BİR BU EKSİKTİ! G!P (JenLisa)

ALTINCI BÖLÜM

O zaman Let's go Let's gooo 😸

Jennie

Arabada garip bir sessizlik oluşmuştu. Biraz önce beni belimden yakalayıp kendine çektiğinde garip hissettim. Sanki... sanki bana dokunduğunda, vücudumdan yanaklarıma yüklesen bir ateş vardı. O gece de aynı şey olmuştu. Dışarda üzerime yürüyüp, dudaklarıma yaklaştığında...

Böyle hissetmem tuhaf mı? Açıkçası ben dokunulmaktan hoşlanmam. Ama Lisa dokunduğunda kesinlikle garip bir his yayılıyor bedenime. Bunun anlamı ne? Buldum!

Dokunulmaktan hoşlanmıyorum ama, Lisa dokunduğunda ekstra ekstra ekstra hoşlanmıyorum. O kadar hoşlanmıyorum ki, vücudum buna reaksiyon gösteriyor. Evet bu kadar.

Yol boyunca sessizce camdan dışarıyı seyrediyordum. Bir ara Lisa'ya göz ucuyla baktığımda, bana doğru dönünce panikleyip "daha ne kadar yol gideceğiz." diye çemkirdim.
Lisa gülümseyerek "bu kadar sabırsız olma. Geldik sayılır."  Geldik sayılırmış. Ne  diye güvenip bununla yola çıktıysam. Beni kaçırmıyordur umarım.

"Gelelim artık. Başka şeyler düşünmeye başladım." Lisa birden arabayı durdurup, el frenini çekti. Bana doğru vücudunu döndürerek yaklaştı.
"Ne gibi şeyler düşündün kedicik?"

Gittikçe yaklaşıyordu. Hayır yine ateş basıyor.
"Seni kaçırdığımı mı düşündün?" Koltukta iyice sinmiştim. O yüzünü yaklaştırdıkça ben daha fazla geriye çekilmeye çalışıyordum. Gidecek yerim varmış gibi.

Birden gözleri dudaklarıma kaydı. Sonra ciddileşerek "merak etme tipim değilsin. İstesen de sana bir şey yapmam." diyerek, tekrar kendi koltuğuna çekildi.

Ellerimi yanaklarıma çıkarıp, kontrol ettim. Yanıyordu. Kemerimi çıkartıp "a-asıl sen benim tipim değilsin! Sapıklardan hoşlanmıyorum!" dediğimde, seslice gülerek "tamam o zaman sorun yok. Ben seninle ilgilenmiyorum, sen de benimle. Bu işte birlikteyiz. Farkındaysan, fotoğrafı çekilen sadece sen değilsin. Sana yardım etmek için t-shirtümü çıkarmıştım. İkimiz de istemediğimiz bir pozisyona sokulduk. Şimdi sakin olacağına söz ver ve konuşma işini bana bırak." dedikten sonra kapısını açıp indi.

Hıh istemediği pozisyonda kalmışmış. Sanki onun için çok dertmiş gibi. Kim bilir kaç kişiyle bu pozisyona girmiştir. Peki ya ben? Kendini benimle bir tutuyor bir de. Pis sapık!

Hala arabada oturduğumu farkedip, cama tıkladı. Eliyle gel işareti yapıp, bir eve doğru yürüdü. Ben de arabadan inince, yanına gelene kadar bekleyip, kapıyı çaldı.

Kapı açıldığında bizi yarı çıplak güzel bir kız karşıladı. Elini kapının çerçevesine yaslayıp "ne o Lisa, pişman olup yarım bıraktığın işi mi tamamlamaya geldin?" diyerek alaycı tavırlarıyla, göz devirdi.

Beni farketmedi mi bu? Lisa da alaycı bir gülüş sergileyerek "evet bebeğim, çok pişmanım. Sikecek birini bulamadığım için geldim. Boş musun?" Lisa'nın söyledikleriyle gözlerim kocaman olmuştu. Bu kız o gece banyoda seviştiği kız mı yani?

Kız kızarıp bozararak kapıyı Lisa'nın suratına kapatacağı sırada, Lisa ayağını kapının köşesine koydu. "Dur bakalım. Bizi içeri davet etmeyecek misin?" diyerek arkasında duran beni işaret etti.

Kız "yine mi sen?" diyerek beni tanıdığını ima etti. Bir dakika bu kavga ettiğim kız. Saçı ve makyajı dağınık olmadığı için tanıyamamıştım. Kaşlarım çatılınca, Lisa sakin olmam gerektiğini hatırlatmak için kaşını kaldırdı. Yükselen omuzlarımı derin bir nefes vererek indirdim.

Lisa sakinliğimden emin olunca kapıyı zorla açarak, içeri girdi. Ardından da ben.
Kız geri geri yürüyerek "evime zorla giremezsin Lisa. Polis çağıracağım."
Kızın sırtı duvara yaslandığında, Lisa iyice yaklaşarak, yüzlerini yakın bir mesafeye getirdi. Bir elini duvara yaslayıp "sadece bir soru soracağım Tzuyu. Bu kadar gerilmeye gerek yok." diyerek boşta olan eliyle kızın çıplak omzundan aşağıya doğru okşadı.