Zengin bir ailenin kızıydı o , küçüklüğünden beri disiplinle ve özel derslerle hayatını gasp etmişlerdi.
Kahkaha atmayı bilmezdi o , ya da özgürce koşmayı, onun elinden her şeyini çalmışlardı. fakat tek bir şeyi alamamışlardı o da kalbini ve içinde...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
°°°°°°°°°°°°
LEYLA KIRCI
Zil sesi ile yanımda ki ceylan heyecandan ne yapacağını şaşırırken bu hâline gülmemek için kendimi zor tutuyordum.
"Ay geldiler! Vallahi geldiler!"
"Sakin olsana"
Onu rahatlatmak için elimden geleni yapsamda yine de telâşlanmadan duramıyordu.
Mutfak da kapı kapalı olduğu için sadece seslerini duyarken sandalyeden kalkarak uzun eteğimi düzeltmiştim.
Bugün ceylan için özel bir gündü. Bu yüzden biraz fazla süslü olmak yerine sade şık giyinmek istemiştim. "Hadi yemekler hazır içeri geçelim"
Kapıyı açarak onu belinden hafifçe ittiğim de derin bir nefes almış ve yavaş adımlarla salonun kapısına doğru geçmişti.
Bende onu yalnız bırakmamak için yanında giderken masanın başında oturan Hamza ali ile göz göze gelmiştim.
"Ceylan , leyla hadi kızlar"
Efnan teyzenin sesi ile ikimiz de tabaklara yemekleri koyarak yerimize geçerken selim abinin yüzünde ki mutluluk ceylanı bu gergin ortamda bile güldürmüştü.
Masanın diğer başın da oturan ömer amca da onları fark ederken önüm de ki yemeği yemeye başladım.
Hamza ali'nin sol tarafın da oturduğum için bakışlarını üzerimde daha çok hissederken türkan teyze ile efnan teyze muhabbet ediyordu.
"Gülüm ne kadar da güzel olmuşsun böyle"
Yanıma doğru eğilerek sessizce iltifat eden adamla yanaklarım adeta kırmızı bir pancara dönerek ayağımla uyarmak amaçlı yavaşça vurmuştum.
Bu halime gülerek dün sardığımız sarmaları afiyetle yerken kimseye fark ettirmeden ona göz kırpmıştım.
Yemek faslı fazla uzamazken büyükler koltuklara geçerken ceylan ile beraber masayı toplayarak mutfağa geçtik.
"Ay kalpten gideceğim leyla"
"Sen burada böyleysen istemede kim bilir nasıldın ceylan hadi kahveleri yap bende tabakları bulaşık makinesine dizeyim"
Kollarımızı sıvadığım da bulaşıkları güzelce köpürterek yerleştirirken makineyi kapattığım da tezgahı sildim.
Islak ellerimi kurutarak hamza ali'nin getirdiği baklava paketini açtığım da tabaklara ikişer ikişer yerleştirirken ceylan da kahveleri fincanlara yerleştiriyordu.
Çatal ve peçeteleri de dizerken içeriye geçerek beyaz sehpaları önlerine yerleştirdiğim de ardımdan gelen ceylan kahveleri üzerlerine koymuştu.
