She is a Rainbow. / OMS / (✓)

Plaj Gezisi! / Chapter : 19

♧ ♧ ♧

Daha önce birçok defa deniz havası alabilmek adına Jongin  ile, hava şartları ne olursa olsun Seul'den kaçarak Incheon'a gitmişliğim vardı. Birçok defadan daha fazla da olabilirdi..

Fakat bu geziye, yeni yeni kabullenmeye başladığım abilerim ve geçmişte onu tanıdığımı iddaa eden, ki gerçekten tanıdığımı da biliyordum, bir gençle geçirmek üzere yola çıkıyordum. Diyecek pek fazla birşeyim yoktu çünkü hallerine bakarak bu iki günlük tatilin eğlenceli geçeceğine inanıyordum. En azından annem ve Kim Ji Hoon'un üç haftalık tatillerini aratmazdı diye umuyordum. 

Luhan elinde ki daha çok balona benzeyen bir topla bahçe de oradan oraya koşuştururken gerçekten onun kaç yaşında olduğunu düşünmeye çalışıyordum. Çünkü hiçte 18 gibi durmuyordu.

Mavi topuyla önümden geçmeye hazırlanırken ayaklarımın ucunda  duran taşı pekte görüyor gibi değildi. Luhan aralarında ki en masum ve bana pek bulaşmayan bir insan olduğu, geçen gün olan böcek olayını saymazsak, ve bugün keyfim yerinde olduğu için son anda üzerinde ki tişörtün arkasından yakalayarak taşa takılıp düşmesini engellemiştim.

" Kaç yaşındasın sen? Yürürken önüne bak. "

Ayağımla, fark etmesi için taşı ona doğru tekmeledim. Yüzünü kaplayan güneş gözlüğünü burnuna indirdikten sonra önce taşa daha sonra da bana döndü.

" Benim tatlı kız kardeşim, teşekkür ederim. "

" Ne dedin?! "

Hayatımda ilk defa bana tatlı diyen Luhan'a yüzümü buruşturarak bakmaya devam ederken boynuma atlayarak sıkıca sarıldı. Birşeyi abartmakta Luhan üzerine kimseyi tanımıyordum. Altı üstü düşmesini engellemiştim. Ölümden falan kurtardığım mı sanıyordu kendini?

" Ya! Bırak! "

Luhan bir sülük misali yapıştığı şeyi bırakmayarak daha çok sarılmaya devam ederken beni kurtaran küçük kardeş Sehun olmuştu. Ve hala benden pek haz etmiyordu. Donuk bakışlarını üzerimden çektikten sonra Luhan'ı kolundan sürükleyerek Chanyeol'un kullanacağı arabaya doğru götürdü. Bende derin bir nefes alabilmiştim nihayet.

Kısa bir süre sonra evimizin assolisti puppy Baekhyun Blanck gözlüğü, Supreme şapkası, MCM çantası ve parmak arası pazar terlikleriyle kapıyı ardından kapatarak nihayet evden çıkmayı başarmıştı.

" Hazırlanman neden bu kadar sürdü? Herkes seni bekliyor. "

Chanyeol kardeşini bir abi edasıyla nazikçe azarlayarak açtığı kapıdan binmesine yardımcı oldu.

" Tamam, konuştuğumuz gibi. "

Büyük abi Minseok, Baekhyun'da bir benzeri olan gözlüklerini saçları arasına yerleştirip herkese talimat vermeye başladı. Bu sırada bende Jung Hoo'nun nereye kaybolduğunu bulmaya çalıştım.

" Chanyeol, sen Baekhyun ve İkizlerle beraber önden git. Biz Jay-sshi'yi bekliyoruz. "

Chanyeol abisine itiraz etmeden kabul ederken Baekhyun bindiği tarafın penceresinden başını uzatarak puppy suratını bize gösterdi. Gerçekten denize giderken bile BB krem kullanan bir heriften başka hiçbir şey beklemiyordum artık.

" Hyung, bende sizinle geleceğim. Bekle biraz. "

Baekhyun inmek için bir hamle yapmaya hazırlanıyordu ki, Minseok açtığı kapıyı sertçe kapatarak kafasını içeriye doğru itti. Ondan böyle sert bir hareket beklemeyen, Baekhyun ve sürücü koltuğuna daha yerleşmemiş Chanyeol şok olmuş suratlarıyla birlikte Abilerine döndüler.