52:bölüm

102 14 3
                                    

Güzel:senin ne işin var burada? nasıl girdin içeri?

Kris:İşte kapıdan. Vampir olabilirim ama asil bir kişiliğim vardır.

YAZARDAN

Güzel acıdan yerde kıvranırken Kris merdivenlerin başına yaslanmış çok rahat bir pozisyonda ve çok rahat bir şekilde Güzel'ile konuşuyordu.

Güzel:JUNG KOOK!!!

Kris:Hanimiş Jung kook? Aaa! Yok muymuş??

Güzel:Jung kook seni öldürecek.

Kris:Yakalarsa tabi. Luhan al şunu.

GÜZEL:P.O.V

Luhan üzerime geldikçe geriye doğru itiyordum kendimi. Jung kook burada olmayabilir ama ben kendimi koruyabilirim. Bu kadar kolay pes edemem.

Güç bela kalkıp koşarak aşağıya indim. Merdivenleri inerken yukardan gelen Kris'in sesini duydum.

Kris:Aaa ama olmuyor böyle! Boşa yıpratıyorsun kendini. O halinle bana direnme! İlla milletin 17'ci yüzyıldan kalma evini dağıttıracaksın. Offf, hiç te sevmem öyle şeyleri!

Koşarak bahçeye çıkmıştım. Havuzun içindeki spot ışıkları havuzdaki suyu masmavi gösteriyordu. Arkamdan duyduğum sesle hızla arkama döndüm.

Kris:Hücreni özledin mi?

Güzel:Oraya asla dönmem.

Kris:Onu göreceğiz.

YAZARDAN

Güzel kapana kısıldığını anlamıştı ama en azından onları oyalamalıydı. Belki bir umut Jung kook gelirdi.

Yarası'nın verdiği acıdan dolayı bünyesi çok yorgun düşmüştü. Dönüşümünü bile tamamlayamıyordu. En sonunda Gumiho hızını kullanmaya karar verdi. Onu yakalamaya çalıştıkça hızını kullanarak evde yer değiştirmeye başladı. Bu hız onu daha çok yoruyor ayakta durmasını zorlaştırıyordu.

Bir süre sonra başı dönmeye ve etraf kararmaya başlamıştı ama Jung kook hala ortalıkta yoku. Koşarak yeniden bahçeye çıkacakken Luhan vampir hızını kullanarak  Güzel'in ayaklarından  tutup kendine çekmişti.

Yere kapaklanan genç kız yarası'nın verdiği acıyla inlerken, var gücüyle bacağını Luhan'dan kurtarıp bahçeye koştu. Kris alay eder gibi yaklaşık 100 yıllık tekli ahşap koltuğa oturmuş etrafı süzüyordu.

Kris:Luhan yaklaşık 20 dakikadır şunu yakalamanı bekliyorum. Çekil beceriksiz!

Luhan:Ama hyung yaralı olmasına rağmen çok güçlü!

Kris:Kendi işimi kendim halletmeliydim en başından beri.

Kris Güzel'in yanında belirerek boğazından tuttu ve sıkmaya başladı. Güzel ise  hala ona direnmeye çalışıyordu.

Kris:Sen dua et bana lazımsın,yoksa şu an öldürürdüm. Ailen gibi seni de yok ederdim,ki edeceğim de zaten.Ama herşeyin bir zamanı var. Değil mi güzelim?

Yarası kanayan Güzel acıdan kıvranırken bir de Kris'in gülerek söylediği sözler Güzel'in canını daha çok yakıyordu.

Kris elini Güzel'in boğazından çektiğinde Güzel dengesini kaybedip havuza düşmüştü. Omzundaki yara iyiden iyiye kanıyor havuz yavaş yavaş kırmızıya boyanıyordu.

Kris'in verdiği emirle Luhan havuzdan çıkardıktan sonra havuzun kenarına yatırmıştı baygın Güzel'i.

Kris eğilerek ıslak saçlarını yüzünden çekti  baygın kızın. Başını sağa yatırırken Güzel'in narin boynuna baktı. Morarmış parmak izleri net bir şekilde belirmişti.Ağzından derin bir "Off" çıkmıştı sanki bunu isteyerek yapmamıştı,sanki bu duruma çok üzülmüştü.Yüzünü okşayıp fısıldadı.

MELEZ KARDEŞLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin