LEYLA ( REİS SERİSİ 2 )

10

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum.

İyi okumalar dilerim.

°°°°°°°°°°°°°°°°°

LEYLA KIRCI

Masadakilerle göz teması kurmadan yemeğimi yerken şimdiden canım sıkılmaya başlamıştı.

Aniden çıkan şu iş yemeği asla hoşuma gitmedi. Babam yeni bir iş bu akşam sözlü bir anlaşma yapacaktı.

Karşı taraf ise Ankaradan gelmiş ve özellikle bu yemek işini halletmişti. Göz ucuyla babamla konuşan adama bakarken bedenim nedensizce geriliyordu.

Behram Kırat Gözlerimi üzerimden ayırmadan konuşarak beni deli eden biriydi. Masaya ilk oturduğum zaman bedenimde gezinen bakışları asla hoşuma gitmemişti.

"Bu anlaşma ileride çok iyi şeylerde vesile olacaktır. Haldun bey"

Babam şuh bir kahkaha atarak elinde ki beyaz şarabı yudumlarken yanımda oturan annem nedensizce gözlerini o ikiliden ayırmıyordu.

"Neden olmasın behram bey"

Gözlerim annemin masa altında duran eline kayarken beyaz ipeksi örtüyü hıncını çıkarırcasına sıkıyordu.

"Anne iyi misin?"

Kulağına doğru eğilerek sorumu sorduğum an hafif irkilerek bana döndüğü vakit gözlerinde gördüğüm öfke, kin adeta meydana çıkmıştı.

"Leyla çantanı al ve bu gece bir arkadaşın da kal soru sorma"

Dediklerinden bir şey anlamazken dışarı da vakit geçirmeme bile kızan annemin neden böyle bir tepki verdiğini anlayamıyordum.

"Neden bir sorun mu var"

"Soru sorma dedim"

Son kelimesini itiraz istemeyen bir tonda söylerken masada ki çantamı alarak ayağa kalktığım da babamla behramın gözleri üzerime saplanmış gibiydi.

"Nereye kızım"

"Arkadaşı rahatsızlanmış onun yanına hastahaneye gidiyor"

Annemin söylediği yalanla kaşlarım şaşkınlıkla havalanırken babam inanmışa benziyor ki sesini dâhi çıkarmazken behramın bakışları ardında kendimi restorandan dışarı attım.

Ayağımda ki topuklu ayakkabılarla otopraka doğru yürüyerek çantamda ki anahtarı çıkarmış ve kapıyı açarak içeriye oturacaktım ki arkamdan gelen sesle oraya döndüm.

"Leyla hanım"

Behram bey elinde tuttuğu deri ceketle yanıma doğru gelerek bana uzatırken ceketi aldım.

"İçeride unutmuşsunuz ayağa kalmışken getireyim dedim"

"Teşekkürler anneme verseydiniz keşke çıkmanıza gerek yoktu"

"Olur mu hem sizinle baş başa konuşmak istiyordum"

Kaşlarım giderek çatılırken daha 1 saat önce tanıştığım bu adamın benimle ne konuşacağını merak ediyordum.

"Buyrun dinliyorum"

"Aslında mimarlık okunduğunuzu duydum ve bizzat sizinle bir ev tasarımı hakkında konuşmak isterim"

Aldığım teklifle huzursuzlansam da bu kariyerim için başka bir adım olabilirdi.

Sonuç da Koskoca inşaat sektörünün bir numaralı isimlerinden biriydi. Adam 37 yaşında olmasına rağmen şirketini dünya ya tanıtmıştı.