MEDYA KLİP: JUNG KOOK ve GÜZEL
BAKMADAN GEÇMEYiN DERİMİYİ OKUMALAR CANLARIM😘
YAZARDAN
Jung kook hızla üst kata atmıştı kendini. Odaya daldığında Güzel'in yatağa tüm gücüyle vurduğunu gördü. Güçten dolayı olsa gerek,odadaki eşyalar yerle bir olmuştu. Hızlı adımlarla Güzel'in yanına yaklaştı. Ne yapacağını bilmese de onu sakinleştirmeye çalıştı. Bir süre sonra güzel yatışmıştı. Jung kook derin bir iç geçirip uyuyan Güzel'e baktı.
Jungkook:Sen nesin böyle?
Yaklaşık yarım saat boyunca başında bekledikten sonra aşağı inmiş,kendine içki alıp koltukta oturmuş ve düşünmeye başlamıştı. Yaşadığı hayatı düşünmüştü. Onun hayatı aslında Malia'yı tanıdıktan sonra başlamıştı. Çünkü o zaman gerçekten mutlu ve özgür hissediyordu. Onun gidişiyle de her şey bitmişti. Onu kaybettikten sonra arası iyi olan herkesten uzak durmuş, içine kapanmıştı. Herkesten uzak durup kendi dünyasını bir malikanenin içinde kurmuştu. 4 hizmetliden ibaret olan hayatında 5 yıl geçirmişti.
Hiçbir şeyi umursamayan, hiçbir şeyi garipsemeyen,her anormal olayı normalmiş gibi karşılayan,kalbi ve vicdanı olmayan birine dönüşmüştü. Hayatını sadece alaylı bir şekilde geçiriyordu. Ta ki kızlar çıkıp gelene kadar. Kızlardan sonra biraz kendine gelsede, yine de eski Jungkook değildi. Olmayacaktı da. Çünkü eski Jungkook Malia'yla beraber meşe ağacının dibine gömülmüştü. Kızlardan sonra hayatı onlardan ibaret olmuştu, kızların problemi onun problemi olmuştu. O başkaları için endişelenip kendini hiçe sayıyordu.
Bu böyle devam ederken Güzel'le karşılaşmıştı. Aşkına, mutluluğuna, sevincine, yaşama sebebine ikizi gibi benzeyen Güzel. Onu arafta bırakmıştı. Eskiden günler birbirini tekrarlarken şimdi yarın olacaklar sürpriz oluvermişti. Ama emin olduğu tek şey, Güzel'in onun mutluluğu olan Malia'sı olmadığıydı. Ona benzeyebilirdi ama asla o değildi ve olmayacaktı da...
Düşüncelerinden kurtulup başını geri attı ve gözlerini dinlendirmek niyetiyle kapattı.
Tam olarak ne kadar zaman geçtiğini bilmese de bacağında sıcaklık hissetti. Gözlerini yavaşça açıp dizlerine baktığında Güzel'i gördü. Başını Jungkook'un dizlerine koymuş dizlerini kendine çekmişti.
Sorgusuz sualsiz etrafına bakındı. Üzerini örtmek için birşeyler arıyordu. Gözüne ilişen pikeyi görünce uzanıp aldı ve Güzel'in üstünü örttü.
Çocuk gibiydi ve bu da ondan uzak durmak için yeterli bir sebepti.
Yavaşça ona dokunup yüzüne düşen saçlarını geriye attı ve gözlerini dinlendirmeye geri döndü.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
NEFES P.O.V
Jongkook'u Güzel'in başına dikip arabalara bindik. Yaklaşık yarım saat geçmişti. Arabanın camından dışarı baktığımda hiçbir şey görünmüyordu. Zifiri karanlıktı. Ormanın derinliklerine doğru ilerliyorduk. Yol gittikçe daralıyordu ve neredeyse ağaçların içinden geçecektik. Aniden araba durdu.
Lalin:Niye durduk?
Chanyeol:Jacksonlar durdu da ondan.
Hoseok:Dur ben bir bakayım. Anlarız şimdi.
Tam Hoseok arabadan inip Nara'ların arabasına doğru yürümeye başlamıştı ki onlar da arabadan indiler. Ardından Hoseok geri dönerek geldiğimizi söyledi. Ne yani, ayini burada mı yapacaktık? Aslında ayin için uygun. Ama ne bileyim? Ürkütücü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MELEZ KARDEŞLER
Ma cà rồngHerşey günümüzden 1500 yıl önce iki doğa üstü kabilenin savaşı sonucu, Şehi kabilesi lideri akemenosun kont drakulanın üç melez veliahtını lanetlemesiyle başladı.Fakat cadı anaya konta duyduğu saygı ve sevgiden ötürü üç veliaht prense yardım elini u...