♲SEB/8☣

905 106 386
                                    

《Son Evlilik Bükücü》

"Ecmel'i öyle kafana estiği gibi alıp götüremezsin, babası benim onun!" 

"Babaymış!" Alayla güldü. "Kulağa komik geliyor. Neden acaba? Neden sadece gövde gösterisine gelince bir kızın daha olduğunu hatırlıyorsun? Neden?" 

"Saçmalama Muâz! Ben ikisini de ayırmıyorum. Hatta hiç birinizi ayırmıyorum!  Saçma komplekslerinden kurtul artık!" 

"Saçma olan şey benim komplekslerim değil! Saçma olan şey senin kızına sahip çıkamaman, annesi yok, babasının da umrunda değil! Ben kardeşime sahip çıkınca kompleks oluyor ama!"

"Bağırma bana ben senin babanım!"

"Şam babası!"

"Haddini aşma Muâz!"

"Kime ne diyorsam ben," elini alnına vurup keskin bakışlarını babasına dikti. 

"Aynısını ben senin için düşünüyorum, sen ne anlarsın baba olmaktan, koca olmaktan, sorumluluk almaktan!"

"Anlamam! Ben bir tek abi olmayı biliyorum çünkü!"

"O zaman anlamadığın şeye laf etme! Ecmel de derhal eve geliyor."

Muâz  nefesini bırakıp elini saçlarından geçirirken dönüp babasına baktı.

"Gelmiyor. Çünkü baba olmasam da bildiğim tek şey var o da buraya gelince yetim gibi hissedeceği."

Murat Bey oğlunun sözleriyle irkilerek bir kaç saniye bakakalsa da boğazını temizleyerek gözlerini kaçırdı.

"Hem koca hem de baba olduğunda benim başaramadığımı yapıp kimseyi öksüz-yetim bırakmazsın o hâlde."

İmadan ziyade bir istek gibiydi. Murat Vuslat hayatında iki şeyi doğru düzgün yapamamıştı. Doğru düzgün bir koca olamamıştı ve daha da kötüsü bir baba olamamıştı. Muâz ve Ecmel için.

Karısıyla boşandığı zaman Muâz'ı ve Ecmel'i almak istemişti ama Murat Bey çocuklarını vermemiş üstüne büyük bir tartışma yaşamışlardı.

Aydan Hanım, 'Senin hasret giderebileceğin iki çocuğun daha var, beni yavrularımdan mahrum etme." Demişti ama Murat Vuslat dinlememişti.

Aydan Hanım uzaktan çocuk hasreti çekerken o yanıbaşında ki çocuklarının hasretiyle yanıyordu.

Anlıyordu ki Aydan'ın yüreğini yakmıştı ve bedelini ödüyordu.

"Bırakmam." Muâz kararlı bir şekilde cevap verdiğinde yüreği yanan Murat Bey yanlışı nerede yaptığını biliyordu.

Çocuklarına sahip çıkamamıştı. Onlara sevgisini hissettirememişti ve bu malesef ki çocuklarının hayatını baştan sona mahvetmişti.

"Muâz-"

"Hayır," diyerek babasının söyleyeceği şeyi tahmin ederek engelledi. "Ecmel bir kaç gün buraya gelmeyecek. Getirmeyeceğim."

"Bari nerede olduğunu söyle, merak ediyorum!"

Muâz cevap verme tenezzülüne girmeyerek arkasını dönüp ofisi terkederken Murat Bey umutsuzluk ve acıyla karşılıklı duran koltuklardan birine çöküp başını ellerinin arasına aldı.

"Ben ne yaptım Allah'ım!" Neden bu kadar gaddar olmuştu? Neden diğer çocukları anne sevgisini tadarken bunu Muâz ve Ecmel'den esirgemişti?

Yaptığı bencilliğin bedeli çok ağır olmuştu.

°°°

Muâz çalan cep telefonunu cebinden çıkararak şaşkınlıkla Esila Hoca'nın aramasını yanıtladı.

Son Evlilik Bükücü/2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin