5 - Sevgilim Mevgilim

1.7K 177 160
                                    

Haftasonu sandığımın aksine Sehun'u düşünmeden geçti. Aklımda daha çok Lay vardı. Kol kola girdiği kadın eğer eşiyse bu kadar mutlu gülümsememesi lazım. Sonuçta evlenmek istemediğini defalarca belirten o değil miydi? Durduk yere bana gelip beni aldattığını söyleyen de oydu mesela. Bu tür şeyleri rahatlıkla yapabileceği bir ilişki durumu istediğine göre... evlilik adamı değildi. Neydi o suratındaki mutlu gülüş? 

Pazartesi okula yeniden giderken Lay'i düşünmemek için dirensem de birkaç hocayla kullandığımız gruplarda yeni bölüm başkanını ziyaret etme mevzusu konuşulunca olacakları engellemeye çalışmadım.

Saat tam dokuz olunca bölümdeki birkaç arkadaşla Lay'in kapısındaydık. Bugün dersi olanlar gelmişti sadece, diğerlerinin de yaşı çok büyüktü. Lay onlara özel olarak mail atıp gelmemelerini, kendisinin o kıdemli profesörleri ziyaret edeceğini söylemiş. Bu yüzden asansör beklediğimiz tüm o zaman boyunca arkadaşlarım Lay'in ne kadar beyefendi olduğunu ve ilk imajının çok temiz olduğunu söyleyip durdu.

Odasına girdiğimizde hepimizi profesyonel bir şekilde karşıladı hatta öyle ki beni tanımazdan geldi, şaşırdım. Birkaç fotoğraf çekimi için okul dergisine poz verdik. Bizlere kahve ikram etti. Ardından tebriklerimizi iletip odasından çıktık.

Sandığımdan daha sakin geçen ilk karşılaşmamız beni şaşırtsa da (ve normal kişiliği gereği şaka yapmayı çok sevse de) beni tanıdığını belirtecek herhangi bir laf atmadığı için ya da diğer hocaların yanında beni zor duruma düşürecek geçmişe dair bir muhabbet yapmadığı için içim rahatladı.

Ofisime dönünce ajandama kaydettiğim notlarımı kontrol ettim. Evet birinci sıraya Sehun'u aramayı eklemişim. Unutacağıma nasıl eminsem artık, ajandama yazmışım. Aldığım evlilik teklifini unutacak kadar dalgın biri miyim? Hayır. O zaman neden not almışım? Yoksa Sehun'un teklifini unutacak kadar mı onu umursamıyorum? Bilmiyorum. 

Düşünüp onu aramamı söylemişti, düşünmeyi unuturum diye not almış olabilirim belki. Peki unuttum mu? Evet, unuttum. Hiç düşünmemişim. Düşünmeme gerek yok çünkü. Evlilik konusunda oyunlar ya da -daha kaba bir tabirle- dalavereler çevirecek biri değilim. Sehun'la evcilik oynayacak ne zamanım var ne de tahammülüm. 

Teklifini reddetmek üzere aramaya karar verdim ama dakikalarca rehberde gezinmek zorunda kaldım. Çünkü numarasını bir türlü bulamıyordum. S harfine tıkladım Sehun yoktu, O harfine tıkladım Oh soyadlı kişilerin arasında çıkmadı. Kendini ne olarak kaydetmiş ki? Mecburen bütün rehberi baştan aşağı kontrol ede ede gitmeye karar verdim ve harfine ulaşınca orada buldum numarasını. Gözlerimi devirdikten sonra arama tuşuna bastım. Birkaç çalıştan sonra açtı.

"Alo? Sehun, merhaba ben Na-"

"Sesini tanıdım Nayeon, merhaba."

Hiçbir şekilde uzatmak istemediğim için hal hatır dahi sormadan konuya girdim. Artık kabalık olur olmaz hesaplamak dahi istememiştim.

"Ben yeterince düşündüm ve seni bu yüzden aradım."

"Hayır sakın söyleme! Çok erken aradın! Beni bir ay bekletirsin diye düşünmüştüm. Bu kadar çabuk aradıysan reddedeceksin demektir."

Güldüm. Yine beni bilmişti. "Aklımdan geçenleri okuma olasılığın kaç acaba?"

"Yüzde elli?"

"Evet, genelde aynı anda aynı şeyleri düşünüyoruz bu yüzden arama sebebimi doğru bildin."

"Yapma be!"

"Aynen... ben aradım çünkü-"

Kapım çalınınca ahizeyi hafifçe ağzımdan çekip "Girin." diye yanıt verdim. Başını kapıdan içeri uzatarak odayı kontrol eden Lay'i görünce şaşırdım. Odada kimse olmadığını gördükten sonra işaret parmağıyla önce kendisini gösterdi, sonra da içeriyi işaret etti. Girebilmek için müsaade istiyordu. Şaşkınlıktan ne diyeceğimi bilemedim.

Lades / Sehun ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin