40 - Beni Bırakma

2K 158 167
                                    

"Sehun elim ayağıma dolanıyor ne olursun böyle yapma."

"Nayeon beni bırakma."

"Sen böyle ağlarken nasıl bırakabilirim, delirdin mi?"

"Seni çok seviyorum."

"Sehun ben de seni seviyorum ama aklımı yitireceğim şimdi, yüzüme bir bakar mısın?"

"Yüzüne bakabilecek cesaretim yok."

"Ne olduğunu anlatır mısın peki?"

"Utanıyorum."

"Pekala... böyle kalalım o zaman. Sen sakinleşene kadar böyle kalalım."

Sehun ağlarken ne yapacağımı bilemediğim için hele de sorunun ne olduğunu söylemezken, bir şey yapamadığım için ağlamasına izin verdim. Ağlasın ve rahatlasın istedim. Omzuna pat pat vururken o ağlamaya devam etti ben de Lay'i kafede gördükten sonra ne olmuş olabilir de bu kadar üzüldü diye düşünmeye başladım.

Bir süre sonra sakinleşti, nefes alış verişleri hüzünlü iç çekmelere dönüşmeye başladı sonra başını kaldırıp bana baktı ama ardından hemen gözlerini kaçırdı. Yerimden kalkıp ışığı kapattım daha sonra yatağın içine girdim.

"Pijamasız uyuyabilir misin?" diye sordum.

"Hı-hım."

"O zaman buraya gel." dedim.

İtiraz etmeden o da yatağın içine girdi, yastığa başını koyduktan sonra sırtını bana döndü. Bir şekilde hissediyordum ki kendini cezalandırmaya çalışıyordu. Bunu yapmasına izin vermemek için ben yaklaşıp bir kolumu beline sardım ve başımı sırtına yasladım.

Ellerini elimin üzerine koyduktan sonra hızlanan kalp atışları sakinleşmeye başladı. "Seni seviyorum." dedi kısık bir sesle. Duymayacağımı düşünmüş de olabilir.

"Ben de seni seviyorum." dediğimde başını hafifçe çevirerek bakmayı denese de bana tamamen dönmeden tekrar önüne döndü.

Sehun ayaklarını karnına çekince ben de aynısını yaptım ve dizlerimiz birbirine değecek kadar yakın durduk. Ben hiç rahatsız değildim, umarım ona da güven vermişimdir. Benden ne sebeple utanıyordu, neden bu kadar mahcup olmuştu asla anlamadım ama sevdiğini defalarca dile getirmesinden tek bir şey anlıyordum ki her ne olursa olsun aramıza bir şey girmesini istemiyordu. Bana olan sevgisi hiç değişmeyecekti. 

Ona daha çok güven verebilmek için biraz daha sokuldum, hafiften irkilir gibi oldu ama hemen kendini toparladı. Elimi bu kez göğsüne koyarak kalp atışlarını hissetmeyi denedim. Sonunda göğsü sakin sakin inip kalkarken dalmış olabileceğini düşündüm. 

Ne kadar olduğunu bilmediğim bir zaman dilimi geçtikten sonra bana döndüğünde uyuduğumu sansın diye gözlerimi kapattım, kolunu başımın altından geçirerek beni kendine çekti. Başımı göğsüne yatırarak saçlarımı öptü. Kısık sesle beni sevdiğini tekrar dile getirdi. Beni daha sıkı sarmalarken yavaştan uykuya teslim oldu. Ben de uykuya dalmadan hemen önce aklımdan geçirdim; ne olursa olsun ne onu ne de onu sevmeyi bırakacağım.

**

Sabah sakin bir kahvaltının ardından annem artık ayaklandığı için başımızın etini yiyince burada daha fazla kalmamıza gerek olmadığını anladım. Zaten Sehun'la özel olarak konuşmamız gerektiğini bildiğimden bir an önce eve gitmek istiyordum.

İkimiz de kendi aracımızla geldiğimiz için mecburen yol boyunca ayrı gitmek zorunda kaldık. Yüzünü görebilmek için onun önüne geçip dikiz aynasından arkamdaki Sehun'a bakıyordum. Bunu anlar anlamaz beni sollayıp önüme geçiyordu.

Lades / Sehun ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin