensesiniz falan değilim. " dedim. Yüzündeki sırıtma bir anda soldu ve, " İstediğim kişiye istediğim gibi hitap ederim. Bu seni ilgilendirmez,  beni ilgilendirir. Madem sana karşı soğuk davranmamı istiyorsun, pekâlâ istediğin olsun. " dedi ve çarpık bir şekilde sırıttı.

En fazla ne olabilir ki ???

●●●●

Aghh ! En fazla ne mi oldu ? Hemen söyliyim. Elime bir sürü dosya tutuşturdu ve bunları bitirmeden çıkamayacağımı söyledi ! Tam 7 saattir kendi odamda bu dosyalarla uğraşıyorum !

Şuan her yerim tutuldu ! Odam, Harry'nin odasının tam karşısında ve odaların duvarları camdan yapılma. Sadece ufak bir buzlu cam şeridi var o da süs amaçlı !

Harry tam karşımda ki odada kahvesini içip beni izliyor,  bir yandan da sırıttıyor. Bense her tarafım tutulmuş bir halde dosyaları düzenliyorum!

Yaklaşık olarak 12 dosyayı düzenledim. Laptopa aralıksız bakmaktan başım ağrımaya başladı. Dirseklerimi masaya, ellerimi de anlıma koydum ve ovuşturdum. Oturuşumu dikleştirdim ve duvarda ki saate baktım... Yok artık ! Saat 22.30 ? Bu bir şaka olmalı !?

Ben tükenmiş bir şekilde düzenlemiş olduğum dosyaları sıralarken, kapım açıldı...

Harry içeri girdiğinde kaşları çatıktı. Ben ise yorgunluktan bayılmak üzereydim. Harry ellerini cebine koydu ve " Tamam bu günlük bu kadar yeter. Çıkabilirsin. " dedi.

O hâlâ odadan çıkmamıştı. Aldırış etmeden kalktım ve ani bir şekilde kalkınca, bir an gözüm karardı,  sendeledim. Harry hemen yanıma gelip belimden tuttu. " İyi değilsin,  arabanın anahtarlarını ver seni ben bırakıcam. " dedi.  O kadar halsizdim ki yanlızca kafa sallayıp ona arabanın anahtarlarını verdim...

Harry;

Siktir ! Bu kadar yorulcağını tahmin etmiştim ! Ama bir anlık sinirle, onca yığın dosyayı düzenlesin diye ona vermiştim. Şimdi ise yürümeye hâli bile kalmamıştı. Arabasının anahtarını ve çantasını aldı. Anahtarı bana uzattı. Hemen aldım ve elimi tökezlemesin diye beline attım.

Arabasına yaklaşınca arabanın kilidini açtım ve yavaşça onu oturttum.

Sonraysa sürücü koltuğuna geçip ona döndüm. Gözleri kapanmamak için savaş veriyordu. Evini zaten bildiğim için evine doğru sürdüm...

Evine gelince arabayı park edip ona baktım. Uyumuştu. Uyandırmamaya dikkat ederek onu kucağıma aldım. Çantasında ki anahtarı buldum ve kapıyı açıp odasına çıktım. Kapıyı açar açmaz onun kokusu yüzüme çarptı. Derin bir nefes alıp kokuyu içime çektim.

Onu yavaş bir şekilde yatağa bıraktım. Ayakkabılarını çıkarttım. Kıyafetini de çıkarmak isterdim ama kendimi tutmak zor olacağından vazgeçtim. Yavaşça yorganı kaldırdım ve içine girmesini sağladım.

Yüzüne düşen bir tutam saçı parmağımla geriye attım ve yüzünü okşadım. Alnını öpüp sessizce fısıldadım.

" İyi geceler prensesim... "

●●●●

Selam aşklar !! Uzun bir bölüm oldu lütfen votelerinizi eksik etmeyin  !!! :D
Bu arada benim adım Beste bebekler ! Bilmeyenleriniz vardı amaa artık biliyorsunuz ! :D

●●●●

Bu arada multide Amy varr !! :D Umarım Amy karakterini sevmişsinizdir ! :D

●●●●

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum bebeklerimmm !! :D

●●●●