17 - Piknik

1.5K 173 152
                                    

- 2007 Lise Dönemi 2. Sınıf -

Ergenlik dönemini bilirsiniz, aşk acısı normalden daha ağır hissediliyor. Dünyada bundan daha ağır bir dert yokmuş gibi -önüm arkam sağım solum Sehun olmuş gibi- hissediyorum bu yüzden canım çok yanıyor ama bir yandan da gururum benden daha büyük. Bu sebeple de ondan hoşlandığımı anlamasını asla istemiyorum. 

Tabii ki kendimce bir çözüm buldum, çok basit: ondan nefret ediyormuş gibi davranmak. Böyle davranmakta hiç zorlanmadım çünkü sevgilisi Joohyun'la onları ne zaman yan yana görsem sinirleniyorum.

Son halimizi şöyle özetleyeyim. Matematik dersinde Minho Hoca tahtaya soruyu yazmak üzere bize sırtını döndü. Daha sorunun başından öz güvenle parmağımı kaldırdım. Bir yandan da defterime işlemleri yazıyorum, hoca arkasını döndüğünde ilk beni görüp seçer zaten o ana kadar cevabı bulmuş olurum.

Minho Hoca bizlere bakmadan hemen önce, "Evet gençler, kalemleriniz çalışsın bakalım." dediğinde parmağımı daha bir coşkuyla kaldırdım.

Hemen arkamdan, "Seksen altı mı?" diye bir ses geldi.

Hoca bize döndüğünde gülümsüyordu, "Harikasın Sehun!" dedi.

Sinirle arkama dönüp ona bakmamaya çalışarak, "Ben burada parmak kaldırıyorum." dedim.

Sehun, "Görüyorum?" diyerek sorguladı. Hemen yanında oturan kız arkadaşının sinsi bir şekilde güldüğünü fark edince iki kat sinirlendim.

"Değil mi ama? Kör değilsen görmen lazımdı." 

"Ne diyorsun be?"

"Parmak kaldıranlara saygın olsun diyorum!"

"Öf Nayeon, uzatma ya."

"Ben de izin almadan söylemeyi biliyorum."

"Söyleseydin o zaman! Bana ne!" dediğinde onun da sinirlendiğini görebiliyorum. 

Suji'nin beni dürttüğünü görsem de oralı olamayacak kadar kızmıştım. Şu anda gözüm ne hocayı ne de başkasını görüyordu. Sesimi yükselttim. "Hocanın iznini bekledim herhalde."

"Lisedeyiz biz, ne parmak kaldırması? Öf dön önüne ya!"

"Sen var ya karaktersi-"

"Çocuklar ben hala buradayım, farkındasınız. Değil mi?"  Minho Hocanın sabrı taşmak üzere olan ses tonu beni susturdu. 

Sehun beni işaret edip, "Hocam ben bir şey yapmadım ki durduk yere bana sataşıyor." diyerek kendini savundu.

"Hocam ben sınıfın huzurlu ortamı bozulmasın diye konuşmak için müsaadenizi beklemişti-"

"Beklemeseydin! Sana mı kaldı sınıfın huzur ortamını korumak?"

"Sana kalmadığı kesin. Sen anca huzur bozarsın çünkü."

"Ne? Bana bak seni var ya-"

"Ne yaparsın?" derken ayağa kalkmıştım bile.

Sehun da ayağa fırladıktan sonra bir adım atıp durdu. "Dua et kızsın!"

"Yok ya! Kızım evet, ne olacak? Ne yapabilirsin? Dövecek misin?"

"Döverim muhtemelen, acımam da!"

"Benim elim armut topluyor di mi?"

"Ben sana bir tane çakacağım, armudu göreceksin!"

"Dövsene! Gücün yetiyorsa-"

"Yeter! İkiniz de çıkın sınıftan."

Minho Hocanın sesiyle ne yaptığımızı ancak anlayabildim. Sınıftaki herkes bize bakıyordu. Suji'nin sabahtan beri beni çekiştirdiğini daha yeni fark ediyorum.

Lades / Sehun ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin