Final.

3.3K 257 52
                                    

Binanın merdivenlerini ağır ağır çıktı. Doğru daire kapısına gelince durup derin bir nefes aldı. Kapşonu iyice yüzüne çekti. Onu tanıyor olabilirlerdi. Yüzünü görür görmez saldırıya geçmeleri hiç iyi olmazdı. Ona bir şey yapamazlardı ama yine de insanların dikkatini çekmemek ilk önceliğiydi.

Kapıyı çalıp bekledi. Dinledi. İçeriden adım seslerini duydu. Sonra adım sesi yaklaşıp durdu. Neden bekliyorlardı? Kapıyı neden açmıyorlardı? Kapının üstündeki deliği fark etti. Yüzünü görmeden açmayacaklar mıydı? Kapıdan kilit sesi geldi ardından açıldı.

Karşısına uzun boylu sarışın bir adam çıktı. Cadıydı. Bunu anlamak zor değildi. İyice onu süzdü. Arkasından bir kadın geldi. O da sarışındı. Kardeşler miydi? Belki.

"Kimsin?" Dedi adam en sert ses tonunu kullanıp. Buna kendini zorladığını fark etmişti.

"Gizli bölgeden gönderildim. Kehanette ki cadı doğdu. Üç soy kan cadısı oradaki yönetimi ele aldı. Siz melezlerin Lideri ile anlaşmaya varmak istiyor." Dedi.

İki kardeş birbirlerine bakıp güldüler. Gülüşleri kahkahaya dönüştü.

"Üç soy kanı asılsız bir kehanet. Hem gerçek olsa bile bize ne?"

"O sadece vampir ve sıradan cadıların değil. Bütün ırkların Kraliçesi. Bu yüzden..."

Sözünü kadın cadı kesti. "Madem öyle Kraliçen kendisi gelseydi. Biz kimseye bir haber göndermeyeceğiz. Madem o kadar güçlü."

"Zaten öyle yaptım." Dedi Larissa ve kapşonu indirdi. Erkek cadı onu görünce tanımıştı. O gece koruma kalkanını tüm bölge için açtığını görmüştü. "Şimdi ya beni dinlersiniz. Ya da ben liderinize sizinle daha farklı şekilde mesajımı iletirim."

"Sen bize hiçbir şey yapamazsın. O gece neler döndü bilmem. Ama senin hükmün altına girmeyiz biz. Şimdi defol."

Larissa bunun olacağını biliyordu. Elini kaldırıp erkek cadıyı içeriye savurdu. Kadın cadı adını bağırıp yanına koştu.

"Jonas." Larissa'ya baktı, Jonas'ı kaldırmaya çalışırken. "Seni kaltak." Deyip elini kaldırdı ama Larissa parmağını bile kıpırdatmadan elini yakalayıp dondurdu.

Hiçbir şey yokmuş gibi mor tekli koltuğa oturdu. Jonas savrulduğu yerden kalkıp, ona doğru koştu. Larissa orta sehpada duran elmaya uzanırken görünmez bir el Jonas'ın boğazına yapışıp havaya kaldırdı. Kadın cadı bir Jonas'a bir de sakince elmasını yiyen Larissa'ya baktı.

"Bırak onu."

"Önce söylediğimi yapacağınızı bilmem gerek."

"Tamam. Bırak onu ölecek." Jonas bir anda yere düştü. Kadının eli açıldı. Hemen onun yanına koştu.

Larissa ayağa kalkıp ikisinin karşısında durdu. Kadın korkudan biraz geriye süründü.

"Adın ne?"

"Grace."

Yere tam önlerine çöktü. "Liderinizi yarın akşam gizli bölgeye bekliyorum. Gelmezse, olacaklara hazırlıklı olmasını söyle."

Kadın hızlı hızlı kafasını salladı. "Sen gerçekten o musun?" Dedi.

"Bunları başka yapabilen bir cadı var mı?" Bu onun sorduğu sorunun cevabını vermeye yeterdi. Onları korkularıyla orada bırakıp daireden, sonra da binadan çıktı. Onu kapının önünde bekleyen Robert'a baktı.

"İkna oldular mı?"

"Yarın gece anlarız. Hadi biraz insan bölgesini gezelim. Neler farklıymış bana da anlat. Beni tanımayacak olsalarda ben onları tanımak istiyorum."

YASAK VADİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin