''Ahu Dila Tanin.'' Sesi şehrime düşen yıldırım gibiydi, sesi şehrime düşmekle kalmayıp evimi viran ederdi. Dehşetle kapattığım gözlerim, adım yabancı sesin dudaklarından döküldüğünde aynı dehşeti yaşarcasına tekrar açıldı. ''Lezâ Çukuru... Cehennem...
Bir gece ansızınKağan ve Dila geldi! :) Bölüm oylamayı ve satır arası yorumlar yapmayı unutmayın, lütfen. Elimde kahvem, satır arası yorumlarınızı okuyor olacağım.
Twitter'da #LezaÇukuru etiketiyle attığınız her tweete bakıyor olacağım.
Instagram'da ve Twitter'da kurgularımla alakalı oldukça aktif paylaşımlar yapıyorum, (bölümden sonra instagram'da soru cevap yapacağım mesela) iletişimde kalalım: Instagram: burcinsaridogann Twitter: burcinsaridogan
Keyifli okumalar... Tabii mümkünse. ❤️🔥
Bölüme geçmeden önce ağlarımızı bırakalım: 🕸
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Fikri Karayel, Trenler
Kaldık Böyle, Hacel Obası
Blueneck, Broken Fingers
Mor ve Ötesi, Küçük Sevgilim
Adamlar, Yanmış İçinden
22. Saba Rüzgârı
AHU DİLA'NIN İNTİHARINDAN 9 AY ÖNCE, 6 Şubat 2018
Aracın penceresi yarıya kadar açıktı. Rüzgâr, açık pencereden yüzüme doğru vururken zihnimde dönüp dolaşan, düşündükçe göğsümü ağrıtan sorularla tam olarak kırk dakikadır baş başaydım. Babam neden evden apar topar çıktı sorusuna cevap bulabilmek için bir saate yakındır, baba demeye utandığım adamın peşindeydim.
Bir şeylerin tuhaf gittiğini düşündüren his dün gece ağzına bir yudum dahi alkol almamasıyla başladı. Arada bir yatak odasına geçişi, dakikalarca kalması, geldiğinde gergin görünmesi ama değilmiş gibi bana tatlı tatlı sataşmaya çalıştığını düşünmesi, oldukça itici durması...
Gece iki paket sigara içti. Sabah olduğunda erkenden kalktı ve sigara almaya gidiyorum dedi, normal zamanda yürürken tadımlık bira alır, içerek gelirdi. Zihni biraz da olsa bulanır, ağzını yaya yaya annemle konuşurdu ama bu kez geldiğinde oldukça dingindi ve son üç aydan beri, iki haftada bir bu durum tekrarlanıyordu. İlk başta çok takılmasam da dün gece onu tedirgin bir halde telefonda konuşurken gördüğümde sorular şüphe doğurarak büyümüştü.
Kahvaltı yapacağımız anı bekledi ama ben, onu takip etmek için birkaç parça bir şey atıştırdım, anneme derse geç kaldığımı söyleyip doğruca kazan dairesine indim ve yanılmadım, bir şeylerin peşindeydi.
İlk önce dosyaların saklı olduğu kazan dairesine girdi. Oradan ne aldı bilmiyorum ama kazan dairesinden çıktığında elinde hiçbir şey görememiştim. İki sokak aşağıda onu oldukça lüks model bir araba karşıladığında şüphelenmekte haklı olduğumu doğrulamıştım.
