YASAK VADİ

Kötü sürpriz.

   Talim için Hope'la birlikte, geldiler. Larissa, bir yandan Robert'ı arıyordu gözleriyle. Dustin, yanında uzun boylu, kalıplı, bir başka vampirle geldi.

   "Sonunda geldiniz." Söylerken Hope'a bakıyordu. Larissa beklenenin kendisi olmadığını anlamıştı zaten. "Larissa, bu Sam. Seni o çalıştıracak." Larissa, hayal kırıklığının yüzüne yansımaması için çabaladı.

   Robert'a dün yaptığı yüzünden, ona kızdığını, artık görmek istemediğini düşündü. Dustin, her ne kadar saklamaya çalışsa da. Larissa'nın yüzündeki ifadeyi gördü.

   "Robert dönene kadar o çalıştıracak tabi." Diye ekleyip, Larissa'yı rahatlattı.

   "O nereye gitti?" Dedi Larissa.

   "İnsan bölgesine keşif ve tedarik için gitti."

   "Aaa, bizden bir grup ayarlanmıştı. Dün gece gittiler." Hope yüzünü buruşturup, devam etti. "Bende gitmek istedim, daha çok yardımcı olurdum. Kraliçe izin vermedi." Dedi.

   Dustin, "Gitmemen iyi olmuş. Hem kılıç talimi şu an daha önemli." Deyince Larissa, gülmeden edemedi.

   "Tabi ki, hem senin tanınma ihtimalin var. O yüzden de yollamamıştır." Dustin'a yandan bir bakış attı. "Hem tanrı korusun, sonra Dustin kimi çalıştıracak." Deyip kıkırdadı.

         ⚖ 

   Kalabalık bir caddeden geçtiler, Robert yanından, onu hiç fark etmeden geçen insanlara baktı. Hepsi ellerinde, farklı boyutlardaki ekrana bakıyor ya da kulaklarında bulunan tıkaç yüzünden hiçbir şey duymuyorlardı. İnsan bölgesini sadece kitaplarından biliyordu Robert, ama babasının duyduğu haberin gerçek olabileceğini, kısacık gezisinde fark etmişti. Her yer insanlarla doluydu. Babası bunu asla bilmemeliydi.

  Yanında, adının Linda, olduğunu öğrendiği dişi cadı vardı.

  "İlginç görünüyor değil mi?" Diye gülerek sordu.

  "Evet, hiç böyle hayal etmemiştim." Etrafındaki büyük yapılara ve bazılarında bulunan dev ekranlara baktı. "Onlar ne?"

   Linda, Robert gösterdiği yere baktı. Gökdelenin ortasındaki reklam dönen, büyük bir ekranı gösterdiğini görünce güldü.

   "O insanların ürünlerini satmak için, kullandıkları, tanıtımını yaptıkları bir ekran. Bunların insanların evlerinde olanları da var."

   "İnsanlar, ürünleri izlemek için evlerine bunlardan mı alıyor?!" Dedi hayretle. Linda yine güldü.

    "Hayır. Yani... bunlarda çıkıyor ama izledikleri şeyler farklı, bu onların arasında veriliyor. Ama bu caddelerde kullanılanlar daha büyük ve sadece reklam ve haberler için." Dedi.

   Robert yanlarından geçerken ona çarpıp, özür dilemeden giden adamın elindeki küçük cihazı gösterdi. Ona baktığı için onlara çarpmıştı.

   "Evlerindeki o mu?" Dedi.

   "Hayır, o da ona benzer bir şey ama o aynı zamanda bir haberleşme cihazı. Telefon. Eskiden sadece konuşma ve yazmaya yarıyordu. Ama şimdi evlerindeki ekranlardan ne izliyorlarsa ordan da izleyebiliyorlar." Diye açıkladı.

  "Biraz kafa karıştırıcı." Dedi Robert gülerek.

   "Öyle, hadi gel."

   Cadde de yan yana yürürlerken Robert tekrar Linda'yı durdurdu.

   "Buradan bir şeyler alma şansımız var mı?" Dedi.

   Linda, Robert'ın baktığı kuyumcu dükkanının vitrinindeki güneş şekilli kolyeyi gördü.