42 bölüm

165 20 13
                                    

NARA P.O.V

Büyülü ormana girmiştik ve çıkışa doğru ilerliyorduk. Geldiğimizden beri kafamı kurcalayan soruyla arkadaki millete döndüm.

Nara:Durun bir dakika.

Jackson:Ne oldu?

Nara:Ya burası büyülü orman değil mi?

Chanyeol:Evet.

Nara:Peki niye bu kadar sakin. Hani buraya gelen geri dönemiyordu?

Nefes:Vallaha çok haklısın. Onu ben de merak ediyorum,ama sonuçta canımıza kastımız da yok. Şuradan bir kurtulsak ne güzel olur.

Hoseok:Bu konuda benim de bir fikrim yok. Neise devam edelim.

Yaklaşık 100 metre ilerledikten sonra ruhumu titreten bir esintiyle durdum.

Nara:Neler oluyor?

Nefes:Hava bu kadar soğuk muydu ya?

Arkamızı döndüğümüzde ellerinde keskin kılıçları olan 10 kişiyle karşılaştık. Bunlar vampir gibi gözükmüyordu. Un kadar beyaz olan tenlerini mavi çizgiler ve masmavi gözleri tamamlıyordu. Bellerine kadar uzanan saçları ve garip giyinme tarzlarıyla çok ürkütücü görünüyorlardı.

Nefes:(Gözleri faltaşı gibi açılır) 30 dakika önce olanları bilmesem fazla avatar filmi izlediğim için rüyama girdiler derdim. Hoş,30 dakika önce yaşadıklarım da normal değildi ya neise.

Jung kook:Arkadaşlar pek sevecen gibi durmuyorlar. Kim bunlar?

İdan:Soğuğun elfleri. Her mevsimin kendi elçisi vardır. Bunlar da soğuğa itaat ediyor.

Hoseok:O aşikar zaten.

İdan bize açıklama yaparken elfler üzerimize yürümeye başlamışlardı bile.

Nefes:Hoseok bir şey yap.

Chanyeol:Ayakta durabilir misin?

Lalin:Evet. Biraz toparladım.

Jackson:Nefes sen Lalin'i al. Nara sen de şu kızı al. Siz yola devam edin. Hızlı hadi!

Nara:Ben kalacağım.

Jackson:Hayır gitmen gerek. Hadi lütfen.

Dördümüz hızla oradan uzaklaşırken onlar çoktan birbirlerine girmiştiler bile. İlerledikce arkadan gelen seslerle içim parçalanıyordu. Nefes birkaç kez dönmeyi önerse de Lalin'le suskun güzel yeni yeni toparlamışlardı. Riske atamazdım.

Evet adını bilmediğimiz kıza "Suskun güzel" diye sesleniyorduk. Lalin koymuş.Kız güzel ve konuşmuyor da. Bu yüzden bu ismin ona uyacağını düşünmüş, en azından şimdilik.

Biz koşarken arkada seslerin kesildiğini farkettik. Çıkışa yaklaşık 200 metre kalmıştı, buradan göre biliyordum.

Nara:Kızlar bakın,çıkış.

Lalin:Biz çıkabilirsek en azından birşeyler deneye biliriz,belki çok geç olmadan.

Can havliyle "görkemli" çıkışa doğru koşarken karşımıza çıkan yaratıklarla durmuştuk. Bu-bunlar da neydi böyle?

Kurta benzeyen ama kurta göre çok sivri dişleri olan ve kurtun 4 katı olan yaratıklar çok tüylüler ve gözlerinin rengi de çok acayipti..

Yavaş yavaş geri çekilmeye başladık. Üzerimize hırlıyorlardı.

Nefes:Bunlar bizi parçalayacak.

Lalin:Nefes Krise uyguladığını uygula belki işe yarar.

Ne dediği hakkında hiçbir fikrim olmasa da Lalin'i destekledim.

MELEZ KARDEŞLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin