30 - Sevgili Eşim

2K 205 479
                                    

"Nayeon yemek hazır." diye seslenen Sehun'u duyunca odamdan çıkıp mutfağa gittim.

"Yardım edeyim mi?"

"Hayır hayır elini bir şeye sürme, sofrayı kurdum. Hadi salona geçelim."

Bir haftadır Sehun hiçbir şeye dokundurtmuyordu. Vay efendim elim zaten incinmiş de zorlamamalıymışım da kendimi yormamalıymışım.

"Aslında bulaşıkları bana uzatsan tek elimle makineye dizebilirim." dediğimde kaşlarını çattı.

"Ya biz burada güç denemesi mi yapıyoruz? Niye kendini zorluyorsun? İki kişinin bulaşığı ne ki? Ben hallediyorum."

"Ama hep sen yaptın. Zaten ilaç aldığım için uykum hemen geliyor, bari uyanıkken yardım-"

"Nayeon zorlama. Biraz da bırak bir şeyleri senin için ben halledeyim." dedikten sonra beni susturdu.

**

İznim bittiği için okula geri döndüm ve asistanların yardımıyla öğrencilerin ilk vize sınavlarını yaptırmıştım. Tek elimle araba kullanamadığım için Sehun beni okula bırakıp okuldan alıyordu. Aslında taksiye binebilirdim ama Sehun bırakmakta ısrar etmişti.

Yine okul çıkışında beni almaya geldiğinde büyük poşetlere koyduğum sınav kağıtlarını taşıyarak arabaya doğru yürüdüğümde hızlıca inip yanıma geldi.

"Beni niye çağırmadın?"

"Bunlardı sadece, pek bir şey yok."

"Yine de çağırsaydın. Bunlar ne?"

"Sınav kağıtları. Aynı zamanda proje ödevleri. Okumam gereken bir sürü şey birikti."

Arabaya bindiğimde kemerimi kolayca önüme getirdim ancak takmakta zorlandığımda Sehun parmaklarını elimin üzerine koyarak takmama yardım etti. Kemeri takmıştık ama ikimiz de elimizi çekmeyince başlarımız hafifçe kalktı ve göz göze geldik.

"Ya benim yüzümden bu hafta hep erken çıktın." diyerek önüme döndüm.

"Sorun değil. Eşim rahatsız dediğim için anlayış gösteriyorlar. Zaten sen iyileşince şirkete dönüp ücretsiz mesai yapacağımı söyledim, o şekilde kabul ettiler. Her türlü saati doldurmuş olacağım." dediğinde benden bahsederken bu kadar rahat 'eşim' dediği için içten içe mutlu olmuştum.

"Benim yüzümden fazla mesai yapacaksın."

"Senin sayende bu hafta erken çıkıyorum. Lütfen olumlu tarafını görelim." dediğinde gülümsedim.

Eve gittiğimizde Sehun yemek hazırlamak için mutfağa gitti, ben de kağıtlarımı tek tek çıkararak okumaya başladım. Bir elimi hiçbir şekilde kullanamadığım için zımbalanmış sınav kağıtlarının sayfasını çevirmek için bile zaman kaybetmiştim.

"Hadi bitmedi mi?"

"Hayır daha projeler var. Anket analizlerini tabloya geçireceğim. Notları sisteme gireceğim."

"Tamam yemekten sonra yardım ederim sana." dediğinde hemen reddettim.

"Ben hallederim ya uzun sürmez." dedim ama iki yüz elli öğrencim vardı tek elimle bunları yapmak iki gün bile sürerdi.

Yemeğimizi sessizce yedikten sonra Sehun televizyonun karşısına geçip bir şeyler izlemeye başladığında ben de salondaki yemek masasında kağıt okumaya geri döndüm. Arada bana baktığını hissediyordum, tam kafamı kaldırıp ona baktığımda başını çevirmiş oluyordu, o yüzden yanlış mı hissediyorum diye şüpheye düştüm.

Lades / Sehun ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin