•••
Selam Waffle'lar ! Öncelikle sizleri beklettiğim için çook üzgünüm sınavlarım yaklaştığından dolayı yazamadım amaa şimdi yazmak için bir boşluk buldum gerçi az bir zamanım var Agh ! sizleri daha fazla bekletmek istemiyorum o yüzden hemen cümlelerimi sonlandırıyorum :D
İyi Okumalar Waffle'lar! :D
•••Amy;
Arabayı park edip, çantamdan ev anahtarlarını çıkardım. İçeri girdiğimde ışıkların açık olduğunu fark ettim.
İyi de... ben ışıkları kapatmıştım ?? Sanırım erken bunama yaşıyorum. Agh, herneyse.
Öncelikle mutfağa gidip, aldığım yemeği masaya bıraktım. Sonra ise, telefonuma baktığımda Jason'un mesaj attığını gördüm. Hemen şifreyi girip mesajı okumaya başladım ;
"Bebeğim, Üzgünüm ama benim... benim bir takım işlerim çıktı. O yüzden gelemeyeceğim. xx-Jason"
Sıkıntıyla ofladım. Ne işi çıktı ki ? Hem o izinli değil m- bir dakika ? Jason asla mesaj sonuna adını yazmaz ?
Genellikle " Yunan Tanrısı, Sexy Çikolatan" falan der ?? Evet. Evet cidden öyle diyor. Sanırım unuttu -ki bu imkansız-ama ben yine de umursamamaya çalışarak, geri cevap verdim ve odama çıkmak için merdivenlere adımladım.
Hayret ? Odamın ışığını kapamak aklıma gelmiş. Hani benim alkışım ??
Tamam, biliyorum iyice saçmaladım.
Odama girdiğimde, oda da başka bir koku da hakimdi...
Ki bu koku fazla tanıdıktı...
Kapıyı kapatıp, ışığı açmak için yönelirken arkamdan dolanan iki el, çığlık atmama sebep oldu.
"Shh... benim güzelim"
Tanrı aşkına ! Harry'nin burada ne işi var !? Hem de nasıl benden daha erken geldi !?
Ben tam cevap verecek iken, kafasını boynuma gömdü. Kıvırcıkları, boynumu gıdıklandırıyordu. Belimde ki elini çekmek adına elimi, benden çok daha iri olan eline götürdüm. Tam çekecek iken, Harry ani bir hareket ile elimi avuçları arasına hapsetti.
Şuan odam da keskin bir şekilde, gerginlik hakimdi... Ve ben nedenini bilmediğim bir şekilde, Harry'e cevap veremiyor sessizce benden ayrılmasını bekliyordum.
"Ihmm... sanırım arkadaşının işi çıktı ha ?" Bunu dedikten sonra benden ayrılıp, sırıtarak bakmaya başladı. Ve hey ! O Jason'un işinin çıktığını nereden biliyor !?
"Siz bunu nereden biliyorsunuz ?" Diye sordum -Ki söylerken gözlerimi kısmıştım-
O ise elini cebine atıp telefonunu çıkardı. Elinde telefonu sallandırarak konuşmaya başladı ;
"Beklide... mesajı Çikolatan değilde, patronun atmış olabilir." dedi.
Bende gözlerimi irileştirip ;
"Tanrım ! Ne cürretle bunu yaparsınız !? Hem de onun numarası sizde ne arıyor !?" Dedim.
O ise gayet sakin ve umursamaz bir tavırla ;
"Onun numarası bende değil sadece senin telefonuna, adımı o şekilde kayıt ettim. Ne zaman diye sorma çünkü bunu bilmene gerek yok." Dedi. Telefonumu ikinci defa kurcalaması sinirimi bozsa da onu es geçip asıl merak ettiğim şeyi sordum ;
"O zaman zaten buraya gelecek ki ? Sonuçta mesajı siz attınız ?" Dedim. Bu sefer sırıtması daha da genişledi ve ;
"Ben buraya geldiğim zaman o da gelmişti. Bende bu gün önemli bir davete katılacağımızı söyledim." Dedi. Ortada davet falan yok ki !?
Tanrım ! Jason'a bir özür borçluyum ! Harry'nin yanından geçip ne zaman yatağa fırlattığımı bilmediğim telefonumu alıp, rehber bölümünden Jason'un numarasını bulmaya çalıştım. O sırada telefonum sertçe elimden çekildi.
"Ne yapıyorsunuz !? Verin telefonumu !" Dedim. Harry, yamuk bir şekilde gülümseyip, tek kaşını havaya kaldırdı ve ;
"Neden sen almıyorsun ?" Dedi.
Telefonumu yukarı kaldırınca parmak uçlarıma yükselip, uzanmaya çalıştım. Ama yanlızca çalıştım. Çünkü daha da yukarıya kaldırmıştı.
Yüce İsa ! Neden bu çocuğun boyu bu kadar uzun !?
Elimi sinirle saçlarıma geçirdim ve biraz daha yükledim ancak ayağım dolandı ve yatağa düştüm.
Ancak düşerken bir yere tutunma istediğinden dolayı Harry'i tutmuş, onunda benimle beraber yatağa düşmesini sağlamıştım.
Tanrım! Şuan.Resmen.Eziliyorum !
Harry;
Amy, düşeceğini anladığında refleks olarak bana tutunmuştu ve BAM ! Bende onunla birlikte yatağa düşmüştüm.
Onu yavaş yavaş yatağın başına ilerletmeye başladım. Bu onun geri geri gitmesini sağlamıştı.
Ben ise gözlerine bakmaya devam ediyordum.
Tâ ki dudaklarını dili ile ıslatana dek...
Sanırım transa girdim...
Şuanda ona olan bakışlarımı tahmin edebiliyorum...
Boş ve tutkulu bakışlar...
Odağımı bulamıyordum. Gözlerim yanlızca bir bölgeye takılı kalmıştı...
Dudakları...
Elimde olmadan, sertçe yutkundum.
Ah, Yüce İsa...
Şuanda işler tersine dönüyordu...
Her zaman kızların arzulamış olduğu Harry Styles, bir kızı arzuluyordu...
•••
Umarım beğendiğiniz bir bölüm olmuştur ! Oy ve yorumlarınızı bekliyor olacağım beybilerim ! :D
•••
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MR. STYLES
FanfictionHarry Styles ; Ünlü bir dergi olan Vogue'un varisi, yani o şirketin patronu... Amy Black ; İşinde üstün başarılara sahip stilist... Ve onlar... Onlar aşık olmayacak... Onlar Aşkın Merkezi Olacak.