🐰🐇🐰
"Üç, iki, bir... Sıraya! Mola yok. Kıyamette böyle mi hayatta kalacaksınız?" Koyu mavi gözleri siyah güneş gözlüğünün arkasından zar zor görülüyordu. Kombinini tamamlayan siyah kot pantolonu ile deri ceketi ultra çekici gösteriyordu. Yine de beden öğretmenimizden nefret ediyordum. Nasıl sevebilirdim ki? Dünyanın en sinir bozucu insanıydı.
"Az önce sekiz tur koştuk. Birazcık olsun dinlenmemize izin veremez misiniz? Dinlenirsek daha iyi koşabiliriz." Alnımdan aşağıya inen terleri sildim, mor yün hırkamı üstümden çıkarıp yere attım. "Gerçek bıktım." Dediklerimi takmamıştı bile.
Kanaya kanaya su içmek istiyordum. Sabahın körü olduğu için futbol sahası daha yeni aydınlanıyordu, her yeri sisler kaplamıştı. Yirmi metre ötede antrenman yapan kardeşimi dahi göremiyordum. Havanın sıcaklığı kavurucu cinstendi. Neredeyse hiç güneş olmadan hava nasıl bu kadar ısınabilmişti? Yapay çimlerin üstü çiğ taneleriyle kaplanmıştı, kayıp düşmemeye özen gösteriyordum. Sahanın tellerinin ardındaki köpek dikkatimi çekmişti, tasması boynundan sarkıyordu. Sahibini arıyor gibiydi, etrafı kokluyor yakınından geçen kişileri inceliyordu.
"Hayır, koşmaya devam. Peşinizde zombiler olursa böyle mi yapacaksınız?" Konuşurken siyah güneş gözlüklerini hafifçe aşağı indirmiş, elindeki not defterine ismimi not almıştı. Muhtemelen sözlümden on puan kıracaktı.
Kim zombileri hayal eder, onların gerçek olacağına inanır? Neden böyle bir Beden öğretmenim var! Muhteşem derece de güzel, havalı. Erkeklerin karşı cinsten istediği tüm dış görünüş özelliklerine sahip. Koyu siyah saçları, laciverte yakın mavi gözleri var. Fiziği yaptığı tuhaf sporlar sayesinde mükemmel: Eminim onunla kahve içmek uğruna can atacak onlarca kişi vardır. Diyorum ki acaba kabul mü etse? Keşke öğrencileriyle uğraşmak yerine çoluk çocuğa karışsa.
Olivia yani en yakın arkadaşım adeta can çekişerek omzuma tutundu, nefes nefese kalmıştı. Öğretmeni boş vermem için işaret etti. Benden iki yıl büyük olmasına rağmen aynı sınıfa gidiyordu. Bir sene trafik kazası yüzünden gidememiş, bir sene de beden dersi yüzünden sınıfta kalmıştı. Sınıfta kalma sebebi Luka isimli öğrencinin beden öğretmenimizin üzerine kusmasıydı. Evet, ona bozuk hamburger yedirmiştik. Gerçi sadece kendimizi korumaya çalışmıştık. Aksi halde bizi öldürmeye çalışacaktı (maalesef ki bu konuda şaka yapmıyorum).
Okulun en popüler çocuğu olan Luka'ya bozuk hamburger yedirme fikri kardeşimden çıkmıştı. Günün sonunda dayak yemekten daha beter halde eve dönmüştük, özellikle de anne ve babalarımızın azarlarını sayarsak. Kardeşim ve Olivia'nın aksine sınıf tekrarı yapmamıştım, gerçekten şaşırtıcıydı. Özellikle de Bayan Snowbird beden öğretmenimizken bu daha da şaşırtıcıydı. Ara sıra yaşadıklarımız rüyama giriyordu.
Spor sahasının etrafı uzun, kalın tellerle kaplı. En yukarıda, yani tellerin bitiminde Jiletli teller var. Hemen doğu tarafında orman olduğu için sabah ışıklarını pek almaz. Ormanın içindeki ağaçlar hayatınızda görüp görebileceğiniz en büyük ağaçlardan. İnsanların girip ağaç kesmesi, piknik yapması yasak çünkü koruma altında. Çoğu ağacın türü nesli tükenmek üzereymiş, neredeyse tüm bitkiler birbirinden farklı. Dikkatli bakarsanız ağaçların kavisli gövdelerini sizi izleyen siluetler sanabilirsiniz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖTEKİLER | Tamamlandı ✔
Ciencia Ficciónİnsanlar kendi cezalarını kendi yaptı. Hastalıklılar durduk yere ortaya çıkmış olamazdı, onları insanlar üretmişti. Berbat virüs tasarımlarının amacı her ne ise nefret ettiğim kesindi. Ülkeler arasında olan yarışlardan dolayı da bu halde olabilirdik...