26. BİR SERÇENİN GÖLGESİNDE

21.8K 1.5K 963
                                    




Merhaba, LEZÂ ÇUKURU ailesi. 🤍🕸

Twitter'da, Tiktok'ta #LezaÇukuru etiketiyle attığınız her şeye bakıyor olacağım. Bölüm yorumları ve oylar da düşüş görmek üzdü beni açıkçası. Bu bölüm sınırı için +3000 oy ve hatrı sayılı yorum gelirse çok mutlu olurum. Diğer bölüm için sınır geçildiği halinde bekletmeyeceğim. Bu rakamlar motive edici benim için, lütfen oy vermeyi ve yorumlamayı unutmayın!






 Bu rakamlar motive edici benim için, lütfen oy vermeyi ve yorumlamayı unutmayın!

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.







Mabel Matiz, Zaman

Virginio Aiello, Fluid Alchemy

Mazhar Alanson, Yandım





26. BİR SERÇENİN GÖLGESİNDE





Kalbindeki gücü küçümseme; bir gün ruhun gökdelenin en tepesinden yere çakılırsa hatırla, bu dünyada seni yalnız bırakmayan iki şey var: İlki gölgen. İkincisi kalbindeki güç.

Kalbimin gücünden nefret ettiğim bir değil birçok gün oldu. Hıçkırıklarımı dudaklarımın arasında gömdüğüm, gözyaşlarımı akıtamadığım ve sustuklarımı haykıramadığım. Döndüm ve dedim ki kendime, ''Hatırla, Dila. Kalbin gücünü hatırla.'' sonra nefret ettim. Keşke, dedim kız kardeşimin saçlarını kazıyacak ve gülümseyerek dans edecek gücü bulamasaydım. Uykumu yeni doğan bir kedinin inlemelerine böldüğüm gecenin birindeyim sanki. ''Ağlama,'' diyorum ama ben de ağlıyorum. ''Ağlama, annen bulacak seni.'' Hiç susmadı o yavru. Annesi bulamadı. Dövmüşler, gördüm bir sonraki gece, yüzü kan içindeydi. Ağlayarak yüzünü temizledim, yarasına baktım. Kalbim parçalara ayrılmış, kız kardeşim ölüyor diye değil kediyi dövmüşler diye ağlamıştım.

Değil annesi olmak, sahibi bile olmadığım yavru kedi için uykularımda bile vicdan yapmışken insan, nasıl olurdu da kendinden birini ölüme ittikten sonra uykularında vicdanı bir huzur gibi yüzünde taşırdı?

Kalbimin gücünden nefret ediyorum çünkü Sanem'in kim olduğunu bilerek ya da bilmeyerek, bir insanı ölüme ittiğini öğrendiğim ilk gün söylememe izin vermedi. Her şeyi yutarsın, dedi kalbim bana. Neleri yuttun, bu mu koyacak sana? O kadar çok şey yuttum ki, kalbim ağzına kadar kin dolu, bir gün öfkem patladığında kimin canının yanacağını merak ediyorum.

Gözlerim hâlâ Çakır Kağan'daydı. Telefon konuşması bittiğinde ağır ağır yutkunarak cep telefonunu kavradı ve avuçlarının içinde sıktı. Gözlerinde birden fazla soru vardı ama dile getirmeyi tercih etmedi.

''Bir şey mi istedin sevgilim?'' Kelimeler dudaklarının arasından kayarken can çekişiyor gibiydi. Bazen olurdu böyle. Gözlerinden görünenlerle dudaklarından döktüklerin aynı olmaz. Neden kaçıyorsun, diye sormak istedim ona. Sorsana. Kaçmasana. Kız kardeşimle Mir denilen adamın ne alakası var desene.

LEZÂ ÇUKURUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin