Zengin bir ailenin kızıydı o , küçüklüğünden beri disiplinle ve özel derslerle hayatını gasp etmişlerdi.
Kahkaha atmayı bilmezdi o , ya da özgürce koşmayı, onun elinden her şeyini çalmışlardı. fakat tek bir şeyi alamamışlardı o da kalbini ve içinde...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
NOT : Müjgana aynen böylebakıyorarkadaşlar. Elinden gelse saçını yolacak :)
°°°°°°°°°°°°°°
LEYLA KIRCI
"ay maşallah sarmaları ne kadar da ince"
Efnan teyzenin dediği ile tebessüm ederek sarmaya devam ederken aldığım iltifat beni biraz utandırmıştı .
"Anne lütfen gelin hanım çok utandı"
Ceylan'ın dediği ile alttan attan ona bakarken bu halimi umursamadan bir dolu ağız sırıtıyordu.
"Sus kız bak seninkiler dolma kalemine benzemiş selim vallahi bu gidişle aç kalacak"
Bu sefer gülme sırası bana gelirken efnan teyzenin dedikleri asla doğru değildi. Ceylanın sarmaları aynı kalem gibi ince inceydi.
"Aşk olsun anne , göz var nizam var hem alan almış"
Muhabbetimizi bölen zil sesi ile ellerimiz temiz olmadığı için efnan teyze sandalyeden kalkarak mutfaktan çıktığın da masanın altından ceylan'a sert bir tekme attım.
"Ah ne oluyor be ?"
"Hain görümce"
Dediğime gülerek sardığı sarmayı tencereye yerleştirirken arkada ki kapıda dikilen hamza ali ile göz göze geldim.
"Kolay gelsin"
Uzun boyu yüzünden biraz eğilerek içeri girerken ceylan'ın yüzünde ki manidar gülümseme ile yanaklarım adeta ateş topuna dönmüştü.
"Hoş geldin abi"
"Hoş geldin"
Mırıldanarak işime geri döndüğüm de efnan teyze bizi yalnız bırakarak mutfağa gelmezken yaprakların çoğu bitmişti.
"Bende bir lavobaya gideyim"
Ceylan ellerini temizleyerek mutfaktan çıkarken kapıyı da kapatmayı ihmal etmemişti.
"Gülüm"
Yanıma gelerek saçlarımı koklarken iç çekerek başımı kaldırmış ve kara gözlerine bakmaktan bir an olsun çekinmemiştim.
"Hamza ali'm niye geç kaldın bu kadar?"
Saat akşam 6'yı çoktan geçerken bugün erken geleceğim demişti ama yine de geç kalmıştı.
"İş birikti kara gözlüm ne yapayım"
Yanıma oturarak yüzüme bakarken içim titrerken son kalan bir kaç tane yaprağı da sararak tencerenin kapağını kapattım.
"Yarın ceylan'ın düğün tarihi için ömer amcalar gelecek. Bu yüzden bir gün önceden yaprak sarmayı bitirelim dedik"
Sandalyeden kalkarak ellerimi temizlerken tencereyi tezgahın üzerine bıraktığım da kalbim onun yanına biraz daha hızlandırıyordu .
