19 - Kim Jongin

1.6K 174 271
                                    

- Lise Dönemi 2. Sınıf Piknik -

Burnum kanarken daha çok ağladığım için hepten telaşlanan arkadaşlarım hocaları çağırmıştı. Etrafımı bir anda saran kalabalık yüzünden iyice utanırken bunca insanın içinde gözüm yine sadece Sehun'u görünce neden ağladığımı anlar diye ödüm koptu.

Defalarca, "Hocam çok acıyor. Hocam çok kötü. Hocam burnum kırıldı. Hocam çok acıyor." diyerek öğretmenlerimize dönüp ağladım.

Hocalar ilk yardımı tamamlarken bir yandan da beni sakinleştirmeye çalıştı. Daha fazla gözyaşım kalmadığı için bir yerden sonra ağlamayı bıraktım. Yavaş yavaş kalabalık dağılmaya başladı.

Sehun gitmeden hemen önce, "İyi misin?" dediğinde şaşırdım. Sana ne! Hepsi senin yüzünden. Yine de bunların hiçbirini diyemeden başımı sallayarak onayladım. Sonra o da uzaklaştı. Hocalar beni oturtup iyi olduğuma emin olduktan sonra kendi masalarına döndüler.

Suji, top yediğim için ağlamadığımı anlamış olacak ki "Ne oldu?" diye sordu. Etrafımıza bakıp kimlerin kaldığını inceledim. Bizimkiler vardı o yüzden anlatsam da sorun olmazdı ama yine de yerin kulağı var diye ses etmedim. Arkadaşlarımın içinde mahcup bir Chanyeol en çok dikkatimi çeken oldu.

"Ben iyiyim Chanyeol. Seni korkuttum özür dileri-"

"Ben özür dilerim. Burnun kanadı."

"Şoka girdim galiba o yüzden ağladım, canım yanmadı merak etme. Lütfen böyle hissetme iyiyim ben."

Jongdae, "Ben bundan sonra Chanyeol ile karşı karşıya hayatta oynamam." dediğinde güldük.

"Yapmayın çocuk üzülüyor." dediğimde ben de gülümsediğim için iyi olduğumu anlamış olacaklar ki hepsi rahatladı. 

Birlikte biraz daha sohbet ettikten sonra erkeklerin hepsi maç yapacaklarını söyleyip yanımızdan ayrıldı. Suji gözlerini üzerime diktiğinde hemen açıkladım.

"Bir şeyim yok kızım, gelme üstüme ya! Şoka girdim, o an korktum herhalde o yüzden-"

"Beni kandıramazsın. Ne dediler sana orada? Niye çağırmışlar seni?"

"Nerede?"

Suji ötede bir yeri işaret ettiğinde uzanıp hızlıca elini indirdim. "Göstermesene!"

"Oraya gittin, Yumi çağırdı en son. Geri geldiğinde cenaze arabası görmüş gibiydin. Sahaya girerken çocuklar yüz kere dikkat et, top geliyor dedi oralı olmadın sonunda da suratına topu yedin. Ardından deli gibi ağladın."

"Canım yandı olamaz mı?"

Sakince, "Anlatmak istemiyor musun?" diye sordu.

"Şu anda konuşmak istemiyorum." dediğimde anlayışla onayladı.

"Peki, daha sonra iyi hissedince anlat ama. Tamam mı?"

"Tamam, söz." dedikten sonra anlayışlı olduğu için içim rahatladı.

Yan sınıftan birileri Suji'ye seslendiğinde ilk başta ne olduğunu anlamadım ama sanırım ondan hoşlanan bir çocuk hakkında konuşacaklardı.

"Nayeon'un burnu kanadı, onunla olsam daha iyi olur." dedi.

"Hadi git, git. İyiyim ben. Burada oturuyorum, bir şey yapmıyorum. Kafa dinlemek istiyorum zaten." dedim.

Suji gittikten sonra göz hizamda hala az önceki dörtlünün oturduğunu görünce sinirlerim bozuldu, kalkıp etrafta dolanmaya başladım. Çok da uzaklaşmadan büyük bir ağacın önüne geldim. Kocaman bir gövdesi vardı. Ağaca yaslanarak yere oturdum. Kendimle baş başa kalınca olanları hatırladığımda gözümden bir damla daha yaş düştü. Yeter artık ağlamak istemiyorum.

Lades / Sehun ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin