'Final' Kalbin benim için atıyor

7.5K 435 198
                                    

♡︎

İyi okumalar

Final | kalbin benim için atıyor

"Birkaç dakika kaldı sadece" derken tahtalardan oluşan, daha yaşlanmamış olan küçük köprüden yürüyorlardı. Jeongguk önden yürürken Taehyung etrafı izleyerek nereye gittiklerini arada bir soruyordu fakat Jeongguk, dudaklarını kapatıp ona söylememekte inat ediyordu. Nihayetinde sürpriz yapacaktı. Hayatında belki de ilk defa özenerek ve kendisinin de bayıldığı, ciddi bir şey ayarlamıştı. Uzun bir taksi yolculuğundan sonra ormanlık bir parkın yanından geçiyorlardı. Bir tabeladan sonra yerinde durmuş ve arkasını dönmüştü. Taehyung'a bir adım atarak "gözlerini kapat" dedi. "Gerçekten mi? Gerek var mı?" Dedi kıkırdayarak.

"Soru sorma ve kapat hadi" derken ellerini tuttu. "Beni öldürmeyeceksin değil mi?" diyerek gözlerini yumdu. "Yapma şöyle şakalar" derken hafifçe ittirdi omzundan. "Ben seni yönlendireceğim." Arada bir arkasına bakarak yürümeye başlamış ve Taehyung'u da dikkatlice kendisine çekerek kendi yolundan yürümesini sağlamıştı.

"Tamamdır" dediğinde ellerini bırakmıştı. "Aç hadi gözlerini." Taehyung gözlerini araladığında ilk Jeongguk'u görmüş ve onun arkasına doğru baktığında gözleri iyice açılmıştı. Sahil kenarına bir bar, şezlonglar ve barın kenarlarında duran çardaklar görmüştü. Deniz üzerinde yakamoz oluşmuş ve harika bir manzara meydana gelmişti. Bu yolculuğun sonunda bu kadar göz doyuran bir yere geleceklerini tahmin etmemişti.

"Nasıl buldun?" dedi bir hevesle. "Biliyorum biraz fazla uzak ama geceyi burada geçirebiliriz" dedi.
Taehyung, hâlâ etrafı izlemeye doyamamış bir biçimde, "Sen... burayı nereden buldun?" Dedi.

"Burası bir otele aitmiş ama ben, bize özel olarak rezervasyon yaptırdım. Bir gecelik tuttum, bu yüzden pahalı değildi." Taehyung, etrafı birkaç dakika daha süzmüştü. "Bana, 'yıldızları saymaya götüreceğim seni' demiştin ya, bunu ben gerçekleştirmek istedim" demişti. "Ama... sen elimdeki bütün fırsatları aldın" dedi hafifçe gülerek.
"Sadece her şeyi sana yüklemek istemiyorum."

"Yani 'beni hafife alma' diyorsun."

"Evet, sanırım öyle diyorum" derken kollarını ona sarmıştı. "Biliyor musun? Belki, şu anki aklımla seninle tanışmış olsaydım, şu an sana bu kadar aşık olmazdım" demişti Jeongguk. Belki fazla açık sözlüydü ama kendinden asla ödün vermemesini seviyordu, Taehyung. "Benden daha iyilerini bulabilirdin belki de." Zorlanmadan sırıttı. "Bilmiyorum. Ben şu an seninleyken tamamlanmış hissediyorsam diğer türlüsü mümkün olamaz."

Bunu duyduğuna içten içe mutlu oldu. "Yıllardır seninle olduğum için bana farklı gelmiyor olabilirsin ama Jimin'in yerinde olsaydım sana sarılıp saatlarçe ağlardım." Jeongguk, buna kıkırdadı.

Kollarını belinden çekip ellerinden tuttu. Sıralanmış olan şezlonglara doğru yavaşça yürüyüp ikisi de oturdu. Arkalarında sarı ışıklı bir bar tezgahı duruyordu. Barmen dışında kimse gözükmüyordu. Taehyung, yerini iyice almışken Jeongguk onu izliyor ve heyecandan yerinde oturup kalkıyordu. "İçecek bir şey almamı ister misin?" Dedi.

"Bilmem. Sen içecek misin?"

"Aslında ben karşılıklı şarap içmek istiyorum" dedi elleriyle oynarken. Bu huyundan vazgeçmemişti hâlâ. Seneler önce içki içmesinden hoşnut kalmıyordu fakat Taehyung'un dört yıl boyunca gösterdiği iradesini taktir etmişti. "O zaman ikimize de al. Kırmızı olsun" dedi göz kırparak. Jeongguk, hızla yerinden kalkmış ve bara doğru ilerleyip iki tane kırmızı şarap istemişti.  Taehyung'da fark etmişti, onun yersiz bir heyecan içinde olduğunu ama ilk defa böyle bir sürpriz yaptığı için olduğunu düşündü. Böyle olmasından da şikayetçi değildi.

𝐕𝐈𝐁𝐄  '' TaeGguk ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin