Zengin bir ailenin kızıydı o , küçüklüğünden beri disiplinle ve özel derslerle hayatını gasp etmişlerdi.
Kahkaha atmayı bilmezdi o , ya da özgürce koşmayı, onun elinden her şeyini çalmışlardı. fakat tek bir şeyi alamamışlardı o da kalbini ve içinde...
Elimde ki kitabın kapağını yavaşça kapatarak ayağa kalktığım da aşağıdan gelen sesler sinirlerimi bozacak kadar yüksekti.
Annem ve babam dün akşam saatlerin de eve geldikleri için yemek yemeden yatmışlardı.
Bu yüzden kahvaltıyı çabuk hazırlayarak annemin gazabından kurtulmaya çalışıyorlardı .
Geçen günlerin o sevgi ve sıcaklığına inat bugün nedense bu eve gelmek kalbimi soğuktan titretmişti.
Oysa efnan teyzelerin evi o kadar rahat ve samimiydi ki burada durmak ve o sahte cemiyet insanlarının sahte kahkahaları sadece midemi bulandırıyordu.
Aynanın karşısına geçerek üzerimi düzeltirken annemin gözüne batmamak için oldukça çabalıyordum.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Nisan ayına çoktan girmiştik bu yüzden havalar biraz daha sıcaklarken kuşların o güzel sesi kulaklarıma kadar ulaşıyordu.
Bugün okul olmadığı için kendi halim de takılmaya karar versem de dün gece ceylanın attığı mesajla mahalleye gidecektim.
Bugün ceylanın çeyizi için bir kaç eşya alınacaktı. Bende onlara yardım edecek hatta o ara ceylana güzel bir hediye alacaktım.
Dudağıma şeftali tonu bir ruj kullanarak masanın üzerinde ki çantamı elime alarak odadan çıkacaktım ki aniden açılan kapıyla bakışlarımı oraya çevirdim.
Annem elinde tuttuğu mavi dosya ile karşıma gelerek durduğun de ne öfkeli ne de mutlu duruyordu. Sadece suratıma düm düz bakıyordu.
"Nereye ?"
"Söylemiştim proje ödevi var. Son sayfaları yapıp hocaya vereceğiz"
"Karşın da çocuk mu var! İkidir bu yalanı söyleyerek bir yerlere gidiyorsun ! Ne haltlar karıştırıyorsun leyla!"
Annemin sesi yavaşça yükselirken anlaşılan ben onun gözüne oldukça fazla batmıştım.
"Yalan atmıyorum. Pazartesi günü teslim edilecek. İnanmazsan hoca ile görüşebilirsin"
Dediklerim ile çatık duran kaşları yavaşça gevşerken bana az da olsa inanmışa benziyordu.
"Sakın birşeyler karıştırma yoksa seni mahvederim"
Elinde ki dosyayı yüzüme doğru sallayarak odadan çıktığın da kapının orada bizi izleyen babam ile dolan gözlerimi kaçırmıştım.
"Annenin kusura bakma evlat bu aralar fazla sinirli"