Kuyumcudan çıkarken alışabilmek adına yüzükleri şimdiden takmaya karar verdik. Dükkanın hemen önünde yüzükleri kutudan çıkaracaktım ki Sehun beni durdurdu.
"Arabaya binelim önce, ben var ya çölde kutup ayısı hesabı aşırı şanssız biriyim. Şimdi tam takacakken yüzük elimizden düşer, yuvarlanıp rögar kapağına girer falan-"
"Film mi çekiyoruz? Durduk yere neden düşsün?" derken gülsem de arabaya doğru yürüdüm.
Arabaya bindikten sonra Sehun, kutudan yüzükleri çıkardı ve bana gülümseyerek bakarken bir anda ciddileşti.
"Bu kadarını yapmam gerekiyormuş gibi hissediyorum."
"Neyi?" diye sordum.
"Elini uzatır mısın?"
Yüzük kutusuna uzanarak dalgaya aldım. "Gerek yok kendim takabilirim."
Kutuyu anında geri çekti. "İnsanlara anlatacak anılarımız olması lazım Nayeon."
Bir elimi uzatırken sakince konuştum.
"Yalanına önce kendin inan, mevzusuna çok taktın sen."
"Çarpıcı bir anı oluşturmaya çalışıyorum."
"Bana nasıl evlenme teklifi ettiğini sorarlarsa Mezunlar Pilavındaki terasta etti derim, yeterince çarpıcı bir anı bence."
"Onu söyleme ya, asla inanmazlar. Orada sana çıkma teklifi ettiğimi falan söyleyelim. Neyse. İnandırıcı olması adına yeniden teklif edeceğim."
"Pe-peki."
Neden kekeledim? Çünkü karşımda çok ciddi bir adam var. Ortamı ciddi hale getiriyor. Sehun hafifçe öksürüp sesini düzeltti. Huh diyerek sesli bir nefes verdikten sonra üzerinde bir gerginlik varmış gibi gözünü açıp kapatarak sakinleşti. Sonra -terastaki teklifine göre daha- ciddi bir yüz ifadesiyle sorusunu sordu.
"Benimle evlenir misin?"
"Normalde hayır ama bir işe kalkıştık, söz verdik bir kere." dediğimde ikimiz de güldük.
"Yani evet mi?"
"Evet."
Yüzüğü parmağıma taktıktan sonra gülümsedi, ben de gülümsedim. Kutudaki diğer yüzüğü bu kez ben çıkardım. Onun uzatmasını beklemeden ben uzanıp bir elini tutup hafifçe kendime çektim.
"Oh Sehun asıl sen benimle evlenir misin?"
"Normalde hayır ama bir işe kalkıştık sonuçta-"
"Replik çalma, daha orijinal bir şeyler söyleyebilirsin!"
Gülerken aklına farklı bir cümle gelmiş gibi gözleri parıldadı.
"Buldum buldum! Hastalıkta sağlıkta ölüm bizi ayırana dek-"
"O burada söylenmiyor!" dediğimde ikimiz de kahkaha atmaya başladık.
Yüzüğünü taktığımda ikimiz de koltuklara geri yaslanıp elimize bakmaya başladık. Bir anda çok tuhaf bir yabancılık hissi sardı tüm vücudumu. Bu duyguya gerçekten yabancıyım, aramızda herhangi bir bağ olmayan biriyle yüzük takıyorum, hem de alyans. Ben galiba az önce nişanlandım.
"Gidelim mi?" diye sorduğunda zihnimi topladım.
"Gidelim. Bu arada az önce adamın yanında kaşını gözünü oynattın diye ödemene müsaade ettim ama hesabı bölüşeceğiz."
"Neden Nayeon? Sorun değil. Suho'ların yüzüklerini de bizim taraf almıştı-"
"Kendi kendinle mi evleniyorsun Sehun? Ayrıca Suho'lar gerçekten nişanlı. Bizde öyle bir durum yok."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lades / Sehun ✔️
Fiksi Penggemar- Evlilik teklifime ne diyorsun? - Şartlar uygunsa neden olmasın? Sonuçlarını tahmin ettiğim halde kabul ettim, gitti. Zaten Oh Sehun hep bile bile lades değil mi?
