Bir gece ansızın geleceğiz dedim ve geldik! :)
Bölüm oldukça uzun, lütfen sindirerek okuyun. Satır araları sizindir, hepsinde yorumlarınızı görsem, ne mutlu bana! :) Sevginiz ve desteğiniz için çok teşekkür ederim, çok kıymetlisiniz. Bu bölümde dahil tüm bölümler 1.000 oyu geçerse çok mutlu olurum!
Keyifli okumalar güzellerim!
Mavi Gri, Senin Hakkında
Arctic Monkeys, 505
16. Yokuş Aşağı
''Pişmanlık,'' dedi genç adam, sırtını deri koltuğa yaslarken. ''Hayatta tecrübe edilen en ağır cezadır.''
İri, açık kahve gözlerini ve kıvrık kirpiklerini çevreleyen beyaz ışık sayesinde; gözlerinin beyazına sızan, uykusuzluktan kalma kırmızılık daha da belirgindi. Başparmağı çenesindeki derin, on birinci yaşından hatıra kalan ize ilerledi ve yavaşça gezindi. ''Bu hayatta tek bir kez pişmanlığın ağır cezasını yedim, yutamadım,'' diye devam etti konuşmaya. ''Bunu fark ettiğimde neredeydim, biliyor musun?'' Yüzüne tehlikeli bir gülümseme yerleştirdi ama sahteydi. Üst dudağı acı dolu bir gülümsemeyle kıvrılmıştı ve bunu yalnızca o biliyordu. ''Kapkaranlık bir hücrede. Ellerimde kelepçeler, belimde kemer izleri, ağzımın içi kan dolmuş, bir o kadar da yutmuşum.'' Parmakları çenesinden kaydı, dizlerinin önünde duran viski bardağına uzandı. Viskisini yudumladı, boğazını yakan keskin tadı aldığında yüzüne yerleşen acı dolu gülümsenin yerini memnun bir ifade aldı. ''Yaptığım tek bir hata hayatıma mal oldu. Hayallerime, gençliğime gölge düşürdü. Bir yerde okumuştum, insanı bir umut bir de vicdan öldürürmüş. Beni vicdanın gölgesinde, kapkaranlık bir odaya mahkûm olmak öldürdü.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LEZÂ ÇUKURU
Teen Fiction''Ahu Dila Tanin.'' Sesi şehrime düşen yıldırım gibiydi, sesi şehrime düşmekle kalmayıp evimi viran ederdi. Dehşetle kapattığım gözlerim, adım yabancı sesin dudaklarından döküldüğünde aynı dehşeti yaşarcasına tekrar açıldı. ''Lezâ Çukuru... Cehennem...