Geçen hafta bensiz buluşup bin türlü belaya bulaşan arkadaşlarım yeniden buluşmak istedi. Sehun artık daha iyi hissettiği için görüşebileceğimizi düşündüm. Sana Kore'ye döndüğü için Suho'nun da teklifiyle dağ havası almak için kampa gitmeye karar verdik.
Jongdae bebeği küçük olduğu için tam da yaz gelmemişken geceyi dışarıda geçirmeye hazır olmadıklarını söyleyip gelemeyeceklerini söyleyince geriye kalanlarımız hazırlıklarını yaparak yola çıktık. Yola çıkmadan hazırladığım sandviçleri arabada yerken müzik dinliyor şarkılara eşlik ediyorduk.
"Baekhyun hepimizi arıyor." dediğimde şaşırdım çünkü toplu bir arama yapmıştı.
Sehun dikiz aynasından arkayı kontrol ettikten sonra, "Takibi mi kaybettiler acaba?" diye endişelenince hemen açtım.
Baekhyun aramayı açar açmaz, "Duyuyorum şarkı sesleri geliyor arabalarınızdan ama hiçbir parça bana ait değil. Ne iş?" diye kızdığında hepimiz kahkaha attık.
Sehun, "Arkada kaldın sanıyorum ya bu yüzden mi aradın cidden?" diye güldü.
Herkes bir şeyler dediğinde hatlar birbirine girdi ve gülüşmeler de eklenince iletişim sıfıra indi resmen. Beyefendi, "Çok konuşmayın da müzik çalarınızın ayarını Baekhyun FM'e getirin." diyerek kızdıktan sonra kapattı.
Gülüştükten sonra dediğini yaptık, kanıtlamak için de ses seviyesini iyice yükselttikten sonra camları açtık. Baekhyun arabasıyla yanımızdan geçerken eliyle onaylama işareti yaptı. O önümüze geçince müziğin sesini kısıp camları kapattık. Yolculuğumuz onun sayesinde eğlenceli geçmişti.
Kamp alanına varınca hiç vakit kaybetmeden çadırları kurmaya başladık. O sırada Kyungsoo ve Chanyeol kolları sıvayıp bizlere geç kahvaltımız için bir şeyler hazırladı. Onlara mı yardım etsem Sehun'a mı emin olamadım. Kyungsoo şimdilik hallediyor gibiydi, Chanyeol de ondan bağımsız bir menü hazırlıyor gibi görünüyordu bu yüzden Sehun'un yanında kalmaya karar verdim zaten benim tercihime kalmadan Sehun elime çadırın bir ucunu tutuşturdu. Yanında durmamı istiyordu belli.
Sehun çadırı sabitlemek için küçük kazıkları toprağa çakarken ben de yukarıdan tutarak sabit kalmasını sağladım. O sırad arkadaşlarımızı incelerken Jongin'in Mina'nın yanına gidip geldiğini gördüm. Hatta en son gidişinde geri dönmedi, çadırını kurmasına yardım etti. Bu ikisinin arasında bir şey var mı yok mu kestiremiyorum.
"Sehun?"
"Efendim aşkım?"
"Şunlar ne iş?" diyerek çaktırmadan ötemizdeki ikiliyi işaret ettim.
Gösterdiğim yere benim aksime açık açık bakan Sehun ikisine baktıktan sonra tekrar bana döndü. "Bilmem, ne oldu ki?"
"Sence de garip değiller mi?"
"Ne garipliği canım? Uslu uslu çadır kuruyorlar işte." dedikten sonra ayağa kalkıp kalan kısımları ayarlamaya başladı.
"Hadi onları geçtim şunlar da garip." diyerek öteki ikiliyi işaret ettim.
"Kim?"
Onlar hakkında konuştuğum anlaşılmasın diye dudaklarımı hiç açmadan sessizce, "Bekyin ve Suzi." dediğimde Sehun kahkaha attı.
"Onlar ne yapmış?"
"Şu çadırda Mina ve Suzy birlikte kalacaktı, niye Jongin Mina'ya yardım ederken Suzy de gitmiş diğer çadır için Baekhyun'a yardım ediyor?"
Sehun bana doğru yaklaşıp sessizce, "Belki çadırı bu şekilde paylaşacaklar hayatım, bize ne?" dedi.
"Ama-"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lades / Sehun ✔️
Fanfikce- Evlilik teklifime ne diyorsun? - Şartlar uygunsa neden olmasın? Sonuçlarını tahmin ettiğim halde kabul ettim, gitti. Zaten Oh Sehun hep bile bile lades değil mi?
