48 - Mucize Maker

1.6K 115 103
                                    

Gözlerimi açtığımda herkes başıma toplanmıştı. Annemlerin salonundaki koltuğun üzerinde uzandığımı burnuma tutulan soğanın kokusuyla ayılınca anladım ve yüzümü buruşturdum. Biri bileklerimi ovuyordu. Sehun olmalı, ellerini tanıyorum çünkü.

Büyükannenin şakaklarıma masaj yaptığını hissettiğimde başımı hafifçe geriye atıp ona bakmaya çalıştım.

Annem muhtemelen beni kast ederek, "Gözlerini açtı soğan sayesinde." derken Suho, "Uyandı uyandı, ben o soğanı kaldırayım en iyisi tekrar bayılmasın." dedi.

Büyükannenin ağlamaklı sesi, "Tansiyonuna baktırsak iyi olurdu, baksana başındaki damarlar nasıl da sert." dediğinde annem, "Kasabanın sağlık ocağı açık değil ya o yüzden hastaneye götürelim dedim." diye ortaya konuştu.

Babam, "Bu saatte en yakın hastane uzaktadır ama iki dakika götürsem mi?" diye sordu.

Sehun hemen "Ben götürürüm baba." dedi.

Dedemizin sesini duyuyordum. "Bir susun ya, sabahtan beri kızın başında car car car."

Aile üyelerimiz hep bir ağızdan bir şeyler derken ben koltuğun ucuna oturmuş endişeyle bana bakan Sehun'a odaklandım bu kez. Gözlerim bir kapanıyor bir açılıyordu, gerçekten de bileklerimi ovan oymuş.

"Ne oldu?" diye kısık sesle sordum.

Sehun, "İyi misin?" dediğinde sorumu yanıtlaması için beklediğimi anlamış olacak ki devam etti. "Bayıldın."

"Niye ya?" diye sorgularken yerimden kalkmak için doğrulmaya çalıştım.

Baş ucumda ayakta bekleyen büyükanne başıma masaj yapmayı bırakıp hemen beni durdurdu. "Kalkma kızım, uzan biraz daha."

Kalkmaya çalışırken "Başım dönüyor" dedikten hemen sonra gözlerimi kapatarak başımı yastığa geri koydum.

Dedem, "Kolesterolü çıktı kızın! O kadar et yedirirsek olacağı bu." dediğinde olabilir mi acaba diye sorguladım.

Annem, "Biz yedirmedik ki! Hatta ben sonlara doğru daha fazla yeme bebeğe iyi gelmez dedim ama hiç dinlemedi." diyerek şikayet etti.

"Açtım." diye kendimi savundum.

Suho, "Kaç gündür?" derken dalga geçti.

Dede, "Peki şimdi bebek var mı yok mu?" diye sorduğunda sessizlik oluştu.

Birkaç saniye kimse konuşmayınca Sehun, "Biz en iyisi hastaneye gidelim." dediğinde reddettim ve doğrulmaya çalışırken konuştum.

"Yok iyiyim ben."

Büyükanne de yeniden beni omuzlarımdan tutarak geri uzandırdı. "Kızcağız bir kendine gelsin Sehun bekle. Kızım sen de kalkma iki dakika."

"Ben iyiyim."

Sehun, "Değilsin, hadi hastaneye gidiyoruz." dedi.

Suho, "Bence de ya, ilçeye gitmemiz yirmi dakika sürmez." diyerek ona hak verdi.

**

Sonunda hazırlanıp arabaya bindiğimizde diğer aile üyelerimiz de bizim gibi araçlarına binmişti. Durduk yere herkesi ayaklandırmıştım ama başkası için üzülecek halim bile yoktu.

Kendi kemerini takan eşime bakarken, "Aşkım uykum geliyor." dediğimde uzanıp benim kemerimi taktıktan sonra geri çekilirken alnımdan öptü.

"Hastaneye gidene kadar uyuyabilirsin bebeğim."

"Herkesi boşuna telaşlandırdım ya, direkt eve mi sürsen acaba?"

Sehun arabamızı çalıştırırken arkamızı işaret edip "Çoktan bindiler arabaya. Ayrıca bir görünelim doktora. Tansiyona şekere falan baksınlar." dedi.

Lades / Sehun ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin