𝐕𝐈𝐁𝐄 '' TaeGguk ✓

'22' seni sevdiğimi düşündün öyle mi?

İyi okumalar

|Seni sevdiğimi düşündün öyle mi?

"Sınırlı biramız olduğunu söylemiştim. Hâlâ konuyu uzatanlar var" Diyerek masanın üzerine bardakları yerleştirdi barmen. Büyük bir parti teknesinin içindeydiler. Bar tezgahının köşesine dayanmış Jimin, "bira yoksa viski içsinler" diyerek ironik bir cümle kurmuştu. "Her neyse, burası iyice dolup taşmaya başladı. Ben bir dışarıya çıkayım. Kolay gelsin" diyerek elini salladı. Barmen ise başıyla onaylamıştı.

Jimin arka güverteye çıkmış ve yavaş yavaş güverteye gelen misafirlere bakıyordu. Hepsi bir o kadar partiye ve böyle yerlere alışmış insanlardı -Jeongguk'un aksine. Taehyung ve Jeongguk güverteye çıktıklarında Jimin onları görmüş ve yanlarına sıvışmıştı.
"Geleceğinizi düşünmemiştim." Diyerek elini Jeongguk'un omzuna koydu. Jeongguk tebessüm etmiş ve yanında duran Taehyung'a bakmıştı.
"Hey Jeongguk, bu gece yorgunluktan bayılana kadar eğlen, tamam mı?" Diyerek omzuna iki patpatlamış ve Taehyung'a dönmüştü. "Taehyung, etrafta fazla gezme ve bir şeyleri yıkıp dökme. Eğlenmenize bakın" demiş ve yanlarından ayrılmıştı. Taehyung'un bu ne kadar garibine gitse de kendisini bozmadı. Yine Jimin'in fazla kaçırdığını düşünmüştü.

Geceye doğru ilerlemiş ve teknenin kapasitesi dolduğu için artık kimseyi almıyorlardı. Çoğu kişi içeride takılıyor, bazıları ise sigara içmek için veya kafa dinlemek için açık alanda duruyorlardı. Müziğin sesi gökyüzüne karışıyordu. Bu yüzden kafayı çok yormuyordu.
Jeongguk ise güvertenin korkuluklarına tutunmuş bir biçimde kapkaranlık denizi ve uzaklardaki şehrin ışıklarını izliyordu. Taehyung'da onun yanında duruyor fakat başka arkadaşlarıyla sohbetin içine daldıkça dalıyordu. Uzun zamandır görüşmediği kişiler olsa bile anlatacak çok şeyi olmuştu.

"Artık aramıyorsun bile! Seni partilerden mi bulacağım, Tae?" Kız kendisini korkuluklara yaslamıştı ve Taehyung'a tatlı tavırlar yapmaya başlamıştı. Eskiden daha çok gece hayatına bağlı ve aktif takılıyordu. Şimdi eski enerjisi bitmiş gibiydi. "Artık yaşlandım, Choi. Eski beni getirmek zor."

"Dalga geçme. Eski günleri çok özledim. Bir kadeh içsen kendine gelirsin bence" diyerek elindeki bardağı Taehyung'a uzatmıştı. Taehyung bardağa bakakalmış sonra da diğer tarafında duran her şeyden habersiz gökyüzünü izleyen çocuğa bakmıştı. "İçmiyorum artık."

"Sen mi? Sen mi içmiyorsun Taehyung? Sana kim ne yaptı böyle?!" Kız, şaşkın ifadesiyle Taehyung'u dürterken kendisi sadece gülmekle yetindi. Yanındaki çocukta kolunu onun omzuna atmıştı. "Üstüne çok gitmeyin. Yaşlılık sendromu başına vurmuş bunun" diyerek etrafındakileri güldürmüştü. "Abartmayın bu kadar. İnsanlar değişir."

"Ama Taehyung sen insan değilsin! Sen değişemezsin. İçine venom mu kaçtı?!" Dedi kız. Ardından "Venom kaçsa yine iyi. En azından havalı olurdu fakat bu havalı değil" dedi yanındaki çocuk. Taehyung, hafifçe kıkırdadı. "Hey Taehyung," kız yanına yaklaşıp kulağına eğildi. "Bu bize bahsettiğin çocuk mu?" Diyerek yanında duran Jeongguk'u göstermişti. "Evet, öyle. Jeongguk adı."

"Tatlı çocukmuş. İçiyor mu?" dedi nispet yaparcasına. "İçmiyor Choi. İkimiz de içmiyoruz" dedi Taehyung, onun nispetini takmayarak.

"Aynı evde, aynı ortamda biriyle kalmaya başladığına inanamıyorum. İnanılmaz geliyor. Nasıl düzen sağlayabildi sana?"

"Ben ona düzen sağladım" dedi Jeongguk'a bir bakış atarak.
"Ciddi misin, Taehyung? Değişmişsin gerçekten. Çok kıskandım seni."

"Belki senin de değişmen gerekiyordur Choi."

"Açma o konuyu!" dedi alaylı bir sesle ve Taehyung'un omzuna hafif bir yumruk attı.

"Tuvalete gitmem gerek. Jeongguk sakın ayrılma burdan" diyerek göz kırptı ve yanlarından ayrılmıştı, Taehyung. Choi, onun ayrıldığı yere bir iki adım atıp elindeki bardaktan bir yudum almıştı. "Manzara harika, değil mi?" Kızın sesine ürpermişti Jeongguk. Tebessüm edip başını evet anlamında salladı. "Bana sırrını versene. Taehyung'u bu hale getirmek için ne yaptın?" Genç çocuk dediği şeyi anlamaya çalışmış ve eliyle ensesini kaşımıştı. "Ben bir şey yapmadım. Sadece hyung çok anlayışlı biriydi."