34 - Nakamoto Yuta

2.1K 190 425
                                    

Kahvaltıdan sonra baş ağrıma rağmen okula gittim, Sehun da hiç dinlenmediği halde -bir de yatağımın dibine çöküp saatlerce oturarak uyumayı denemişken her tarafı tutulmuştu- şirkete gitti. 

Kahvaltıda tabağıma zorla koyduğu yemekleri sakin sakin yerken, fırça da yedim. Vay efendim kuş gibi yiyormuşum da ağzım mı küçükmüş de bu gidişle yandan bakınca görünmez olurmuşum da biraz iyi beslenmeliymişim.

Dolaptaki yiyeceklerin yarısından fazlasını ben yemesem dedikleri sahiplenici gelecek ama yok yani ben fazlasıyla iştahlı biriyim ve doyunca yiyorum. Tam tersine beyefendinin iştahı yok. Çocuk gibi besleniyor. Hep tatlı, hep abur cubur, hep cips, hep kola. 

Bir dakika! Acaba bana fırça atarken amacı şey miydi: sen de bana kız, sen de benimle ilgilen, sen de yediklerime karış? Yok canım o ne saçmalık öyle? Gerçi Sehun'dan bahsediyoruz artık saçmalama seviyesi normalin üstüne çıktı, standart düzeyde değil.

Son dersim de bittikten sonra ofisime geçip dün olanları ilk kez sakin kafayla düşünmeye başladım. Gerçekten duyduklarım çok ağırdı, Lay'in hareketlerine yıllar önce bile anlam veremezken her şeyin yeniden anlamsızlaşması üzerine dün kafayı yiyecektim.

Yuna mesela bilmiyormuş Lay'in beni kendisiyle aldattığını, yalan söylüyor gibi değildi. Dün gerçekten şaşırmış ve hayal kırıklığına uğramış görünüyordu. Bir anda kendimi ona üzülürken buldum. Belki de yıllardır Lay'den gerçek bir sevgi görmeyi bekliyordu ama başından beri her şeyin yalan olduğunu öğrendi. 

Üstelik ne dedi o? Hamile olduğu için mi evlenmek zorunda kalmışlar? Ben o zamanlar böyle bir tahmin yürütmüştüm ama herhangi bir çocuk haberi duymayınca Lay'in ona gerçekten aşık olduğunu düşünmüştüm. Cidden apar topar evlenmişlerdi çünkü. Ee söz konusu bebek nerede o zaman? Yoksa bebeklerini mi kaybettiler?

Tüm bunlar bir yana dünden beri Sehun bana üç kere duygularını itiraf etti. Gece düşüncelerimin içinden çıkamayınca uykum kaçtığından delirecektim, sabaha tüm bunlar belki de rüyadır diye uyanırım sanıyordum. Bir de baktım Sehun iyi olup olmadığımı kontrol etmek için yanımda uyumuş.

En son bana 'seni sevdiğimi defalarca tekrar edeceğim, sen de beni sevene kadar' dediğine göre benim ona karşı bir şey hissetmediğimi düşünüyor. Bunu düzeltmek istiyorum aslında. Merak etme ben de seni seviyorum diyesim geliyor. Sonra bir şey hissediyorum ve ikimiz de buna hazır değilmişiz gibi geliyor. Sonra yine işin içinden çıkamıyorum.

Akıl almak için baş danışmanım Suzy'yi aradım. Belki o bana bir şeyler söyler ve zihnimi toplamama, en azından düşüncelerimi ve hislerimi bir hizaya sokmama yardım eder. Tam bunu düşünürken o beni aradı. 

Birini aklından geçirdiğin zaman ya da düşündüğün zaman evrene gönderdiğin frekanslar ile mesaj düşündüğün kişiye ulaşıyormuş ve o insan da seni düşünüyormuş. Bugün evren işini çok hızlı yapıyor demek.

"Nasılsın tatlışım? Ne yapıyorsun, müsait miydin?"

"Evet evet, dersim bitti ofisimdeyim düşünüyorum öylece. İyiyim gibi, idare eder yani. Sen nasılsın ne yapıyorsun?"

"Ben de az önce bir şarkı kaydından çıktım hemen seni arayayım dedim. Dün olanlardan sonra iyi olup olmadığını konuşalım diye."

"Çok iyi yaptın, aslında ben de seni arayacaktım."

"Süper denk gelmiş. Nasıl hissediyorsun?"

"Aslına bakarsan karışık. Yani ben Yuna'dan senelerce nefret ettim, arkasından bir iki sövmüşlüğüm bile var. Sonra öğreniyorum ki bir şeyden haberi yokmuş. Sitede her gördüğümde de epeyi kaba davranmıştım."

Lades / Sehun ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin