Çocuğa ikinci defa sımsıkı sarılmıştı. Sapasağlam olması ve iyi olması onu doyasıya sevindirmişti. Jeongguk'ta ne kadar mutlu olsa da o kadar tuhaf hissetmişti. Karşısında sıcakkanlı davranıp, içtenlikle sarılan adamı çok iyi tanımıyordu. Sadece bir kez karşılaşmışlardı fakat hissetmişti. Onun değerini hissetmişti.
Jimin denilen adam, iyi bir adamdı.
"B-bayım... bir şey söyleyebilir miyim?" Demişti Jeongguk, titrek bir sesle.
"Bayım mı? Bana hyung desene. Aramızda resmi hiçbir şey yok." Diyerek göz kırptı. Jeongguk, Jimin'in samimiyetini sevmişti. İkisi de koltuğa oturmuş bir şekildeyken Taehyung'un kolları göğüsünde bağlı Jimin'in tam arkasında onları izliyordu. Daha doğrusu gözlerini Jeongguk'tan ayırmıyordu. Yüzünde hiçbir ifade yoktu.
Jimin'in elleri, Jeongguk'un avuç içlerini okşuyordu. "Jimin hyung..." Jeongguk mahçup sesiyle ona seslenmişti. Jimin başını ona eğerek ne diyeceğini dinledi. "Seninle bir şey konuşmak istiyorum."
"Tabii, ne konuşmak istiyorsun?"
"Şey... biraz özel." Dedi gözlerini Taehyung'a çevirerek. Taehyung şaşkınlıkla gözlerini açtı. Jimin anladığını belli etmek için başını sallayıp arkasında duran Taehyung'a bakmıştı. "Dostum, birkaç dakikalığına içeri kaçsana." Taehyung kaşlarını çatmış ve göğüsünde ki kollarını indirmişti.
"Benden bir şey saklıyorsun değil mi?" Dedi sesini yükselterek. "Bana söyleyemeyecek kadar ne kadar özel olabilir?"
"Taehyung, yeter artık. İzin ver de ben konuşayım onunla." Diyerek onu sakinleştirmeye çalıştırmıştı, bu ne kadar fayda etmese de yapabileceği başka bir şey yoktu. Taehyung yine çenesini kasıp yukarıya adımlarını atmaya başladı. Artık istediği gibi yalnız kalabildiler. "Benimle ne konuşmak istiyorsun?"
"Şey... efendime, yani Taehyung'a..." duraksayıp sertçe yutkundu. "ben gittiğimde ona ne oldu?" Jimin, bu soruya burnundan gülerek cevap vermişti "Anlamadım? Ne oldu derken?"
"Yani... dün gece beni gördüğünde bana sarıldı. Ama basit bir sarılma değildi. Çok sıkı sarıldı. Bir an öleceğim sandım. İçki içmişti. Çok sarhoştu, ama ayık olduğunu görebiliyordum. Bu sabah ise sanki bana kötü bir şey söylememek için mutluymuş gibi davranıyordu. Ben yokken ona bir şey mi oldu?"
"Hayır. Hayır, hiçbir şey olmadı." Dedi basitçe. "Beni... merak etti mi?" Demişti Jeongguk.
"Merak etti derken? Dışarıya çıkıp seni bütün şehirde aramayı düşündü. Onu zar zor sakinleştirdim. Eğer sen gelmeseydin şu an fazla alkolden ölmüş bile olabilirdi." Diye Jimin anlatırken Jeongguk kaşları eğik bir şekilde Jimin'i dikkatle dinliyordu. "Belli etmiyor olabilir ama, Taehyung cidden seni önemsemiş, Jeongguk. Onun yakın arkadaşı olmama rağmen o kadar iyi tanımam. O ne kadar istiyorsa, sen onu o kadar tanırsın. Fakat sadece bir çocuk için dışarıya çıkıp eli ayağının dolandığını ve bu kadar endişelendiğini ilk defa görüyorum." Jeongguk'un yüzünden istemsiz bir tebessüm oluşmuştu. Taehyung, onun için endişelenmişti.
Aklında dönüp duran cümle mutluluğunu kat kat arttırırken neden bu kadar mutlu olduğuna anlam verememişti. Çok tuhaf bir ilişkinin içerisindeydiler. Taehyung, hiçbir şekilde ne hissettiğini dışarıya vurmuyordu. Bazen çok fazla içtiğinde belli ederdi, oysa ki her şeyi unutup belli etmemek için içiyordu. Bacaklarının üzerinde ki elleriyle oynarken gözlerini ilk ellerine sonra Jimin'e dikti.
"Jimin hyung, sence... beni seviyor mudur?"
"Jeongguk... hangi sevgiden bahsediyorsun bilmiyorum ama, Taehyung bu... ne yapacağı ya da ne hissedeceği belli olmaz." Jeongguk'un yüzünde ki ifade solmuştu. Aklında o sıra bir soru takılmıştı. "Hangi sevgi derken?" Başka hangi sevgiden bahsedebilirdi ki? Onun için sadece düz bir sevgi vardı. Sadece onun için birisini sevmek ya da sevmemek gibi kavramlar vardı. Aşkın bile ne olduğunu doğru düzgün bilmiyordu. Şu zamana kadar hayata dair hiçbir şey öğrenmemişti. Sadece üzüntü ve acı yer almıştı çocuğun aklında.
******
Tekrar tuhaf bir atmosfer etrafı sarmıştı. Jeongguk akşam yemeğini hazırlıyor, Taehyung'da onu kapının ardında sırtını duvara yaslayarak onu izliyordu. Onun tarafından izlendiğini biliyordu. Bu yüzden her hareketini dikkatli yapmaya çalışıyordu. Bütün dikkati arkasında duran adamdayken dikkatsizlik yapıp elinde ki bıçağı parmağının ucuna denk getirip kesmişti. Küçük bir çığlık atıp direkt parmağını eliyle tutup musluğa götürmüş fakat arkasında hissettiği rüzgarla duraksamıştı. Taehyung, çocuğun arkasına dayanıp ellerini uzatmış ve çocuğun parmağını kendi elleriyle sarmıştı.
"Neden bu kadar dikkatsizsin ki?" Diyerek parmağından süzülen kanları lavabonun içine sokup hafifçe etrafını okşayarak bileğine kadar süzülmüş olan kanları suyla silmişti. Taehyung'tan bir koku gelmişti burnuna. Bu sefer alkol kokusu değildi. Ferah ve hafif güzel bir koku alıyordu ondan. Sanki sıktığı parfüm onu baştan aşağı tamamlamıştı. Sırtına değen bedeni yuzünden kendisini tezgaha dayamış ve kaskatı kesilmişti. Parfümün bütün kokusunu içine çekmek istiyordu.
"Sen beni mi kokluyorsun?" Jeongguk, utançla bakışlarını kaçırmıştı. Her şeyi o kadar belli ediyordu ki artık kendine kızıyordu. Kıpkırmızı olmuş bir şekilde başını önüne eğmiş ve utançtan yanağının içini ısırmaya başlamıştı.
Nasıl anladığını merak etmişti. Böyle bir şeyi bile saklayamadığı için fazla utanmıştı. "Nefesini buradan bile hissedebiliyorum." Derken küçük bir kahkaha atmıştı. "Burnunda mı sıkıntı var, yoksa kokumu fazla mı beğendin?" Dedi alaycı bir sesle. Utançtan hiçbir şey dememeyi tercih etmişti. "Sana bir şey söyleyeceğim." Jeongguk'un arkasından çekilip mutfak tezgahına sırtını dayadı. Jeongguk, az önceki şey yüzünden başı öne doğru olsa bile kulakları onu dinliyordu.
"Jimin'i seviyor musun?" Başını önünden kaldırıp Taehyung'a konsantre oldu. Bu soruyu duyduğunda aklında Jimin'in dediği yankılanmıştı yine. "Hangi sevgi?" Demişti. Taehyung, Jeongguk'un sorusunu anlamamış, tek kaşını kaldırmıştı. "Ne demek hangi sevgi? Onu sevdin mi, sevmedin mi? Onu soruyorum." Bir kaç saniyenin ardıntan cevap vermişti. "Sevdim. O iyi birisi." Demişti yüzünde ki tebessümle.
"Evet, gerçekten iyi birisi." Diyerek üstüne eklemişti. "Birkaç gün onda kalmak ister misin?"
*********
Uzun bir bölüm olduuu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
