♲SEB/25/Sezon Finali☣

1K 103 522
                                    

En fazla ne olabilir ki demişsiniz çok ayıp etmişsiniz jsjsjsj

Ayrıca böyle bir bölüm olmasının verdiği etkiye ve yetkiye dayanarak 500+ yorum bekliyorum desem?

Zaten linç ederken bu güzelliği yaparsınız diye düşünüyorum jsjsjsjjs

Bakınız bu bölüm her satıra yorum hakediyor jsjsjjs

Ayrıca ekleyeyim medyada ki şarkı bölümle aşırı uyumlu dinleyin😉

/Muâz

Acı çekmek benim için fiziksel bir aktiviteden öte ruhsal bir baskıydı. Hayat ne kadar zorlarsa zorlasın ben o engeli aşmak ve pot kırmamak zorundaydım. Çünkü ben Muâz Vuslat'tım. Bunun için vardım.

Evet, rahat bir insanım. Aynı zamanda evrende nefes alan her canlı benden gıcık kapar. Ama dediğim gibi; ben bunun için varım. Karakterimi değiştiremem değil, değiştirmem. Kendimden fazlasıyla memnunum.

İnsanlar A, B ve C planları kurarken ben tüm alfabeyi önüme katıp ikiyle çarpıyorum. Hayatım ve sevdiklerimin hayatı buna bağlı çünkü.

Planlardan ordu kursaydım dünyayı istila etmiş olabilirdim.

Tabi ben de normal biri olmak isterdim ama tahmin edilir ki belalara koşuyorum. Düşündüm de... belalara koşmasam bile normal biri olamazdım. Ben Muâz'ım. Bu bünye normal olmayı kaldıramaz.

Aslında aksiyon falan severim de galiba biraz fazla yüklendim. Yine de taşıyamayacak yükü yüklemezmiş Rabbim. Sadece buna güvenerek atıyorum her adımımı. Öyle yapmaya da devam edeceğim.

Bilinçsiz attığım tüm adımlar Ahsen'e. Geçmişimiz bizi birbirine bağlarken, gelecekte de yanında mıyım bilmiyorum. Çok düşündüm bunun üzerine. O kadar kafa yordum; gelecekte de ikimizin beraber olduğu bir yaşam üzerine. Ama hiç bir planın sonu iyiye çıkmadı. Hayallerim de bile asla kavuşamadık biz.

Bu yüzden sonu sevdiklerimin zarar görmeyeceği planlarla yetinmeyi öğrendim. Yanlarında ben olmasam da olurdu. Onları Allah'a emanet eder gönül rahatlığıyla giderdim. Hem... benden sonra daha güzel bir hayatları olurdu. Onları birbirlerine bırakmış, kavuşturmuş olurdum işte.

Bu vicdan azabından ve gizlemek zorunda olduklarımdan da kurtulurdum böylece.

Muğla'dan eve Yiğit'ten gelen telefon yüzünden dönmek zorunda kalmıştık. Ahsen'le barışmadan o eve dönmeyi aklımdan bile geçirmezdim yoksa. Ya da zaten yeterince yalan söylemiyormuşum gibi bizimkilerle buluşmaya gidiyorum diyerek Yiğit şerefsizinin yanına gitmezdim.

Ona öyle öfkeliydim ki! Her şeyi mahvetmişti! Onun yüzünden; ona bağırırken duymaması gereken şeyler duymuştu Ahsen.

Yalan da olsa gerçek de olsa Yiğit yüzünden daha kötü bir hâle gelmiştik. O gün duyduklarını duymasaydı daha mutlu olacaktı Ahsen. Her şey bittiğinde yeni bir hayata başladığında içinde acaba yine kandırılıyor muyum diye bir şüphe, güvensizlik olmayacaktı. Ben hayatından defolunca sadece ölü bir koca olacaktım onun için. Arkamdan ne kadar yas tutardı ya da tutar mıydı bilmesem de bir süre sonra yeni bir hayata yelken açacaktı. Ama şimdi Yiğit yüzünden bir de bunu düzeltmek zorundaydım. Etrafına ona güven verecek insanlar yerleştirerek. Benden sonra ona güvenmesi ve onun güvencesi altında bir hayat yaşaması için.

Yiğit'i görür görmez bunun için sert bir yumruk salladım yüzüne. Bazı şeylerin içine ettiğinin bilincinde sadece elini yanağına götürüp çatık kaşlarıyla bakmakla yetindi.

Ama biliyordum ki o da susup kalmayacaktı. Yine de şu ân ikimizde şahsi meselelerimizden bahsedemezdik. Doktor yeni bir gelişme için bizi bekliyordu çünkü. Ama konuşma biter bitmez meydan ikimize kalacaktı. O zamana kadar omzuna çarpıp yanından geçmekle yetindim.

Son Evlilik Bükücü/2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin