bölümü güz esintisi'nin yeni bölümüne giriş yaptığım için yazamamıştım. sizi kötü alıştırıyorum galiba ben ya, hemen miniko miniko yanıma gelip bölüm nerde diye soruyorsunuz. <333şimdi bölümleri her gün atmamın sebebi bir an önce sıralamaya girmek ve okuyucu kitlesini oluşturmak... kısa diye kızmayın lüffen, upppuzuunnları da göreceksiniz... sadece bana güvenin ve sabredin. ♥️
eee gideyim de diğer kısmı yazayım, 6'yı da batarım bugün💖
instagram: burcinsaridogann
twitter: burcinsaridoganAhu Dila Tanin... bal olsaymışsın ya sen? ♥️
bölüm şarkısı:
sasha sloan - the only5. Gülümsemek ve Gülümsetmek
Dünyanın başıma yıkılışının sebebi bir söz değildi.
Dünyanın başıma yıkılışının sebebi ilk defa babam da değildi.
Bu kararı veren kişiyi tanımıyordum, o da beni tanımıyordu ki; bu parayı bana vermeyerek dünyanın en büyük kötülüğünü ettiğini bilmiyordu. Şimdi öyle ağlasam, için için; içimdekileri savururcasına babama ağlasam, bir kere desem... bir kere dağ ol, sırtımı yaslayayım ne olursun desem olmaz mıydı?
Kalbim yanıyordu ve bunu anlatacak kelimeler, cümleler dilimin ucundan satırların içine akamıyordu.
Kalbim yanıyordu ve bunu nasıl anlatabileceğimi bilmiyordum.
Anlatmadım da. Ya da buraya akıtmadım.
Çakır Kağan Bey'e, kırık bir kemiğin kaynayışı gibi sarılarak kaynamak istedim. Hiçbir şey düşünemedim, kalbim kadar sıcak olan gözyaşlarım yanaklarımdan süzülürken aynı acıyı bir kez daha yaşamanın ağırlığı altında Çakır Kağan Bey'e sarıldım. Göğsüm, bir acıyı solumak için daralıp genişliyor ve kaskatı kesilmiş olan sert göğüslere değiyordu. İki kolum boynuna sarılı bir şekildeydi ve titreyen dizlerim, dizlerine değiyordu.
Uzakta bir yerde, bir sis perdesinin ardında kalbimin yangını devam ediyordu ve ben o yangını biraz bile olsun içimden akıtabilmek için yanımda duran yabancıya sıçratmıştım.
Birleşen ellerim, Çakır Kağan Bey'in kaskatı kesilmesiyle elektrik çarpmış gibi birbirinden ayrıldı ve saniyesinde oturduğum bankın diğer köşesine sindim.
Suç işleyen çocuklar gibi göründüğüme yemin edebilirdim.
''Özür dilerim,'' diye konuştum. ''Sadece sarılmaya çok ihtiyacım vardı.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LEZÂ ÇUKURU
Dla nastolatków''Ahu Dila Tanin.'' Sesi şehrime düşen yıldırım gibiydi, sesi şehrime düşmekle kalmayıp evimi viran ederdi. Dehşetle kapattığım gözlerim, adım yabancı sesin dudaklarından döküldüğünde aynı dehşeti yaşarcasına tekrar açıldı. ''Lezâ Çukuru... Cehennem...