Biz geldik! 🕸
Ansızın, birden...Bir önceki bölüm oy ve yorumlarınız için teşekkür ederim, aynı performansı bu bölümde de görebilirsem çok gecikmem! 😽
Instagram: burcinsaridogann
Twitter: burcinsaridogan
parodi/resmi hesap:
ahudilatanin
cakirkaganalicioglu
lezacukuruofficialKeyifli okumalar güzellerim!
Hypnogaja, Here Comes the Rain Again
12. Gölge
Part IZaman, durmaksızın akıyor ve herkesi bir gölge gibi takip ediyordu. Akan zamanın içinde sürüklenirken nefes alıyor olmamız, yaşıyor olduğumuz anlamına gelmez. Hayatın mantığını kavra canın yanmasın diyen stoacılığa göre, bir insanın söylediklerinden ziyade davranışları önemlidir. Peki, sözlerini ve davranışlarını darmadağınık hayatımın ortasına pimi çekili bomba gibi koyan; düşüncelerime parmaklarında kukla oynatır gibi oynatan ve yön veren insan hakkında ne düşünmeliydim?
Sözleri ve davranışları, kalbimin üzerine attığı bir çentikti.
Zihnim ve kalbim arasındaki uçurumu zamanın buruşturup attığı anlarla doldurmuştum. Gölgem, yazdıklarımın üzerinde dururken gözlerim bir pencerenin ardında, dudaklarında tuzlu tatla akan zamanı izliyordu. Bazen çok yazardım, o kadar çok yazardım ki, kelimeler bir alt satıra tutunamaz, karanlıkta yok olan gölgeme devrilirdi. Ben de kalbine dolan mürekkebi gözyaşlarıyla dağıtan; bir kütüphanenin tozlu raflarında, kitabın içine hapsolmuş karakter ve roman sayfalarında başka bir hayat bulan okuyucu gibi o gölgenin altında kalır, enkaza dönüşürdüm.
Hissetmek istemediği duyguların esiri olmamak için direnen mantığım, tekleyen kalbimi karıncalanıyordu. Gözlerim masanın üstünde, kırmızı kutunun içinde duran kemana takıldığında, ''Anlayamadım?'' diye sordum. ''Ansızın karar verdiğin şey bana bir keman almak mı? Ayrıca eğer işe dönersem, dün gece yaşananları ima etmeyeceğini söylemiştin. Az önce yaptığın şey inan bana sadece gururumu zedeliyor. Senin için herhangi bir durum olabilir ama benim için öyle değil. Hayatımı kurtardın ve ben minnettar olduğumu göstermek için buradayım.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LEZÂ ÇUKURU
Teen Fiction''Ahu Dila Tanin.'' Sesi şehrime düşen yıldırım gibiydi, sesi şehrime düşmekle kalmayıp evimi viran ederdi. Dehşetle kapattığım gözlerim, adım yabancı sesin dudaklarından döküldüğünde aynı dehşeti yaşarcasına tekrar açıldı. ''Lezâ Çukuru... Cehennem...