43 - Yalancının Mumu

1.5K 160 316
                                    

Bugün annemlerle birlikte Sehun'un ailesine yemeğe davetliydik, çoktan giyinmiş salonda bilgisayar başındaydım. Sehun işten yeni gelmişti, o duş alıp giyinene kadar ben de öğrencilere okuyabilecekleri makalelerin linklerini hazırlıyordum.

"Ben hazırım." dedikten sonra salona gelip ayaktayken saçlarımı öpen Sehun'a dönüp baktım.

"Yine çok yakışıklı olmuşsun." dediğimde öz güvenle yanıma oturdu.

"Yanına yakışayım dedim."

"Flört cümlelerin hep hazırda bekliyor, değil mi?" diyerek ona sataştım.

"Eşimle flört ediyorum diye laf yemeyeceğim, değil mi?"

Ona laf yetiştiremeyeceğimi bildiğimden hızlıca dil çıkarıp önüme döndüm. Klavyenin tuşlarına hızlı hızlı basarak ödev konularını yazarken Sehun da beni izledi.

"Annenler neredeymiş, konuştunuz mu?" diye sorduğunda gözlerimi ekrandan ayırmadan bir şeyler yazıyordum.

"Evet sen banyodayken aradılar, bir saatlik yolları kalmıştı. Biz de on dakikaya çıksak güzel olur, şu ödevi yükleyeyim çıkalım."

"Tamam telaş yapma, daha vaktimiz var."

"Evet de büyükanneye yardım etmek için daha erken gitmemiz gerekirdi. Geciktik kadıncağız tek başına halletti her şeyi."

Sehun kumandayı alıp televizyonu açarken yanıt verdi. "Alışkın o bir şey olmaz, ayrıca temizliğe yardımcı kadın geliyor. Yemek yapmayı da sevdiği için yorulduğunu sanmıyorum."

Gerçekten de on dakika sonra her şeyi hallettiğimde kucağımdaki bilgisayarın ekranını kapatırken, "Tamamdır bitti, çıkabiliriz hayatım." dedim.

Sehun da birkaç dakikadır izlediği belgeseli kapatıp ayaklandı, yola çıkmaya hazırdık. Çoktan ağustos ayındaydık ve hava çok sıcaktı, ikimiz de klimalı evden çıkıp arabaya binene kadar sıcaktan yakınıp durmuştuk.

Otoparkta Lay'i görünce başımızla selam verip arabamıza bindik, artık onunla karşılaşmak pek de garip hissettirmiyordu hatta tam tersine hiçbir şey hissettirmiyordu. Sevginin tersi nefret değilmiş, hissizlikmiş. Çoğu zaman varlığını unutuyordum, sitede ya da okulda görünce hatırlıyordum öyle birinin olduğunu. 

Yaz okulunda Lay'in de görevli olduğunu öğrendiğimde hiç de gerilmemiştim, okulda hem öğrenci hem de hoca sayısının az olduğu bir dönemde koskoca fakülte binasında bulunan az kişiden biriydik, yemekhanede denk geliyorduk ama kimse birbiriyle ilgilenmiyordu. Birbirimizin varlığına iyice alışmıştık diyelim. 

Birkaç kere kafeteryada içecek alırken sırada önüne geçmeme izin vermişti, teşekkür etmek dışında bir şey konuşmadık. Bir tek o gün merak etmiştim Yuna'yla aralarının nasıl olduğunu çünkü boşanıp boşanmadıklarını bilmiyordum. Sorabilirdim ama sorasım gelmemişti. Sanırım gelebileceğimiz en normal sınır burasıydı.

Kemerimi takarken Sehun bana, "Sence boşandılar mı?" diye sordu. Lay'den bahsettiğini anında anladım. Yine sesli olmasa da aynı anda aynı şeyi demiştik.

"Bilmiyorum ama Yuna'yı bir kere bile sitede görmedim, boşanmasalar da ayrı yaşadıkları kesin." dedim.

Sehun arabayı çalıştırıp siteden çıkarken, "Bir şey yapmamız gerekiyormuş gibi hissediyorum ama ne yapılır bilmiyorum." dediğinde düşünceli davrandığı için kalbim bir kez daha ısındı.

"Bize ihtiyacı olursa kendisi gelir, kocaman insanlar sonuçta karışmayalım bence." dedim, galiba benimki de biraz vurdumduymazlıktı.

"Yine de Lay senin yakın arkadaşındı, arabanı parçaladıkları zaman seni tek bırakmamak için onu arayıp yardım istediğimde hiç sorgulamadan yanına geldi. Böyle zor durumlarda gerçek arkadaşlarımızı tanıyoruz. Şimdi de o zor durumda."

Lades / Sehun ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin