Chapter:27
Multimedia; Baekhyuniee ♡ Yalnız bu resimle uzun bir süredir aşk yaşıyorum. Nasıl bir bakıştır bu?
KÜÇÜK NOT: lütfen yorum ve oy bırakmayı unutmayın. LÜTFEN. İşten geldikten sonra bir ton kafa patlatıyorum buna -_-
♧♧♧
" 02.41. “
Odamda ki saati gece karanlığında kontrol edemediğim için, komodinin üzerinde ki uzun bir süre aradıktan sonra bulduğum telefonumdan bakmak mecburiyetin de kalmıştım. Aniden parlayan ışığı neredeyse gözlerimi kör edecekti. Lanet telefon!
Deli gibi uykum vardı ve uymamak için o kadar çok mücadele vermiştim ki sonucun da başarılı da olmuştum. Üzerimde ki yorgunluk ve başımın ağrısı katlanamayacağım seviyedeydi. Fakat yine de artık Kim Ji Hoon'un ya da annemin yanında kalmak isteyeceğim en son şeydi.
Annemin birkaç saat önceki yemekte ki davranışı hala aklımdaydı ve açıkçası kolay kolay unutabileceğimi de sanmıyordum. Hatta hiç unutmamam daha iyisiydi. En azından Kim Ji Hoon yüzünden bana öyle davrandığı için Junghoo'nun alacağı intikam da ona daha fazla istekle yardım edebilirdim.
Telefonumun ışığından faydalanarak dağcılık yaptığım zamanlardan kalma büyük sırt çantama yüklediğim bana lazım olacak kadarını yüklediğim eşyalarımla yavaş ve çok ses yapmamaya gayret ederek odadan dışarı çıktım.
Görünür de kimsenin olmamasının rahatlığıyla oldukça ağır olan çantamla çıkış kapısına doğru yürürken uykulu bir suratla aniden karşıma çıkan bir Baekhyun beklemiyordum.
Ya da hala pijamalarını giymemiş bir Baekhyun mu demeliydim? Onun bu saatte çoktan bilmem kaçıncı rüyasında falan olması gerekiyordu. Uykuyu bu kadar çok seven bir Jongin vardı tanıdığım birde Köpekcik.
“ Nereye gittiğini sanıyorsun? “
Oturduğu koltuktan sendeleyerek kalktıktan sonra kısa adımlarla çıkış kapısına kadar peşimden geldi. Gerçekten küçük bir köpek yavrusu gibiydi, fakat sevimli olanlarından. Peşimi bir türlü bırakmıyordu. Ama yinede ona fazla kızmıyordum.
Beni sevdiğini bildiğim için miydi ona karşı olan bu yumuşak davranışım? Pek emin değildim. Kabul etmek istemesem de belki bende ondan..
" Ahn Miryo? “
Ayakkabılarıma uzandığım sırada çok fazla ses çıkarmamaya çalışarak kızgınca yeniden sordu. Karanlık, ayın içeriye ulaşan ışıkları yüzünden hafiften de olsa yok olmuştu. Baekhyun'un öfkeli suratını net bir şekilde görebiliyordum çünkü.
“ Evden kaçmaya çalışıyorum ve sen bana hiç yardımcı olmuyorsun. “
Çantayı bir köşeye yasladıktan sonra ayakkabılarımı daha rahat bir şekilde giyindim, Baekhyun'dan hemen önce. Onun neden ayakkabılarını giydiğine pek bir anlam veremesemde. Uyku sersemi falan mıydı?
Peşimden gelmeyi cidden düşünmüyordu değil mi?
“ Şimdi, git! "
Elimle ona daha fazla anlaması için Kış-kış yaptıktan sonra çantayı yeniden sırtlanarak kapıyı açıp dışarı çıktım.
" Nereye gitmeyi düşünüyorsun bu saatte? "
Arkamdan yeniden seslenen Baekhyun'un sesiyle adımlarım farkında olmadan kesilmiş olduğum yerde kalakalmıştım. Nereye gideceğime dair kafamda pek bir şüphe yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
She is a Rainbow. / OMS / (✓)
FanfictionBu hikaye geçmişini hatırlamak isteyen urbach-wiethe hastası bir kız ve etrafında ona yardım etmek isteyen gizemli bir genç ve üvey erkek kardeşlerinin hikayesi. Kapak için Dal-ui'ye çok teşekkür ediyorum ♡ Storyby.aynurdemir ♧ Her hakkı saklıdır. ¥