"SENİ İZLİYOR OLACAĞIM."

3K 166 29
                                    

Merhabalar Waffle'lar !! :D İşte yeni bölüm sizlerle ! :D biliyorum geç oldu ama sınırın geçmesini bekledim. Ve aslında dün yazacaktım ama kafamı toparlayamadım. 8 saat dersin ardından 4'te eve gelince doğal olarak yoruluyor insan Aghh ! Boşverin şimdi siz beni :D Asıl önemli olan sizleri fazla bekletmek istememem ♥ Son olarak profilimde iki tane link olacak biri kitabın genel videosu, diğeri ise bu bölüm hakkında :D vee videoları yapan @nisa_nisa 'ya sonsuz tişikkirlir !! Benim diyeceklerim bu kadarr :D
İyi Okumalar Waffle'lar !!! :D
•••

Amy;

Harry gittikten sonra, olanları idrak edemeyip salona geçmiştim. Sonra da çocuklarla biraz daha oturup yatmıştık. Kate benimle beraber benim odamda, Jason ise misafir odasında yatmış, sabah ise kahvaltıdan sonra gitmişti.

Biz de Kate ile birlikte,hem mutfağı toparlayıp hem de sohbet etmiştik. Ve evet, evet ona Harry hakkında her şeyi anlatmıştım.

"Sen o yüzden Harry gittiğinde gariptin." dedi Kate. Ben de onaylayıcı bir şekilde mırıldandım. Mutfağı toparlama işi bitince Kate üstünü değiştirip, çıkmıştı.

Aghh ! Bu gün çekimler vardı ve çizimler Harry de ! Tanrım umarım onları dikim yapacak kişiye verir. Yoksa ?? Çizimleri yırtıp attı mı ?? Aklımı kaçırıcam ! Hem oyun daha yeni başlıyor da ne demek !? Dün akşamdan beri, kafamı kurcalıyor bu son söyledikleri.

-Harry'i aklımdan çıkaramadım desene sen şuna- 

Ee yok artık ? Ciddi misin sen iç ses !? İç sesime evde tek olmanın verdiği rahatlıkla göz devir-

Neden. Kapı. Çaldı. Ki. Şimdi !? Hayır artık iç sesime de mi göz devirecek vaktim yok ?? Derin bir nefes alıp, sakin olmaya çalışarak, kapıya yöneldim ve direk açt-

Agh ! Yine mi Harry !? Ama bir dakika ?? Niye sırıttıyor o ?? Bana sinirli değil miydi ??

Harry kaşlarını havaya kaldırarak, "Ne o beni içeri davet etmeyecek misin yoksa ?" Dedi. Kapıdan çekildim ve içeri geçmesini sağladım.

Tanrım... Cidden bu çocuğun nesi var ?? Endişelenmeye başlıyorum. Ben, beni işten çıkartır diye düşünürken, o şuan da koltuğuma oturmuş beni süzüyo- Hey ?? Niye beni süzüyor ki ?? Kafamı aşağı eğip üstüme baktım ve gördüğüm şey ile üşengeçliğme lanetler okudum !

Hangi.aptal.öğlen.vakti.gecelikle.durur !?

Hem de dün Kate'in zoru ile bir sene önce almış olduğum ve yine Kate'in zoru ile giydiğim, siyah renk, saten kumaş gecelik ile !

Harry'nin surat ifadesi değişti ve gözleri irileşti. Kaşlarını çatıp, sertçe yutkundu.

"Şey... ben üstümü değiştirip geliyorum ?" Dedim ve o cevap bile vermeden odama çıktım. Tanrım! Beni öyle görmesi neden yanaklarımı kızartıyor !? Ve Harry neden gelmişti ??

Sanırım beni almaya gelmişti. Yani en mantıklı açıklaması o'dur değil mi ? Bu yüzden iş için giyeceğim kıyafetleri dolaptan çıkarıp hızlıca giyindim. Bu gün çekim olacağı için rahat giyip, çıkarabileceğim bir kombin uyarlamıştım.

Saçımı doğal bırakıp, hafif bir makyaj da yaptıktan sonra; çantamı, ev ve araba anahtarlarını son olarak da telefonumu alıp aşağıya inmek üzere merdivenlere adımladım. 

Salona geldiğimde Harry hâlâ bıraktığım gibi duruyor, duvara boş boş bakıyordu. Galiba geldiğimi anlamadı ? Sahte bir şekilde öksürdüm.

Bu sayede bakışlarını duvardan ayırıp, bana baktı.

"Hadi çıkalım çekimlere geç kalmak istemeyiz. " dedi ve göz kırptı. Ne yani !? Çekimler esnasında, o da mı olacak !? Aghh!  Her neyse...

Harry'i takip edip bahçeye çıktım ve tam da arabama adımlıyordum ki, sert bir ses ile;

"Benim arabam ile gidicez." dedi. Kafamı olumlu anlamda sallamakla yetindim ve arabasına ilerledim. Bindiğimde Harry, anahtarı kontağa takıp, gaza bastı. Gözlerini yoldan ayırmayarak çok dikkatli bir şekilde arabayı sürüyordu. Kafamı cama çevirip dışarıya bakmaya başladım...

•••

"Tanrım! Bu kıyafetleri ben tasarlamadım ki !?" Sinirle kostümü giymeme yardım eden kıza söylendim. O ise;

"Ama bay Styles, bize bu çizimleri verdi bizde aynılarını diktik bayan Black." Dedi ve çizimleri uzattı.

Lanet olsun! Evet, çizimler benimdi. Ancak ben bu kadar açık ve... ve sexy parçalar çizmemiştim ! Kahretsin!

"Kim bu çizimler ile oynadı ki !?"Kız omuz silkti ve giysi odasına yöneldi.

"Ben." Duyduğum sesi ile olduğum yerde dönüp arkama baktığımda Harry'i görmem ve çizimler ile onun oynadığını duymam, beni daha da sinirlendirmişti.

Harry ise bana o her zaman ki çarpık sırıtması ile bakıyordu. Vücudunu kapıya yasladı ve ellerini ceplerine sokup beni baştan aşağı süzmeye başladı. Tanrım... eminim ki, bu bakışları çekimler sırasında da atacaktı.

"Ihmm... çizimlerim iyi olmuş ha ?" Dedi. Kafamı aşağıya eğip yere bakmaya başladım. Harry'nin adım seslerini duyuyordum. İki iri el belime dolanınca kafamı kaldırıp, ona baktım. O ise kafasını boynuma gömüp derin derin nefesler almaya başladı. Sonraysa, boğuk bir ses ile fısıldayarak;

"Ama böylesi çok daha iyi. " Dedi. Sanırım ayaklarım beni taşıyamayacak. Ben tam Harry'i itecek iken, içeriye biri girdi ve çekimlere başlayacağımızı söyledi. Doğrusu adama minnettarım orada öyle daha ne kadar kalabilirdim bilemiyorum. Hemen Harry'nin yanından sıyrılıp, çekim odasına yöneldim. Ve Aghh... işte başlıyoruz...

•••

"Tamam ! Evet Amy ! Harika ! Kafanı biraz yukarı kaldır lütfen !! Mükemmel ! " Kameraman ne derse onu yapıyordum. O sırada da Harry beni izliyordu. Kameraman Harry'i yanına çağırdı ve çekilen fotoğraflara baktı. Gamzelerini gösterecek bir şekilde sırıtıp resimlere göz atıyordu.

"Bu. Kesinlikle bu olmalı. Dergiye bu resim basılacak." Harry'nin olmasını istediği fotoğraf, siyah; göğüs dekoltesine sahip elbise ile çekindiğimdi. (Multide var waffle'lar :D )

Bana danışmadan ikisi karar vermişti. Bu. Cidden. Sinir. Bozucu.!! Yaklaşık olarak 3 buçuk saattir çekim yapıyoruz ve Harry her fotoğrafta bir kusur bulmuştu. Beni asıl sinir eden ise, ilk çekindiğim fotoğraflardan birini seçmesi idi !! Tabii o rahat iki de bir kıyafeti değiştirilen, saçları yapılan ve devamlı pozlar veren o değil !!

Ciddi anlamda yorulmuştum. Onlara cevap vermeden giyindiğim odaya gittim. Nasılsa bana fikrimi soran yoktu...

Üstümü zar zor giydim ve kendimi oda da bulunan koltuğa attım. Kafamı arkaya yaslayıp, gözlerimi kapadım. O sırada kapı açıldı ama umursamadım. Yanımda bir çöküntü hissettim ama gözlerimi açmaya halim yoktu açıkçası...

Odaya yayılan Blue the Channel kokusundan, odaya kimin girdiğini anlamam uzun sürmemişti.

Bir anda kendimi Harry'nin kucağında bulmamla tam çığlık atacaktım ki ağzıma kapattığı eli buna izin vermemişti.

"Şimdi sessiz ol ve kafanı boynuma göm." Ben hayır anlamında kafamı sağa sola hareket ettirdim ama o kafamı çoktan boynuna gömmüştü...

Harry'de kafasını boynuma gömdü ve belimde ki elini sıklaştırıp boynuma doğru kesik kesik nefesler vererek ortamın sessizliğine uygun bir tonda fısıldamaya başladı...

"O piçle ne yaptığın umrumda değil... Ama bundan sonra, davranışlarına dikkat etsen iyi olur güzelim... Çünkü seni izliyor olacağım..."

••
Uzun bir bölümdü sanki ?? :D Ahahaha umarım beğenmişsinizdir Waffle'larım !! Oy ve yorumlarınızı bekliyor olacağım :D
•••

MR. STYLESHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin