•••
Selam Waffle'larım ! Tipik şanssızlığı ile yazarınız ve yeni bölümünüz sizlerle !
"Yazarınızın tipik şanssızlığı" dedim, çünkü dün yeni bölümü yazacağım zaman da internette sıkıntı yaşadım bölümü bitirmeye yakın iken, hoop ! İnternet gitti vee doğal olarak, yeni bölüm de kaydolmadığı için silindi. Bunu zaten profilimde açıkladım ama görmeyenleriniz olabileceği için bilgilendirmek istedim ^-^Bu arada @demismaylav adlı tatlı insancık tüm bölümleri yanlızca yarım saatte okumuş *-* o yüzden bu okuma hızından dolayı onu ayrıca tebrik edip, düşen çenemi kapatıp sizleri yeni bölüm ile baş başa bırakıyorum :D
İyi Okumalar !
•••
Amy;
"İyi olduğuna emin misin ?" Duymuş olduğum endişeyi yeniden dile getirirken, Jason da bir kez daha oflayıp ;
"Son defa söylüyorum. İyiyim. Ayrıca sen yine sormadan ben söyleyeyim; hayır başım dönmüyor, ağrılarım yok denilecek kadar az, ve de Tanrım ! Hâlâ çok seksiyim !"
Jason'un egoistliği yine uzay boşluğuna ulaşmışken, konuşmak adına dudaklarımı hafifçe araladım. Fakat Jason benden önce davranıp;
"Yine aynı şeyleri diyeceksen, sabahları seni tıpkı eskiden olduğu gibi yani tipik Jason usûlü sabah serinliği adlı kombinasyonum ile uyandırırım." Dediği şeyin açılımı koca bir kase buzlu ve de gıda boyalı bir suyu kafamdan aşağı boşaltmak olduğundan gözlerimi irileştirdim.
Bu sırada Jason sırıtıp ;
"Bende öyle düşünüyordum." Dedi ve tıpkı Harry gibi göz kırp- Agh! Söylemeyi unuttum ! Harry beni öperken kafamda ki soru işaretleri ile o kadar meşguldüm ki, benim karşılık vermeme gerek kalmadan o dudaklarını, dudaklarımdan ayrıp sessizce git demişti.
Aslında o çekilmese karşılık verir miydim bilemiyorum. Fakat sıcak dudakları, benim dudaklarıma temas edince gelen titreme ile birlikte göz kapaklarım da kontrolüm dışında kapanmışlardı.
Bu nasıl tarif edilebilir ki ??
Hangi sözcükler duygularımı yansıtabilir ??
Ondan nefret etmiyorum. Ama hoşlanmadığım da söylenemez.
Tek bilebildiğim
Bu hoşlantının aşka dönüşmeyeceği...
Harry;
Uzun süredir, elimde ki viski bardağını parmaklarım ile döndürmeye devam ediyordum.
Sonrasında gelen içme hissi ile bir dikişte bitirdiğim bardağı sertçe masaya bıraktım.
Saatin kaç olduğundan habersiz olduğum için, telefonumun ekran kilidini açıp saate baktım. Gün doğumuna yaklaşık olarak iki saat vardı.
Kaç saattir bu koltukta oturup içiyordum ben ??
Ve de en önemlisi; niçin içiyordum ??
Aslında bu soruyu içmeye başladığım andan itibaren kendime soruyorum. Her bulamadığımda; bir bardağı daha bitiriyordum. İşte bunları yaparken anladım ki; hâlâ neden içtiğimi bilemiyordum.
Hattâ Amy'i neden öptüğümü de bilemiyorum.
Yüce İsa ! Neden hiç bir halt bilmiyorum !
Tamam. Kabul. Onu öperken midemin üstünde bulunan kelebek dövmemin bir an hareketlendiğini hissettim. Normalde bir kızı öperken gözlerim hep açık olur. Sebebini sormayın. Sadece açık tutarım. Onlar bana arzu ile karşılık verirken, ben sadece ihtiyaçlarımı gideriyor olurdum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MR. STYLES
FanfictionHarry Styles ; Ünlü bir dergi olan Vogue'un varisi, yani o şirketin patronu... Amy Black ; İşinde üstün başarılara sahip stilist... Ve onlar... Onlar aşık olmayacak... Onlar Aşkın Merkezi Olacak.