MELEZ KARDEŞLER

56: bölüm

NEFES P.O.V

Koşarak Jung kook'ların bulunduğu yere gittik.

İdan: Ne oldu?

Aidan: Nabzını kontrol et!

Nefes: Bir şey desene?!! Durumu nasıl?

İdan: Nabzı çok zayıf atıyor. Onu hemen eve götürmemiz gerekiyor.

Nefes: Yarası iyileşmediği için mi yavaş atıyor nabzı?

İdan: Bilmiyorum ama elimizi çabuk tutmalıyız.

Çocuklar eski hallerine dönmüştü.

Jung kook: Ben taşırım.

Güzel'i alıp eve doğru yola çıkmıştık.

Dimitri yeniden yanımızdaydı ayrıca bu sefer yüzü de gülüyordu.

Dimitri: Melez Kardeşler. Bu şansı bana verdiğiniz için teşekkür ederim.

Chanyeol: Bu bizden çok senin hakkındı.

Jackson: Dimitri.Artık sık sık görüşelim. Bize de bekleriz.

Dimitri: Babanız olsa gurur duyardı çocuklar.

Dimitri'den ayrıldıktan sonra adımlarımızı hızlandırdık.

Jung kook pek konuşmamıştı ama çok endişeli görünüyordu.

Jung kook'un evi daha yakın olduğundan zaman kaybetmemek için onlara gitmiştik. Güzel'i en geniş odaya taşımıtı Jung kook.

İdan: çekilin.

Jung kook: İyi olacak mı?

İdan: Aidan çantadakileri çıkar hemen. Yarayı temizlemeniz lazım.

Jung kook: İyi olacak mı diyorum?!!!

Nefes: Jung kook sakin ol!

İdan: Bu durumdayken sana cevap veremem. Şu an önemli olan onun canı!

Jung kook: Bana bak!,  parçalarım seni.

Jackson: Oğlum sakin olun! Ne oluyor size? Şu an bunu tartışmanın vakti mi?

Aidan: Herkes dışarı!...

Jung kook çok sinirli ve endişeliydi. Hışımla çıktı odadan.

Nefes: Çok gergin.

Hoseok: Düzelecek. Her şey yoluna girecek. Kızlar nasıl?

Nefes: İyiler, dinleniyorlar.

Jackson: Ben Naraya bakayım.

Chanyeol: İyi dedin. Ben de Lalin'i merak ettim.

Hoseok: Hadi, çıkalım o zaman.

Nefes: Ben de Jung kook'a bakayım.

Jung kook'un odasının kapısını tıklattım ama ses vermeyince kapıyı araladım.
Kum torbasına,  sanki kanlı canlı birini dövüyormuşçasına vuruyordu.

Nefes: Jung kook?...

Jung kook: Ne!?.Pardon,  gel Nefes.

Nefes: İyi misin?
Jung kook: Hayır,  değilim. (Duvarın dibine çöker.)

Gözleri doluyordu.

Nefes: Senin suçun değil. Kendini suçlama.

Jung kook: Orada gözümün önünde... Oyuncak bebek gibi kayaya çarpınca nefesim kesildi. Be..  Be... Ben öldü sandım.

Son cümlesiyle birlikte gözlerinden bir çift yaş süzülmüştü.

Jung kook: O da Maliya gibi beni bırakıp gitti sandım.