'17' artık içmesen olmaz mı?

9.2K 725 84
                                    

|Artık içmesen olmaz mı?

İyi okumalar...

Gözlerini aralamış ve büyük bir baş ağrısıyla hafifçe inlemişti. Koltukta yattığı için zaten bazı yerleri feci şekilde ağrımıştı.

Gözlerini ovuşturdu ve sırtını yastığa dayayarak doğruldu. Gözlerini sıkıp tekrar açtı ve karşısında oturan Jeongguk'u gördü. Daha iyi görmek için önüne düşen saçlarını arkaya attı.
Jeongguk uyandığını fark edince tebessüm etti.
Taehyung onu birkaç saniye süzmüş ve etrafına bakarak kendi evinde olmadığını anlayabilmişti. Dün geceye dair hiçbir şey hatırlamıyordu neredeyse.
"Günaydın." Dedi çocuk durgun sesiyle.
Taehyung gözlerini kırpıştırmış ve "günaydın." demişti. Koltuktan iyice kalkıp oturur pozisyona geldi.

"Jimin hyung..." çocuğun yumuşak sesini tekrar duyduğunda başını ona çevirdi. "Jimin hyung daha uyanmadı." Yutkunup Taehyung'un arkasına doğru baktı.
"Kahvaltılık bir şeyler hazırladım sana." Demişti. Taehyung buna tebessüm etti. Jeongguk'un bu düşünceli tavırları onu iyileştiriyordu sanki.
"Yedikten sonra git, tamam mı? Jimin hyung'a söylerim."
Taehyung'un kasları gevşemiş ve önünden kalkıp giden Jeongguk'u izlemişti. Dün gece bir şeyler olduğu belliydi. Sadece içtiği zamanı ve evinden dışarıya çıktığı zamanı hatırlayabiliyordu. Jeongguk'un birkaç gün burada kalmasını söylemişti. Sadece biraz kafayı dağıtması için kendi evinde yalnız kalacaktı fakat bir gün bile olmadan kendisini onun yanında buldu. Genç çocuğun kırgın olduğunu her halinden biliyordu. Alışmaması için onu kendinden uzak tutacaktı.

Ayağa kalkıp mutfağa doğru geçti. Jeongguk tezgahın önünde duruyor ve etrafı topluyordu. Taehyung masaya oturmuş ve Jeongguk'un hazırlamış olduğu kahvaltıyı yemeye başlamıştı.
Ağzını bir iki şey attıktan sonra Jeongguk'a baktı.
"Sabahtan beri bir şeyler yapıyorsun. Gelip yanıma otursana."

"Jimin hyung uyanabilir. Ona da hazırlayacağım." Demişti.
"Jeongguk... bana bakar mısın?"
Genç çocuk bir anda duraksamış ve arkasını dönmüştü.
"Sana bir şey söylemek istiyorum."

"Sonra söylesen olmaz mı?" Jeongguk'un tedirginliği uzaktan bile belli olabilirdi. Tişörtünün uçlarıyla oynuyor ve ayak parmaklarının üstüne basıyordu. Küçük tatlı bir çocuk gibiydi.
Taehyung yutkunup ayağa kalktı.
"Bu biraz önemli ama."

Bir iki adım yaklaştı ona. Jeongguk'un sırtı tezgaha değiyordu. Bu anı başka bir günde yaşamışlardı ve aynı tedirginlik içini kaplamıştı. Bundan hiç hoşlanmıyordu.
"Dün gece hakkında bir şey sormam lazım."

"Özür dilerim!" Diye bağırmıştı bir anda. Daha hiçbir şey dememesine rağmen suç işlemiş bir çocuk gibi gözlerini sıkmış ve suçunu kabul etmişti.
Taehyung, şaşırmış ifadesiyle neden özür dilediğini idrak etmeye çalıştı.
"Özür dilerim, efendim! Dün gece sizinle gelmeyi kabul etmem gerekiyordu. Dediğinizi kabul etmediğim için özür diliyorum." Taehyung, bir anlığına duraksamıştı. Dün kötü bir olay yaşadığını az çok hatırlamıştı.
"Neden bahsediyorsun, Jeongguk?"
Kendisine açıklama yapmasını istiyordu. Bedeninin korkudan titrediğini görünce tüyleri kalkmıştı. Birisinin bu denli korkudan titremesinin imkanı yoktu. Jeongguk'un bu kadar hassas olması onu nedensizce üzüyordu. Bu çocukla ilgili her şeyi kendine sorun edinmişti sanki.

Bir tereddütle kalkan elleriyle omuzlarını tuttu. Kollarını ona sarmıştı. Onun iyi hissetmesi için her şeyi yapabilirdi. Titremesini hala hissedebiliyordu. Sanki nöbet geçiriyordu. "Bana ne olduğunu anlatmanı istiyorum Jeongguk. Lütfen, benim için." Sesindeki yumuşaklıkla karşısındaki gencin biraz olsun rahatlamasını sağlamıştı.
"A-artık... içmesen olmaz mı?" Taehyung'un kaşları havalanmıştı. Böyle bir demesini hiç beklemiyordu elbette. "Çünkü ben fark ettim... her içtiğinde ve sarhoş olduğunda değişiyorsun. Ben bundan hoşlanmıyorum." Başını çocuğun omzundan çekmiş ve gözlerinin içine odaklanmıştı. Bunun için yalvarıyor gibiydi. Çevresindeki insanlar, özellikle de Jimin her zaman içkiyi çok fazla kaçırdığını söyler ve şikayet ederdi fakat Taehyung hiçbirini takmazdı. Şimdi ne olmuştu ki?

Karşısındaki genci dinleme isteği nereden gelmişti? Onun yalvarıcı ve bir o kadarda itaatkar bakışları Taehyung'u etkiliyordu. Hayatında hiç böyle hissettiren bir çocuk görmemişti. Kurduğu her cümle ve yaptığı her hareket çok özel geliyordu. Onun varlığına inanmak bile imkansızdı artık. Taehyung, kuru boğazından yutkunmaya çalışmış fakat zorlanmıştı.
"Sanırım... bunu düşüneceğim" demişti boğuk sesiyle. Az da olsa Jeongguk'un gülümsemesine yardımcı olmuştu.

Arkalarından gelen öksürme sesiyle Taehyung afallayıp arkasına dönmüştü.
Jimin kapıya dayanmış ve bu özel anı bozmuştu.
"Barıştınız mı?"

"Barışmamız için küsmemiz gerekiyor Jimin." Demişti Taehyung Jeongguk'un önünden çekilerek. Jimin, onun kolunu tutarak kendisine çekmiş ve yakınlaşmıştı. "Ne dediğini duydum. İçkiyi mi bırakacaksın?"
Genç adam uzaklaşıp arkasına göz ucuyla baktı. Bunun sözünü bile vermemişti daha.
"Düşüneceğim dedim."
Jimin, Taehyung'un arkasına bakıp tekrar yaklaştı.
"Sen ne dersen de Taehyung ama sen bu çocuğa bağlanmışsın."
Taehyung anlık şaşırdıktan sonra ağzını açıp konuşacakken Jimin devam etti. "İtiraz etmeden önce git ve kendine bir bak. Şu an neden buradasın sence?"
Taehyung'un çatık kaşları serbest kalmış ve Jimin'in dediği şeyi düşünmeye başlamıştı. Dediği şey doğruydu. Jeongguk'u aklından çıkaramıyordu hiçbir saniye.

"O zaman Jeongguk'u kendi evime götüreceğim. İznin var mı?"

"Aptalca bir işe kalkışmadığın sürece tamam, götürebilirsin. Kahvaltı yaptıktan sonra gidersiniz."
Birkaç dakika konuştuktan sonra Taehyung arkasını dönmüş ve Jeongguk'un yüzündeki anlamsız ifadeyi görmüştü. Çocuktan bir şey saklıyorlarmış gibi fısıldayarak konuştukları için Jeongguk'un hiçbir şey anlamamsı normaldi.

"Bugün benim evime gideceğiz" demiş ve masaya oturmuştu. Jeongguk bir hevesle Taehyung'un sonra da Jimin'in suratına bakmıştı.
"E-efendim..."

"Bana hyung diyebilirsin." Demişti Taehyung. Jeongguk ikinci şokunu yaşarken ister istemez mutlu olmuştu. Taehyung'un biraz olsun değişmesi Jeongguk'un ne kadar hoşuna gitse de bu bozulacak diye çok korkuyordu. Daha öncede yaşadıkları olaylarda Taehyung ilk iyi davranmış sonrasında kararından dönmüştü. Yine aynı şeylerin olmasını istemiyordu.
"Hyung... eve gitmek için sabırsızlanıyorum."

----------

----------

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.




Finali yapmak istiyorum aslında ama okuyucular ne alemde onu da merak ediyorum.

Okuduğunuz için sağ olun ♡♡♡

𝐕𝐈𝐁𝐄  '' TaeGguk ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin