4 - Bir Bahane Lazım

1.7K 181 157
                                    

Sehun: "Hiç buzları eritiyorduk."

"Buzları eritmek için konuşuyorduk."

Yine aynı anda benzer sözler ettik. Birbirimize hızlıca şaşkın bakışlar attıktan sonra önümüze döndük. Gözlerimi defalarca kırparak kendimi toplamaya çalıştım.

Kyungsoo: "Ben alışamıyorum, sizler için de aynı mı?"

Suho: "Gerçekten korkutucu. Ben de çok geriliyorum."

Mina: "Telepati oyunu oynayalım yüzde yüz eşleşirler."

Chanyeol: "Direkt ruh eşi olurlar hatta."

Hemen araya girdim. "Gerek yok öyle eş meş!"

Sehun sadece benim duyabileceğim bir sesle konuştu. "Evet dersen eş olabiliriz."

Dirseğimle ona vurduğumda kimse görmesin diye dua ettim. Sohbetin konusunu Baekhyun'un yeni albümünden bahsederek çevirdiğimde kimse üstelemedi. Hepimiz onu dinlemeye başladık. Baekhyun konuştukça şaka yapıyordu, o yaptıkça biz gülüyorduk. Onun şakasına hepimiz başka şakalar ekliyorduk. Neşeli kahkahalar atarak eski günlerdeki gibi vakit geçirdik. Meğer bu hallerimizi çok özlemişim.

**

Yeniden buluşmanın sözünü vererek ayrıldığımızda arabama binmek üzereyken Sehun benimle gelmekte ısrar etti.

"Sehun yoruldum, eve gideceğim." dedim bıkkın bir sesle.

"O zaman ver ben kullanayım."

"İstemez."

"Tamam beni evime bırak. Yolda detayları konuşalım."

"Delireceğim." dedikten sonra arabanın kapısını açtım.

"Düğünden önce delirme ne olursun!"

"Ya sabır!" Koltuğuma yerleşirken yolcu tarafındaki kapı açıldı. Eğilerek bana bakıyordu. "Bin tamam bin!" dediğimde gülerek yanıma oturup kemerini taktı.

Evinin adresini söyledi, navigasyona yazdığımda garip bir duygu sardı içimi, nerede oturacağını öğreneceğim; bunca bilinmezlikten sonra. Arabayı çalıştırırken umursamaz tavırlarla ondan tarafa hiç bakmadan konuştum.

"Anlat hadi."

Hemen anlattı. "Dedem bana birini buldu. Yani bir denmez, bu yirminci kişiydi, tamam dedem bana yirmi birini buldu diyeyim."

"Ne? Ciddi misin?"

"Evet, bütün arkadaşlarının torunları bile çocuk sahibi olmuş ama benle Suho hala bekarmışız."

"Suho evlenecek işte, biraz sabretse-"

"Sabreder normalde ama hasta. Çok hasta. Pek de uzun bir hayat yok önünde."

"Ya? Ben... çok üzüldüm. Geçmiş olsun. Nesi var?"

"Nesi yok ki? Bütün yaşlı hastalıkları var. Şekeri çok kötü durumda. Onu en çok zorlayan da şeker zaten. Stres ya da üzüntü tarzı şeyler olduğunda moral bozukluğuyla şekeri de oynuyor. İki kere komalık oldu."

"Cidden çok üzüldüm. Yapabileceğim bir şey var mı?"

"İleriden sola dönebilirsin."

"Ne?"

"Dedem için değil ama benim için buradan dönebilirsin."

"Ama haritada-"

"Dön sen dön."

"İyi de-"

"Sinyal ver hadi."

"Yol sanki..."

Lades / Sehun ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin