Sıcak sıcak yeriz dimi arklar?
Bakınız bir gün bile bekletmeden bölüm atan insan profili ektedir sjsjs
"İkrime?"
Çocuk sonunda yüzünü kıza gösterdiğinde kız büyük bir rahatlamayla, az önce korkudan tuttuğu göz yaşlarını tekrar bıraktı.
Çocuk yüzünde içini acıtan bir gülümsemeyle,"Geldim." Diye fısıldadı.
"Şükürler olsun." diyen kızın silah sesini duyduğunu tahmin edebiliyordu.
"Ama büyük bir sorunumuz var."
Ahsen ne olduğunu anlamak isteyerek kafasını yana doğru eğdiğinde, İkrime, "Nereden baksan yüz kiloluk bir sorun." Diyerek eliyle saçlarını dağıttı.
Kızı - bugün ikinci defa- korkutmak istemezdi ama salonunun ortasında ki patates torbasından bahsetmesi gerekiyordu. O ân aklına başka bir fikir geldi.
"Burada biraz daha kalabilir misin?"
"Neden? Ne var yukarıda?" diyen Ahsen yukarıda ne olabileceğini aslında tahmin ediyordu ama inanmak istemiyordu.
"Salonunda bir adamı vurdum." İkrime açıklama yapma konusunda şüphesiz berbattı. Dan diye söyleyiverir, karşısındakini kalp krizinin eşiğine sürüklerdi.
Ahsen'in gözleri irileșirken, hemen başını iki yana sallayarak, "Sakin ol, lütfen." Diye kızı yatıştırmaya çalıştı. Boşa bir çabaydı.
"Sen burada kalırsan ben o adamı evinden çıkarabilirim. Böylece sen de görmemiş olursun."
Kız şiddetli bir şekilde ağlamaya başlarken nasıl teselli edeceğini bilmiyordu. Zaten gün boyu ağlamıştı.
"Katil mi olduk şimdi bir de?!"
Susma hakkını kullansa iyi olurdu. Bu konuyu kendi içinde tartışacaktı. Ahsen ile değil.
"O adam bize saldırdı. Sen aşağıda olmasan belki de o silahı sana doğrultacaktı! Ne yapabilirdim?"
Ağlarken durup birden yüzünü kaldırdı. İkrime'nin yüzüne bakarak, "Ya seni hapse atarlarsa?" Diye korkusunu dile getirdi.
Sonra kendi kendine kararını vermiş gibi, "Cesedi saklayalım." dedi. Çok parlak bir fikirmiș gibi.
"Evet evet, saklayalım. Hapse girmene izin veremeyiz. Zaten evimize giren o adamdı. Onun suçu. Bi de sana silah doğrultmuș!"
"Ahsen." diyerek araya girdi İkrime. "Cesedi boşver şimdi. Ben onu hemen hallederim, tamam mı? Şimdi benim birini aramam lazım. Muâz'ı ve kızları kurtarmak için acele etmeliyiz ve biz yukarıda ki patates torbası yüzünden zaman kaybettik."
Muâz'ın ismini duyunca hızla başını sallayıp onayladı Ahsen. İkrime telefonunu çıkarıp kayıtlı olmayan bir numarayı arayarak merdivenlerden yukarı çıktığında karşılaşacağı manzara için korksa bile onun hemen arkasından merdivenleri çıktı.
Salonu ve kapının önü kan gölüne dönmüştü ve dönmeye devam ediyordu. Yerde gördüğü adam yüzünden midesine hakim olamazken eğilerek karnını tuttu.
Bir elini de ağzına götürürken olabilecek herhangi bir kazaya engel olmaya çalıştı. Hiç kusacak zaman değildi.
Telefonda Yiğit ile konuşan ve ona takip cihazından Muâz'ın yerini bildiren İkrime Ahsen'in sesini duyar duymaz arkasını döndü ve kızın ismini zikrederken kulağında telefon ile hemen yanına dizlerinin üstüne çöktü.
"İyi misin?" Diye sorarken farketmeden kızın sırtına elini koymuştu.
"Sanırım," diye kısık bir sesle konuşan kız, "Elimi yüzümü yıkasam iyi olacak." diyerek devam etti, doğrulmaya çalışarak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Son Evlilik Bükücü/2
EspiritualArdından Ecmel kahvesini uzattı Muâz'a. Diğerleri de belli etmeyerek Muâz'a bakıyordu. Onu ilk defa bu kadar insanî bir davranış sergilerken görüyorlardı. Hatta onu bu kadar insan içine karışmış ve sakin olarak da ilk defa görüyorlardı. Bu yüzden ol...
