45: bölüm

190 20 6
                                    

JUNG KOOK:P.O.V

Eve girdiğimde herkes çoktan masadaki yerini almış kahvesini yudumluyordu. Nara yanıma gelerek gülümsedi.

Nara:Hey kurt çocuk nerede kaldın? Bak senin kahven orada. Bilerek en son seninkini yaptım ki sıcak kalsın. Hadi geç otur.

Jung kook:Oh teşekkürler.

Gözlerimle bana tuhaf hissettiren kızı aradım. Hayret bu sefer yanıma koşmamıştı.

YAZARDAN

Güzel önündeki küçük kulpu olan kaptaki siyah sıvıya bakıp bakıp etrafındakilere dikkat ediyordu. Bu siyah sıvı her neise onu iştahla içiyorlardı. Güzel hayatı boyunca böyle birşey görmemişti. Gözleriyle önündeki kahverengi olan ama siyahı andıran sıvıyı incelerken yanında ki taburenin çekilmesiyle irkilip yanına baktı. Yüzünde sıcak ama anlamsız bir gülümseme oluşmuştu.

Bu oydu. Kurt çocuk,ona elini uzatan. Güzel'in kanı ona çok ısınmıştı. Jung kook'un yüzünü incelerken dün olanlar aklına gelmişti. Jung kook ona ilk elini uzattığında gözleri'nin nasıl umut dolu ve sıcacık sevgiyle parıldadığını görmüştü. Güzel onun ruhunu görmüştü. Melek gibi beyaz ve berrak olan ruhunu. Bilinmeyen bir sebepten ötürü onu kendisine yakın görüyor,ona gözü kapalı güvenebileceğini düşünüyordu.

Güzel Jung kook'un ona baktığını fark ettiğinde kafasını karıştıran ama bir o kadar da hoşuna giden düşüncelerden ayrılmıştı. Kocaman gözlerle kendi fincanına baktı. Sonra Jung kook'un fincanıa baktığında fincanını nasıl tuttuğuna odaklandı ve aynı hamleyi kendisi de denedi. İşaret parmağını fincanın tutacağıdan sokarak ona yabancı olmayan yumruk şeklinde sıkmıştı elini ve yavaş,yavaş ağzına götürüyordu.

LALİN P.O.V

Güzele baktığımda Jung kook'u taklit ederek kahve içmeye çalıştığını anlamıştım. Gülümseyerek yanımdaki Nefes'i dürttüm.

Lalin:(Fısıldar) Sence de çok tatlı değiller mi?

Nefes:(Fısıldar) Evet ya.

Nara:(Fısıldar) Bence Jung kook'la olur bunlar. Yani sonuçta onun da hayatını yaşamaya hakkı var değil mi. Tamam Malia'yı çok sevmiş olabilir tabiki de onun anısına da saygı duyacak ama bu böyle kendini harap ederek olmaz.

Chanyeol:Eee,biz şu laneti kaldırma işini ne zaman yapıyoruz? 3 gün sonra dolunay var.

İdan:Tamam yarın hallederiz. Önemli olan kitap bizde, zor kısmını atlattık zaten gerisi kolay.

Jackson:Şirketi de çok boşlamamak lazım.

Hoseok:Şirket zaten toplantı için ayrıldığımızı biliyorlar, ayrıca güvenilir adamlardan biri hallediyor işleri. Herşey yolunda, 4 gün ile şirket batmaz merak etme. Eee Jung kook sen ne yaptın dün? Bugün çok sakinsin, hiç alışkın değiliz bu hallerine.

Jung kook:Her zamanki halim hyung. Bir değişiklik falan yok. Dün de gittim duş aldım işte biraz birşeyler atıştırdım sonra da uyudum.

Hoseok:Hmm bana öyle gelmiş demek ki. Siz ne yaptınız?(Nefes'e bakar)

Nefes:Bizimkisi bayağı olaylı oldu.

Jackson:Niye ki?

Nara:Niye derken?(Önce Jackson'a sonra Güzel'e bakar)

Jackson:Ben onu bir anlığına unutmuşum.

YAZARDAN

Chanyeol başlamıştı konuşmasına. Nefret edercesine bir ses tonuyla hemde

MELEZ KARDEŞLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin