Balayı Çifti Geri Döndü!
Chapter:24
Multimedia: Bir adet sevimli Miryo ♡ Baekhyun. Bu hallerine hiç alışık değilim..NOT: Bu arada kapakta ki resimlere bakarak ileriki bölümler için tahmin yapabilirsiniz ^_^ Hikayeye uygun bir kapak yaparsam eğer şuan koyduğumu değiştireceğim.
♧♧♧
" Korkulacak birşey yok. Geldiğimiz yöne geri dönersek buluruz. “
Bunu bana mı söylüyordu yoksa telaştan ne yapacağını şaşıran kendisine mi anlamamıştım. Gerçi ona dikkatle baktığım da pek telaşlı gözükmediğini de anlayabiliyordum.
Fakat ortaya attığı geri dönme fikir mantıklıydı. Baekhyun'u bu fikri için tebrik etmek lazımdı. Elbette geldiğimiz yere geri dönersek daha kolay bulabilirdik kamp alanını.
Bu benim aklıma niye gelmemişti ki?
" Sabah olduğu için şanslıyız. Karanlıkta hiçbir şey göremeyebilirdik. “
Sakince geldiğimiz yönde ilerlemeye devam ederken Baekhyun bana öncülük ediyordu. Az önce sert bir şekilde düştüğüm için ağrıyan sırtım bana zorluk çıkarırken ona yetişmekte epey zorlanıyordum. Çünkü gerçekten hızlı yürüyordu.
" Bacakların kuvvetli mi? "
Aramızda oluşan sessizlikten sonra aniden sorduğum soru elbette saçma kaçmış, Baekhyun'un tuhaf bir şekilde bana dönmesine neden olmuştu.
" Birkaç sene önce hapkido'yu bıraktım. “
Kendiyle övünür bir şekilde göğüsünü kabartarak söyledi. Yeniden yola odaklanarak yürümeye devam ettiği sırada sorumun asıl sebebi olan şeyi yaptım. Sırtına atlayarak kollarımı boynuna doladım.
“ YAA! Ne yapıyorsun? İn sırtımdan! "
Boynuna sarıdığım kollarımı çözmeye çalışırken bir oyana bir buyana sallanarak beni sırtından atmaya çalışıyordu. Fakat ona sert bir şekilde asıldığım için çabası boşunaydı tabiki de.
“ Beni taşımayı sen teklif ettin. Ayrıca kaybolmamıza da sen sebep oldun. “
Alnından yanaklarına doğru kayan ter damlaları ve nefes nefese kalmasını sessizce beklemeye devam ettim. Onun yüzünden kaybolmuştuk en azından bunun cezasını ona çektirmeliydim. Dün akşam birşey yemeğim için karnım yeterince açtı zaten. Fazla öfkelenmediğim için kendini şanslı saymalıydı. Yoksa çok daha saçma şeyler yapabilirdim.
" Bir kıza göre çok ağırsın. Seni taşırken kollarımı hissetmiyordum. “
Bir iki kez daha yana sallandıktan sonra elleriyle bacak arkamı yakaladığı gibi beni sırtına sabitledi. Açıkcası beni indirmek için tüm yolları deneyeceğini sanmıştım fakat çabuk vazgeçmişti.
Ne oluyordu bu çocuğa böyle? Artık doğru düzgün kavgamızı yapamıyorduk!!
" Gae-hyun, "
" Bana şöyle seslenmeyi kes! "
Sesi oldukça soğuk ve sert çıkmıştı.Farkında olup olmadığından emin değildim ama sağ bacağımı sertçe sıkmıştı. Halinden pek memnun gözüktüğünü sanmıyordum. Açıkcası söylediğin de haklıydı. Normal bir kıza göre fazla ağırdım. Şişman değildim elbette sadece kemiklerim fazla ağırdı.
" Sende bir erkeğe göre fazla kırılgansın. Ayrıca beni taciz mi ediyorsun? Elin fazla yukarıda. “
Yavaşça popoma doğru çıkan eline sertçe vurunca birşey söylememeyi tercih ederek engebeli yolda yürümeye devam etti, dudaklarını dişlerken. Zorlandığını anlasam da yine de inmek için bir çaba göstermedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
She is a Rainbow. / OMS / (✓)
FanfictionBu hikaye geçmişini hatırlamak isteyen urbach-wiethe hastası bir kız ve etrafında ona yardım etmek isteyen gizemli bir genç ve üvey erkek kardeşlerinin hikayesi. Kapak için Dal-ui'ye çok teşekkür ediyorum ♡ Storyby.aynurdemir ♧ Her hakkı saklıdır. ¥