Chapter : 7
♧ ♧ ♧
Wu Yi Fan;
" Gelmek istemiyorum. Gelmek istemiyorum. Gelmek istemiyorum!! " Baekhyun büyük evin içinde avazı çıkarak bağırırken bir yandan da öğle uykusunu bozduğu için onu dövmeye hazırlanan abisi Minseok'tan kaçıyordu merdivenlerden üçer beşer atlayarak. Evin içinde geçirdikleri tek normal bir gün bile yoktu. 6 erkeğin yaşadığı bir ev ne kadar normal olabilirdi ki? Gerçi arada bir kızımla kalıyorduk burada..
" O yemeğe ancak ölü bedenimi götürürsünüz. " Küçük köpek yavrusu gibi bir oyana bir buyana zıplayıp Minseok'un eline geçirip ona fırlattığı şeylerden kaçmaya çalışıyordu Baekhyun. Birisi neredeyse oturma odasında ki aynada kendini izleyen küçük kızım Ra In'e geliyordu.
" Biraz sakinleşin. Ra In'e örnek olmaya çalışın. " Minseok'un dayağından kaçmaya çalışan Baekhyun, Ra In'in arkasına saklanmıştı iki büklüm bir vaziyette. Neden kendi yaşıtları gibi davranmıyordu bu çocuklar? Belki de dayımın sürekli seyahate çıkmasının nedeni de evden kaçmak istemesiydi. Olabilirdi. Anneleri öldükten sonra iş resmen çığırından çıkmıştı. Onlarla baş etmek epey zordu. Özellikle yaşı gibi davranmayan Baekhyun ve sürekli içmeye giden Minseok. Onlar tam bir baş belasıydı.
Ve tabi ailemize bir baş belası daha geliyordu, onuda unutmamak lazımdı. Tam olarak çözemediğim Miryo'nun nasıl biri olduğunu gerçekten merak ediyordum.
" Yeter! Kesin şunu! " Ji Hoon dayım yemekten önce birşeyler atıştırmak için vaktini mutfakta harcıyordu, ta ki Ra In'den bile küçük davranan Minseok ve Baekhyun'a kadar. Benden önce davranarak hepimizden daha çok sevdiğine inandığım Ra In'i Baekhyun'un kucağından alarak bana doğru uzattı.
" Çok gürültülüler. " Ra In, rahatsız olduğunu bildirir bir şekilde kaşlarını çatarak kuzenlerime baktı. 5 yaşında ki bir kızdan bile azar yiyecek duruma gelmişlerdi ne yazık ki. Halleri içler acısıydı.
" Yifan, "
" Efendim dayı? " Ra In'i kucağımda tutmaya devam ederken yanına gittim. Kaşları çatılmıştı. Çocukların evlenmesine karşı çıkmalarına gerçekten üzülmüştü fakat bunu belli etmek istemediği için onlara oldukça sert davranıyordu.
" Gelmek istemeyenler evde kalsınlar. "
" Peki, söylerim. " Başka birşey söylemeden üzerini giyinmek adına merdivenlerden odasına çıkan dayımın arkasından bir süre daha bakakaldım. Benimle birlikte Minseok ve Baekhyun'da.
" Cidden bunu dedi mi? Gelmek istemeyenler evde kalsın? "
Baekhyun duyduklarına inanamıyormuş gibi oldukça hayret verici bir şekilde konuşarak bakışlarını önce bana daha sonra yüzünden tek bir ifade okunmayan abisine çevirdi. Minseok, sevimli suratına aldanılmaması gereken yegane kişiydi. Yüzü ifadesizdi. Eminim aklından bir şeyler geçirip, her şeyi batırma planları kuruyordu bile. Dayımın böyle çocuklara sahip olduğu için şanssız biri olduğunu düşünüyordum açıkçası. Fakat bunun aksine Chanyeol ve Luhan oldukça iyi huylulardı. Onları evlenme fikrine alıştırmak pek zaman almamıştı. Sehun ise arada kalmış bir kişilikti. İkizi ve abisi Minseok arasında gidip geliyordu ve hala bir taraf tutabilmiş değil.
" Duydunuz gençler. İstemeyenler gelmemekte özgürler. " Koltukta bulunan Ra In'in yanından hiçbir zaman ayırmadığı Pororo çantasını sırtlanarak çıkışa doğru yürümeye başladım.
" Hyung? Sen nereye gidiyorsun? " Baekhyun kucağımda tutmaya devam ettiğim kızımın eliyle oynarken peşimden geliyordu.
" Yoo Jin'i kuaförden alacağım. Arabası serviste. " Baekhyun karımın ismini duyunca yüzünü buruşturdu aniden. Sevmediğini biliyordum, fakat bunu yüzüme karşı yapması hiç hoş değildi. Üstelik Ra In yanımızdayken.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
She is a Rainbow. / OMS / (✓)
FanfictionBu hikaye geçmişini hatırlamak isteyen urbach-wiethe hastası bir kız ve etrafında ona yardım etmek isteyen gizemli bir genç ve üvey erkek kardeşlerinin hikayesi. Kapak için Dal-ui'ye çok teşekkür ediyorum ♡ Storyby.aynurdemir ♧ Her hakkı saklıdır. ¥