'12' seni merak ettim

10.5K 884 328
                                    

|seni merak ettim

Elindeki son şişeyi de bitirince kenara fırlatıp paramparça olmasını izlemişti.
Yerde çökmüş bir biçimde sadece etrafındaki eşyaları inceliyordu. Uykusuzluktan gözlerine yük gibi ağırlık çökerken sırıttı sadece. Kendi acınası haline güldü.

Bir adam olarak hiçbir işin sorumluluğunu başaramadığını düşündü. En son ne zaman bu duruma düşmüştü? Ailesinden ayrılırken değil, erkek kardeşinin ölümü aklında yankılanıyordu. En son bu kadar bitmiş ve hayattan tamamen soyutlanmış hissetmişti.

Hafifçe kapattığı gözlerini, çalan kapı ziliyle zar zor açabilmişti.
Ayağa yerden destek alarak kalkmış ve sendelemişti. Kapıya doğru yürürken etrafında yetişebildiği yerlere sıkıca tutunup en sonunda ulaşabilmişti. O sırada ikinci kere zil çalmıştı.
Kapıyı açtı. Sanki dejavu olmuş gibi bir his oluşmuştu içinde. Yine masum gözlerle bakan o çocuk.

"Efendim..." Duyduğu kısık ses ile olduğu yerde irkilmişti. Bakışları anında iki gündür görmediği ve deli gibi özlediği bedeni bulduğunda dudaklarının şaşkınlıkla aralanmasına engel olamamıştı. "Jeongguk..." diye mırıldanmıştı. Çocuk ondan bile kötü görünüyordu. Göz altları çökmüştü. Her zaman ışıl ışıl olan bakışlarını dondurucu bir soğukluk esir almış, dudakları çatlamıştı. Öylesine bitik görünüyordu ki Taehyung göğsünde daha da yükselen o endişeye engel olamamıştı.

Bir kaç saniye gördüğünü idrak edemese de korkmuş gözlerle bakan çocuğa yaklaşmış ve kollarını onun bedenine sarmıştı. Jeongguk sadece korkmuştu, kızacağını hatta aklından çıkmayan cezalardan birini uygulayacağını sanmıştı, fakat tam tersine adamın en sıcak ve içten gelen sarılmasını hissetmişti. Başını onun omzuna dayayarak ona sarılmakta tereddüt etmiş ve en sonunda o da titreyen kollarını ona sarmıştı. Dağınık saçlarına gömdü burnunu. Hâlâ güzel kokusu bedeninden ayrılmıyordu.

Çocuk tam tersine önündeki adamdan yoğun alkol kokusu alıyordu, fakat bu onun sarılmasına engel değildi. Bedenini tanımlayamadığı bir duygu kaplarken onu sahipmiş gibi sarılmaya devam etti.
"E-efendim..." çocuğun titrek sesini duydu. O iyiydi. O hâlâ iyiydi.

"N-nefes alamıyorum." Çocuğun yakarışı Taehyung'un sarılmasını sonlandırdı. Jeongguk'un yüzüne hafif tebessüm yayıldı. Hiç düşünmeden içeriye çekip kapıyı sertçe kapattı.
Çocuğun üstünde ilk gün verdiği kıyafetler duruyordu hâlâ.
Şimdi ne yapacaktı? Kabullenmesi ne kadar zor olsa da ve ne kadar reddetse de o çocuk için endişelenmişti. Onu özlemişti.

Biri için endişelenmek onun için çok ama çok uzak bir düşünceydi ve umursamamak onun için sorun değildi. Ve o asla yardıma muhtaç birini gördüğünde arkasına bile bakmayan bir adamdı, şimdi tanımadığı bir çocuk için yandığını hissediyordu.

"Yukarı çık."
Sesindeki hissizliği korudu. Çocuk lafı ikiletmeden yukarıya adımlarını atmaya başladı. Hiçbir şey olmamış gibi mi davranacaktı yani? Çocuğa hiçbir soru sormadı ya da nereye gittiğini, şu zamana kadar nerede olduğunu sormadı. Sormak istemedi.
Peşinden gitti o da.

Yine aynı oda da aynı pozisyonda duruyorlardı. Sadece gece farklı ve zaman farklıydı.

"İlk gün sana ne dediğimi hatırlıyor musun?" Dedi kalın tınısıyla.
Çocuk arkasına yavaşça dönüp başını salladı. Söylenen şeyleri hiçbir zaman unutmamasına rağmen neyden bahsettiğini anlamamıştı.
"Bana haber vermemenle ilgili."

Sözleri şimdi aklında yankılanmıştı.
"Gitmemi isteyen sizdiniz." Dedi karşı çıkarak. Taehyung bir adım attı.
"Şimdi geri dönende sensin."
Evet sarhoştu ama hâlâ neden bahsettiğini düşünebilecek haldeydi.
Sanki az önce içtenlikle sarılıp kokusunu içine çeken adam bu değildi.
"İki yüz verdim diye, buraya istediğin gibi girip çıkabileceğini mi sanıyorsun?" Elleriyle kemerini kavradı. Önünde ne olacağından habersiz bir çocuk vardı. On sekiz yaşında olması, onun küçük bir çocuk gibi gözükmesine engel değildi.

"İki gün boyunca hangi cehennemdeydin?" diye sordu soğuk tınısıyla. "Cevap ver."

"Dışarıda." Basit ve tek cevaptı. Bu Taehyung'u az da olsa sinirlendirmişti.
"Dışarıda, nerede?"
"Sokaktaydım sadece." Bileklerini birbirine sürterek yerinden kımıldadı.
"Birisinin evinde mi kaldın?"
Çocuk hiçbir şey demedi. Sessiz kalması Taehyung'u sinirlendiriyordu ama kendisine hakim oldu.
"Neden anlatmıyorsun?"
Jeongguk gözlerini kaçırdı.
Taehyung yanağının içini ısırdı.
"Yarın anlatabilir miyim?"
Jeongguk'un nasıl olduğunu sormadan onu sadece soru yağmuruna tutmuştu.
Nerede ne olduğu ya da nasıl olduğu, görünene göre umurunda bile değildi.
"Tamam."

Daha fazla onu zorlamak istemedi.
Ona karşı ne kadar sert olmak istese de, o kadar da başaramıyordu. Çocukta sanki bir şey vardı ve bütün her şeyini alıp götürüyordu. Ona istediği gibi davransa da aslında her seferinde çocuğun istediğini yapıyordu.

"Bundan sonra bensiz bu evden adımını atmayacaksın."

****
Okuduğunuz için teşekkürleer ^^

****Okuduğunuz için teşekkürleer ^^

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
𝐕𝐈𝐁𝐄  '' TaeGguk ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin