She is a Rainbow. / OMS / (✓)

Hatırlamak İstiyorum! / Chapter:25

Hatırlamak İstiyorum!
Chapter : 25

Not: The Fool's Love:Han Boreum'u kütüphanenize eklemeyi lütfen unutmayın, lütfen, lütfen ama lütfen!!! Desteklerinizi istiyorum ♡♡

♧♧♧

TATULMAK?

Başka birine tutulmaktan ne kast ettiğini tam olarak anlayamasam da Seo Jung Hoo'nun demek istediği şey artık onu sevmediğim ve başka birine aşık olmaya başladığım olmalıydı, değil mi?

Başka biri dediği kişide elbette şu son günlerde anlaşmaya başladığımı düşündüğüm tek kişi olan, evimizin sevimli köpekciği Baekhyun'du. Aptal biri değildim. Kafa yorunca elbette bir sonuca çıkmıştım.

Fakat böyle saçma birşey düşündüğü için Junghoo'nun gerizekalı olabileceği aklıma gelen ilk şey olmuştu. Onun önünde Baekhyun ile her dakika kedi-köpek gibi kavga ederken bu fikre nasıl kapılmıştı anlayamamıştım bile. Üstelik birkaç saat önce kapının önünde ona katlanamadığımı avazım çıktığı kadar bağırdıktan sonra..

Ayrıca hala kendisine tutkun yada aşık olduğumu mu düşünüyordu? Onu doğru düzgün bile hatırlayamazken üstelik. Ona karşı hissettiğim tek şey daha önce de itiraf ettiğim gibi sadece bir hoşlantıydı. Ve çokta büyütülecek bir şey değildi.

Ama bana her bakışın da hissediyordum bana olan sevgisinin ne denli büyük olduğunu. Ve benim ona verebildiğim tek birşey bile yoktu. Bir sarılma.. Belki..

Seo Jung Hoo, bankta hemen yanımda oturmakla birlikte ağzını bıçak açmadan keskin bakışlarla Han nehrini izlemeye devam ediyordu. Geldiğimiz yarım saattir yaklaşık bu vaziyetteydi ve açıkçası kafasının içinde neler dönüyordu, ne düşünüyordu bilmek istiyordum. Aslında kafasının içinde ki bana ait olan herşeyi bilmek istiyordum.

İstiyordum.

Söylediği gibi ne kadar acı çekeceğim umurumda değildi ve ben herşeyi öğrenmek, başımdan geçen en küçük olayı bile hatırlamak istiyordum. Çünkü hayatım şu sıralar hiçte istediğim gibi gitmiyordu.

Açıkcası geçmişi olmayan birinin düzgün bir geleceği olacağını da düşünmüyordum. Ve ben istersem böyle derin bir şekilde de düşünebilirdim.. Hayatı deli dolu, istediği gibi yaşayan biri olabilirdim fakat bu benim mantıklı tarafımı hiçbir zaman yok etmedi.

“ İstiyorum. "

Seo Jung Hoo'yla beraber Nehri izlemeye devam ederken ağzını açıp ilk konuşan ben olmuştum. Benim yerime de korkmasını istemiyordum artık. Bu onun için ikinci bir yük olurdu ve her ne yapmak istiyorsa, sırtında ki yükleri artık benim de sırtlanmam gerekiyordu.

“ Seo Junghoo? "

Ona seslendim, çünkü bir cevap vermekten kaçınmaya devam ediyordu. Yerimde dönerek ona baktığım da nihayet başını yavaşça bana çevirdi. Bakışlarında ki kesinlik biran olsun yok olmamıştı. Ve bana ilk defa bu şekilde bakıyordu.

" İstiyorum, "

Başımı hafifçe salladığımı kısa bir süre sonra fark etmiştim. Meraklansa da yinede konuşmamayı tercih etti.

" Hatırlamak istiyorum. Fakat bunun zaman alacağını da biliyorum. Bu yüzden, bana anlat. “

Kaşları hafifçe çatıldı. Ona geçmişimi hatırlamak istemediğimi defalarca söyledikten sonra şimdi kalkmış ona bana anlat herşeyi diyordum.

" Miryo? Ben.. Emin misin? "

" Seo Jung Hoo bunu ikimizinde istediğini artık biliyoruz. Bana emin misin diye saçma sorular sormaya devam edeceksen öğrenmek için başka şeylere başvurabilirim. “